"ما أحاول" - Traduction Arabe en Turc

    • çalışıyorum
        
    • istediğim şey
        
    • çalıştığım da
        
    • çalıştığım şeyi
        
    • çalıştığım şu
        
    • çalıştığım şeyin
        
    • Yapmaya çalıştığım
        
    • çalistigim sey
        
    • çalıştığım şey şu
        
    • söylemeye çalıştığım
        
    • çalıştığım şey de
        
    Daha iyi bir ilaç taşınım sistemine ihtiyacımız olduğunu, söylemeye çalışıyorum. TED لذلك ما أحاول قوله هو أننا بحاجة لنظامٍ أفضل لإيصال الدواء.
    Çocuklarıma işte bunu öğretmeye çalışıyorum. Onlar benim de çocuklarım. Anneleri bunu unutuyor. Open Subtitles هذا ما أحاول تعليمه لطفليّ، وهما طفلاي أيضاً، وهو أمر يبدو أنّها تنساه
    Sanırım söylemek istediğim şey şu ki, annen ve ben sana bir oyuncak almadığımız zaman, bu seni sevmediğimiz anlamına gelmez. Open Subtitles ما أحاول قوله أنّي ووالدتك لم نبتع لك دمية، فهذا لا يعني أنّنا لا نحبّك.
    Size çok nazik bir şekilde söylemek istediğim şey efendim, ne yaptığımı biliyor olduğum. Open Subtitles إن ما أحاول قوله لك يا سيدي و بشكل مهذب هو أنني أعرف ما الذي أفعله
    Size anlatmaya çalıştığım da bu. Virüs yaptı. Bakın, bu bir YZ... bir yapay zeka. Open Subtitles هذا ما أحاول إفهامكم إيّاه القاتل هو الفيروس
    Lanetlileri hayatta tutmakla, yapmaya çalıştığım şeyi daha iyi anlayabileceğini düşündüm. Open Subtitles أَعتقد أنك قد تتفهم ما أحاول فعله أحاول إبقاء الساقطون معنا
    anlaşılmasını istemem. Ama daha önce hiç karşımıza çıkmamış olan büyük bir fırsatla karşılaştığımızı belirtmeye çalışıyorum. TED و لكن ما أحاول قوله هو أنه هناك فرصة عظيمة متاحة لنا الآن، لم تكن متاحة من قبل.
    Birkaç çeşit dondurulmuş ya da kurutulmuş yemek, ama çoğunlukla işlenmemiş gıda tüketmeye çalışıyorum. TED قليل من الوجبات المحفوظة , ولكننى غالباً ما أحاول أن أتناول الطعام غير المعالج بصورة أكثر
    Ben de bunu yapmaya çalışıyorum. İnsanın ev adresini unutması beklenmez. Open Subtitles هذا ما أحاول أن أفعله ، هل ترى ، إنك لا تتوقع أن تنسى عنوان بيتك
    Niye geldiğimiz yoldan dönüyoruz, ben onu anlamaya çalışıyorum. Open Subtitles ما أحاول معرفته هو سبب العودة من الطريق الذي جئنا منه
    Demek istediğim şey ilişkiniz olması başka bir şeydir bunu eşinizin yüzüne vurmanız başka bir şey. Open Subtitles ما أحاول قوله هو أن تكون لك علاقة، هذا شيء.. وشيء آخر أن ترميها في وجه زوجك
    - İki kadın arasında kararsız kaldın. - Demek istediğim şey... Open Subtitles أنت مشتت ما بين إمرئتين ما أحاول قوله هو
    Tamam. Demek istediğim şey uzun zamandır bir aile ile uğraşmak zorunda kalamadığın. Open Subtitles حسناً، ما أحاول قوله هو إنك لم تحظّ بعائلة منذ مدة كبيرة
    Yapmaya çalıştığım da bu. Open Subtitles لقد تجاوزته و يجب ان تفعلي ذلك انت أيضا حسنا,هذا ما أحاول فعله
    Öğrenmeye çalıştığım da bu Bayan Norcut. Open Subtitles هذا ما أحاول إكتشافه يا سيدة نوركات
    Öğrenmeye çalıştığım da bu Bayan Norcut. Open Subtitles هذا ما أحاول إكتشافه يا سيدة نوركات
    Belki bu, sana anlatmaya çalıştığım şeyi anlamana yardımcı olabilir. Open Subtitles ربما سيساعدك هذا على فهم ما أحاول اخبارك به
    Ne yazık ki yapmaya çalıştığım şeyi anlayamıyorsunuz. Open Subtitles لا مكان للشفقة لا يمكنك أن ترى ما أحاول القيام به
    Anlatmaya çalıştığım şu ki efendim, bu çocuklarla yeteri kadar ilgilenilmiyor. Open Subtitles ما أحاول قوله هو إن أحداً لن ينظر إليك بجدّية وكذلك لن ينظر إلى هؤلاء الٔاولاد
    Yapmaya çalıştığım şeyin bu olduğunu neden göremiyorsun? Open Subtitles لمَ لايمكنك أن ترى أن ذلك ما أحاول فعله في الواقع ؟
    Ailem için, senin için, Christopher için Yapmaya çalıştığım şey bu. Open Subtitles هذا ما أحاول فعله ، من أجلك و من أجل كريستوف
    - Söylemeye çalistigim sey su; yeteri kadar el becerisi edindim burada. Open Subtitles ما أحاول قوله هو أنني أظنني اكتفيت من الفنون و الحرف
    Bakın, kulağınızı iyi açın, size söylemeye çalıştığım şey şu: Open Subtitles هذا هو ما أحاول أن أخبرك به إن كنت تود سماعي
    Bakın, söylemeye çalıştığım ortada yalnızca bir suç mahalli yok. Open Subtitles ما أحاول أن أقوله هو لن يكون مسرح الجريمة فحسب
    Şovumda göstermeye çalıştığım şey de bu. Her yerde iyi insanlar var. Her şeyin mahvedilmesi için bir kişi yeterli. TED هذا ما أحاول اظهاره في عرضي. هناك أناس طيبون في كل مكان. و يستحقّ الأمر شخصا واحدا ليفسد كلّ شىء.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus