Her sabah uyandığımda, hayatımda olduğun için şükür ediyorum. | Open Subtitles | أستيقظ كل صباح، وأنا شاكر ربي لوجودك في حياتي. |
Akademinin dışında silahsız ve yaya olduğun için delirmiş olmalısın diyorum. | Open Subtitles | أقصد أنك مجنون لوجودك خارج الأكاديمية بلا سلاح وعلى قدميك |
Ve çıktığın şu kız, burada takılıyor olmanın gerçek sebebi, değil mi? | Open Subtitles | وهذه الفتاة التي تواعدها هذا هو السبب الحقيقي لوجودك هنا، أليس كذلك؟ |
Burada olmana sevindim Cole. Dostumuz şerif, pek iyi değil. | Open Subtitles | سعيد لوجودك هنا ، كول صديقنا الشريف ليس بحالة جيدة |
Banka soymaktan başka, burada olman için bir sebep mesela? | Open Subtitles | أهناك سبب آخر لوجودك هنا سوى محاولة سرقتك لبنك؟ |
Tom, burada olmandan ne kadar mutluyum anlatamam. | Open Subtitles | توم ليس بوسعي اخبارك كم انا سعيد لوجودك هنا |
Ölümlülerin alamayacağı kadar hafif bir koku. Burada olduğuna çok sevindim! | Open Subtitles | ليست رائحه موت أنسانى انا سعيد جدا لوجودك هنا |
Burada olduğun için çok mutluyum. Neler olduğu hakkında bir fikrin var mı? | Open Subtitles | أنا مسرور لوجودك هنا، هل تعرفين ما الذي حدث ؟ |
'yanımda olduğun için teşekkürler' diyebileceğiniz bir insan varsa, yolculuğunuz her zaman daha iyi geçer. | Open Subtitles | الرحلة دائماً تكون أفضل اذا وجد معك من يساندك ويقول شكراً لك لوجودك معي |
Bu birkaç hafta içinde bana çok destek oldun ve yanımda olduğun için çok mutluyum. | Open Subtitles | بأنك قدمت لي الدعم في الأسابيع القليلة الماضية أنا مسرورة جداً لوجودك معي |
burada olduğun için çok teşekküler orada olacağınızı bilmek gerçekten güzel. | Open Subtitles | لا يمكنني التعبير عن شكري لوجودك هنا بإخلاص, منالجيدمعرفةأنكِ ستكونينبالجوار.. |
Gördüğün gibi, karım burada olduğun için çok heyecanlı. | Open Subtitles | من الواضح ان زوجتي متحمسه جدا لوجودك هنا |
Ve bu okulda olmanın tek nedeni de bu. | Open Subtitles | وذلك هو السبب الوحيد لوجودك في هذا المكان |
Birden çıkagelmeyi sevdiğini bilirim ama burada olmanın bir sebebi var mı? | Open Subtitles | اعلم انك معجب كبير بالفن الشعبى , لكن هل هناك سبب آخر لوجودك هنا ؟ |
Burada olmanın gerçek nedeni nedir, Sayın Konsey üyesi? | Open Subtitles | ماهي الغاية الحقيقية لوجودك هنا أيها النائب ؟ |
Hala burada olmana sevindim, sigara tablamı masanın üzerinde unutmuşum. | Open Subtitles | أنا سعيد لوجودك هنا لقد نسيت علبة سجائري على المنضدة |
Çok teşekkür ederim, efendim. Ackerman, buralarda olmana gerek yok. | Open Subtitles | ايكرمان , لا حاجه لوجودك هنا اذهب و اتمشى خارج المعسكر |
Burada olmana sevindim. Sahip olduğum tek aile sensin. | Open Subtitles | أنا مسرور لوجودك هنا، فأنت عائلتي الوحيدة. |
Banka soymaktan başka, burada olman için bir sebep mesela? | Open Subtitles | أهناك سبب آخر لوجودك هنا سوى محاولة سرقتك لبنك؟ |
- Joe. Senin onun yanında olmandan ne kadar memnun olduğumu bilemezsin. | Open Subtitles | انت لا تعرف كم انا سعيد لوجودك جو |
Burada olduğuna çok sevindim hayatım. Benimle gel. | Open Subtitles | إنني بغاية السعادة لوجودك هنا يا عزيزتي، تعالي معي |
Amiral, burada olmanıza ne kadar müteşekkir olduğumuzu anlatamam. | Open Subtitles | أدميرال , لا يمكننى إخبارك كم نحن ممتنون لوجودك هنا |
Oh, Bay Holmes, Burada olmanızdan öyle gururluyuz ki. | Open Subtitles | سيد هولمز... نحن فخورون جدا لوجودك معنا هنا |
Burada olduğunuz için minnettarız. Çok teşekkürler. Teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لوجودك هنا شكراً جزيلاً, شكراً لك |