Fakat, Rob Von Lier yakın zamanda bunun böyle olmadığını gösterdi. | TED | لكن " بوب فان لير " أثبت مؤخرا أنها ليست كذلك |
Krystal. Beni aradı, tamam mı? Şimdi de Van Lier'e takmış. | Open Subtitles | إنها (كريستال)، اتصلت بي وقالت أن لديها معلومات عن (فان لير) |
Hikayede bu yok. Bunu Lir de kız da biliyor. | Open Subtitles | إن ذلك لَيس في القصّةِ (لير) يَعْرفُ ذلك، وكذلك هي |
Bu hikayeyi annem anlatırdı. Dev Mac Lir ve onun köpekleri. | Open Subtitles | اعتادت أمي حكي هذه القصة لي، إنه العملاق (ماك لير) وكلابه |
Ler'i bulduk ancak Kuratov'a karşı ciddi yaralandı, | Open Subtitles | وجدنا لير لكنه أصيب بجروح خطيرة ضد كوراتوف |
Oynayanlara 200 bin hatta 350 bin liret veriyorlarmış. | Open Subtitles | وستجنين 100، 200 أو حتى 350 ألف لير |
Kraliyet Shakespeare Tiyatrosu'nun, Kral Lear oyunu biletlerini mi kastediyorsun? | Open Subtitles | تعني تذاكر لمسرحية الملك لير من إنتاج شركة شكسبير الملكية؟ |
Ona "Dragon's Lair"ın yaratıcılarının bana ömür boyu başarı ödülü vereceklerini söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم أن المبدعين ل(دراقنس لير) ...سيعطونني وقت متبقي لجائزة الإنجاز. |
Evet, Brightborn ve Dr. Van Lier hakkında. | Open Subtitles | أجل، الأمر عن منشأة (برايت بورن) ود. (إيان فان لير)؟ |
Krystal'ın Van Lier hakkında neler bildiğini öğreneceğiz. Benimlesin değil mi? | Open Subtitles | علينا أن نعرف ما تعلمه (كريستال) عن (فان لير)، ستأتي معي، حسناً؟ |
Delphine ve Van Lier hakkındaki bu bilgi nedir? | Open Subtitles | إذاً ما المعلومة التي لديك عن (ديلفين) و(فان لير)؟ |
Van Lier hakkındaki bilgiyi öğrenmek istiyorsan bana her şeyi anlatacaksın. | Open Subtitles | إن أردت سبقاً صحفياً عن (فان لير) فسيكون عليك أن تخبرني بكل شيء |
Teşekkürler. Dr. Van Lier bazı sorulara cevap verecek. | Open Subtitles | شكراً لك، الدكتور (فان لير) لديه الوقت للقليل من الأسئلة |
Ben King Haggard'ım. Bu da Prens Lir, oğlum. | Open Subtitles | أَنا الملكُ (هاجرد)ْ هذا الأميرُ (لير)، إبني |
Gözlerin boş boş bakıyor, Lir'inki gibi. Alelade bir göz gibi, sanki tek boynuzları görmemiş gibi. | Open Subtitles | عيونكَ أَصْبَحتْ فارغةَ، كعيون (لير)ْ كأيّ عيون لم ترى وحيدات القرن |
Hadisenize, Kızıl Boğayı nasıl bulacağınızı sorsanıza. Prens Lir bile gizli yolu bilmiyor ama ben biliyorum. | Open Subtitles | تعال إسألْني كَيفَ أَجِدُ (الثورَ الأحمرَ) حتى الأمير (لير) لا يعرفْ الطريقَ السريَ، لَكنِّي أعْرفه |
70'Ler demek kim demek? | TED | السبعينيات تعني ماذا ؟ نورمان لير. |
Bundan böyle bana Ler deyin, | Open Subtitles | من الآنَ فَصَاعِدَاً ادْعوني لير |
Sadece 1500 liret. | Open Subtitles | المبلغ 1500 لير |
Bir kere Kral Lear'ı oynamıştım ve açıkçası o oda, çürük domates anılarını canlandıracak. | Open Subtitles | لقد مثّلت دور الملك لير ذات مرة وبصراحة, هذه الغرفة قد تُثير ذكريات سيئة عندى |
Lair. Martin's Lair of the White Worm. | Open Subtitles | (لير)، (مارتنز لير أوف ذا وايت وورم) |
- 300 lirete. | Open Subtitles | مقابل 300 لير |
- Bir liretim bile yok. | Open Subtitles | ليس لدي لير واحد |