"لم ير" - Traduction Arabe en Turc

    • görmedi
        
    • görmemiş
        
    • görmedim
        
    • görmediğini
        
    • görmeseydi
        
    • görmemiştir
        
    Yani hiçkimse birşey görmedi, ama Helen'in arabası hala park alanında. Open Subtitles اذن,لم ير أحد ما جرى لكن سيارة هيلين ما زالت بالمرآب
    Bunu daha önce kimse görmedi, ilk defa burada yapıyoruz. TED لم ير أحد هذا من قبل، سنقوم بعمل هذا لأول مرة هنا.
    Hayır, kazayı görmemiş, ancak üç adamın bir ceset taşıdığını görmüş. Open Subtitles لا، لم ير الحادث لكنه رأى ثلاثة رجال يحملون الجثة
    İtalya'yı hiç görmemiş olan ve ara sıra bana bakıcılık yapan güzel Sicilyalı komşumuzun adıydı bu. Open Subtitles كان اسم جميل جاره صقلية الذين لم ير إيطاليا وأحيانا يجلس طفل لي.
    Beni hukuktan yeni mezun bir salak mı sandın? Sanki hiç kötü adam görmedim! Open Subtitles هل تعتقد انني مازلت ذلك الاحمق في كلية الحقوق الذي لم ير مجرما من قبل؟
    Koç, onun gibi bir şeyi daha önce görmediğini söylüyor. Open Subtitles المدرب يقول أنه لم ير شيئاً كهذا من قبل.
    Balıkçının biri arabasını denizde görmeseydi... Open Subtitles إن لم ير الصياد سيارته في الماء...
    Daha önce bunu kimse görmedi. Bu tamamen geçen hafta sonuçlandırdığımız bir şey. TED لم ير هذا أحد من قبل، و هو في الحقيقة نتائج حصلنا عليها الأسبوع الماضي
    Amerikan halkı bu filmi... bu filmi görmedi. Open Subtitles و الرأي العام الأميركي لم يشاهده لم ير الفيلم.
    Bu olayların ikisini de diğer memurlar niye görmedi? Open Subtitles لماذا لم ير أحدا من الضباط الآخرين أيا من هذه الأحداث؟
    Sam, Aschen doktorun bunu nasıl görmedi, anlamadım. Open Subtitles سام ، أنا لا أعلم كيف لم ير طبيبك الأشين هذا
    Ama o dağları hiçkimse görmedi, bu yüzden bunun ne kadar hayret verici olduğunu anlayamadılar. Open Subtitles لكن لم ير أي أحد تلك الجبال, لذا لم يتستطيعوا أن يفهموا كم هي رائعة.
    Bu kartı hiç görmemiş, ayrıca ne general ne de general için tahsis edilen ajanlar dışında birinin birinin bu odaya girdiğini ya da çıktığını görmemiş. Open Subtitles لم ير هذه البطاقة أبداً, ولم ير أحداً يدخل أو يخرج من الغرفة. غير الجنرال والعملاء المرافقين له.
    Ekibim beni camın arkasında biriyle konuşurken görmemiş. Open Subtitles لم ير أتباعي أحداً يتحدث على الجانب الآخر من الزجاج
    Bak, kimse bir şey görmemiş, Don Victor'a gitmeliyiz... Open Subtitles لم ير أحد أي شيء لابد أن نذهب إلى دون فيكتور
    Hiçbir burç çetesi üyesi, birbirini görmemiş. Open Subtitles و لم ير أي من أفراد طاقم الأبراج بعضهم البعض من قبل مطلقا
    Birisi yeni trafik lambasını görmemiş galiba. Open Subtitles يبدو أن احدهم لم ير الإشارة الضوئية بعد.
    Greg ve Anita'yı uzun süredir görmedim, hatıra oldular artık. Open Subtitles انا لم ير وانيتا غريغ في حين وتتم حاليا عدد كبير جدا من الذكريات
    Yani, tüm gücüm önsezi,fakat öyle bir şey olduğunu görmedim. Open Subtitles أعني، كل طاقتي من هاجس، وأنا لم ير أن أحد القادمة.
    Clinton'a orada sevdiği hiçbirşey görmediğini söylemiş. Open Subtitles لقد قال لكليتون أنه لم ير شيئاً كهذا من قبل.
    Nick, yüzümü görmeseydi... şu anda tek başınaydın. Open Subtitles - (نيك)، إذا انه لم ير وجهي، - كنت لوحدك الآن. - أنت من اخذت المال، يا (ايزي).
    Hiç kimse böyle bir şey görmemiştir! Open Subtitles اللعنة يا راجل ... لم ير أحد شيء مثل هذا أبدا ً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus