"ما زلت لا" - Traduction Arabe en Turc

    • hâlâ
        
    • Hala
        
    • yine de
        
    • halen
        
    - hâlâ istifanla sahip olduğun adam sayısı arasında bir bağ kuramıyorum. Open Subtitles ما زلت لا أستطيع ان افهم ماالذي سيفعله هؤلاء الرجال مع استقالتك
    hâlâ neden evde oturup annemi iş yaparken izlediğine bir anlam veremiyorum. Open Subtitles ما زلت لا أعرف لماذا أنت من سيبقى يراقب أمي تعمل بالمنزل
    Bizden niye bu kadar nefret ettiklerini hâlâ anlamış değilim. Open Subtitles و لكنني ما زلت لا أفهمه لماذا كرهونا بهذا القدر
    Evet, duyuyorum ve Hala O şeyin bir tekne olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles أجل بالفعل، ما زلت لا أصدق أن هذا الشيء هو قارب.
    Ben Hala, nasıl oldu da buradan sapasağlam çıkmayı başardık, onu düşünüyorum. Open Subtitles ما زلت لا أعرف كيف أستطعنا الخروج من هناك في وقت قصير
    Sen yine de doğurmak istemedin ve sonunda bu yolu bulduk. Open Subtitles وأنا لا أستطيع ذلك وأنت ما زلت لا تريدين الحمل به
    Ama sizden 26 sayı daha iyi olduklarına hâlâ inanmıyorum. Open Subtitles لكن ما زلت لا أعتقد بأنهم 26 نقطة أفضل منك.
    hâlâ neden bu asistanlık görevini bu kadar istediğini anlamadım. Open Subtitles ما زلت لا أفهم لما تريد وظيفة المعاون بهذا الشكل
    - Şu popoculardan hâlâ bahsetmedin. - Evet, ben anlamadım. Open Subtitles اخبرينا عن تلك الحركات نعم , ما زلت لا افهمها
    Bunu anla. Asla borçlu değildim ve hâlâ da değilim. Open Subtitles إفهم ذلك أنا أبدا لا عندي وأنا ما زلت لا
    Beni buraya niye getirdiğiniz konusunda... hâlâ birşey anlamadığım halde. Open Subtitles رغم أنني ما زلت لا أعرف لم أحضرتني الى هنا
    Elbette böyle bir şey olacağını bilmiyordum. Yani şu patlamaya da hâlâ inanmıyorum. Open Subtitles لم أكن أعلم ماذا ستكون العواقب أقصد، التفجير، ما زلت لا أصدق ذلك
    hâlâ parçalı bulutluyla yer yer güneşli arasındaki farkı anlamıyorum. Open Subtitles ما زلت لا أفهم الفرق بين المشمس جزئياً والغائم جزئياً
    hâlâ, şu bir Rus'u anlamış değilim, üstü çıplak çalışıyor, ama demek ki o kadar sıkı çalışıyor. TED ما زلت لا أفهم هذا الرجل الروسي يشتغل بصدر عار، لكن ذلك يخبركم كيف كان يعمل بجد.
    Hala, etrafda dolaşıp, otellerin ve terasların fotoğraflarını çekmemizin sebebini anlayabilmiş değilim. Open Subtitles ما زلت لا أرى فائدة من قيادة السيارة أخذ صور للفنادق والشقق
    bu yeni bişey değil Herkes böyle söylüyor şimdi eğer Hala seninle gelmemi istiyorsan söyle bana daha Sonra ne yapacaksın? Open Subtitles ذلك ليس بجديد كلّ شخص يقول ذلك اذا ما زلت لا اريد القدوم معك، بعد سماع ذلك عندها ماذا ستعمل ؟
    Hala o adamları tanımlamak için yeterli bilgiye sahip değilim. Open Subtitles ما زلت لا أملك معلومات كافية لتحديد الرجال في القنصلية
    Eski evimizi neden terk etmek zorunda kaldığımızı Hala anlamış değilim. Open Subtitles ما زلت لا أفهم لماذا كان علينا أن ترك منزل آخر.
    Flynn üç saat önce harekete geçti ve Hala nerede olduğunu bilmiyoruz. Open Subtitles ثلاث ساعات منذ قفز فلين وكنت ما زلت لا أعرف من أين؟
    Neden bütün bu yolu ona bakmak için gitmemiz gerektiğini Hala anlamıyorum. Open Subtitles ما زلت لا أفهم لماذا يجب علينا الذهاب مباشرة هناك ونلقى نظره على الأرض ؟
    Öyle olsaydım bile bu hikâyeye yine de inanmazdım. Open Subtitles وإذا أنا كنت، أنا ما زلت لا أعتقد تلك القصّة.
    halen daha hayatın anlamının ne olduğunu bilmiyorum. Ya da bize neden verildiğini. Open Subtitles ما زلت لا أعرف المغزى من هذه الحياة أو لماذا وُهبنا إيّاها أصلًا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus