Bu makineler, Afrika'da oldukça nadir bulunuyor. Dolayısıyla ön saflarda savaşan bu bilim insanlarına örnekleri denizaşırı göndermek dışında başka şans bırakmıyor. | TED | تلك الآلات قليلة وبعيدة في القارة، مما يجعل العديد من العلماء يعملون بدون أي خيار آخر ما عدا إرسال العينات في الخارج. |
Onun dışında müthişti. Burada işler nasıl? Heyecan verici bir şey var mı? | Open Subtitles | ما عدا ذلك، لقد كان رائع الذي حصلنا عليه، أي شيء يثير هنا؟ |
Aşırı sıcaklık dışında, değil mi? Böylesini daha önce hiç görmedim. | Open Subtitles | ما عدا الحرارة المرتفعة, لم أشهد شيئاً من قبل مثل هذا. |
Sadece adımın Nuria olduğunu ve becerilmek için iyi olduğumu düşünüyorsun. | Open Subtitles | ما عدا أنّ أسمي هو نوريا وآنّي جيّدة في ممارسة الجنس |
Peki içlerinden herhangi biri kartopu haricinde bir şey taşıyor muydu? | Open Subtitles | واي منهم كان يحمل أي شيء ما عدا كرات الثلج ؟ |
Halka ya da bir hayır kurumuna bağışta bulunursanız, sırtınız sıvazlanır ve vergi yardımı-indirimi- alırsınız-- meteliksiz kalabileceğiniz internet ortamı hariç Tabii. | TED | اذا أعطيت شيئاً كتبرع أو للعامة تحصل على تربيتة على الظهر و هبة ضرائب ما عدا على الشبكة حيث يمكن أن تفلس |
Kahve Prensi'ndeki en iyi kahve yapıcısı benim, müdür Hong'u saymazsak. | Open Subtitles | أنا أفضل صانعة قهوة في القهوة الأمير، ما عدا المدير هونغ. |
- Buradayım Teğmen. Federal yetkililer şunun dışında her şeyi silmişler: | Open Subtitles | السلطة الفيدرالية مسحت كل شيء :من ملفات الكمبيوتر ما عدا هذا |
Sadece şu kısacık anı başka hiçbir şeyi düşünme ikimizin dışında. | Open Subtitles | فقط للحظات قصيرة إنه لا يوجد شيء ما عدا انا وانت؟ |
Wraith oluşu dışında geçmişi hakkında hiç bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف شيئاً عن ماضي ما عدا أنه كان شبح |
Bedeninin iyi tarafındaki yanıkların dışında, bir de bu var. | Open Subtitles | ما عدا الحروقِ الواضحةِ على الجزءِ الأفضلِ جسمِه، هناك هذا. |
Bir sineğin ise uçmak ve kalabalık içinde kaybolmak dışında hiçbir savunması yok. | Open Subtitles | لا تملك الذُبابة أي دفاع، ما عدا الطيران والتخفي في وسط الحشد العريض. |
Bunun dışında senin aşağılık kardeşin, bana ödeme yapmamaya karar veriyor. | Open Subtitles | ما عدا هذه المرة، أخوك الأحمق قرر أن لا يدفع لي. |
Bunun dışında... Çok da küçük olmayan sırrını öğrendim, RJ. | Open Subtitles | ما عدا ،،، لقد سمعت عن سرك الذي ليس بصغير |
Bu şekilde, kontrol etmek için düşünmekten başka bir şeye ihtiyacımız olmaz. | TED | عندها لن نحتاج لأي شيء للتحكم بالسيارة، ما عدا التفكير في ذلك. |
Şimdi kapıyı kilitle ve içeriye benden başka kimseyi alma. | Open Subtitles | أغلقى الباب , ولا تدعى أحداً يدخل ما عدا انا |
Bu kadar pas oluşumunu ve aşağıdaki cesetlerin durumunu başka nasıl açıklarım bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كم ما عدا ذلك لتوضيح المدى التآكل أو إنحطاط الأجسام. |
Sadece kendi çevrelerindeki şeylerin doğru olduğunu sanan insanlarla dolu | Open Subtitles | الذين لا يعرفون أي شيء ما عدا الأشياء المتواجدة حولهم |
Herhangi bir şey olursa telsizle bildir. Bunun haricinde sessiz kalıyoruz. | Open Subtitles | إذا حدث أي شيء هاتفني لاسلكياً ما عدا ذلك نلتزم الصامت |
O bir sineği bile incitemez. Üstüne oturduğu sinek yuvası hariç Tabii. | Open Subtitles | ما كان ليؤذي ذبابة , ما عدا مدينة الذباب التي جلس عليها |
Çay için uğrayan diğer bunakları saymazsak hiçbir şey yapmıyor patron. | Open Subtitles | ما عدا رجال آخرون توقّفوا لشرب الشاي، لا شيء، يا زعيم. |
yoksa hayat anlamsız ve mutlu sonu olmayan bir filme benzerdi. | Open Subtitles | ما عدا أنه سيكون مثل فلم بدون نقطة ولا نهاية سعيدة |
Phoebe, bir şeyler yapmak zorundayız Aksi takdirde bu gece biri ölecek. | Open Subtitles | فيبي، يجب أن نفعل شيء ما عدا ذلك، سيموت شخص آخر الليلة |
Ancak, Şişko Louie, herkesin tersine Kraliyet ailesinden olmaya alıştı. | Open Subtitles | الجميع .. ما عدا لويي السمين فهو ملائم تماما للتتويج |