| Teksas'ta yeniden mahkeme talep etmenin ne kadar zor olduğunu biliyor olmalı. | Open Subtitles | أيا كان يعرف كيف هو صعب الحصول على إعادة محاكمة في تكساس |
| Gerçekte, mahkeme kanunlarına göre bu sizi temize çıkaramaya yardımcı olmayacak demiştim. | Open Subtitles | في الحقيقة قلت ، أنها لا يمكن أن تفيدك في محاكمة قانونية |
| Sana her şeyi göstermek zorunda, aksi takdirde dava düşer. | Open Subtitles | يجب أن يطلعك على كل شيء وإلا ستكون محاكمة باطلة |
| Şimdi bir şarap açalım ve hayali domuz davası hakkında konuşalım ha? | Open Subtitles | الآن دعونا نفتح? القليل من الخمر والحديث عن محاكمة خنزير المزعومة ؟ |
| Bu, hakimin Bay Carillo'yu birinci dereceden cinayet şüphesiyle mahkemeye getirtmesi için duymak zorunda olduğu bir cümleydi. | TED | وكان هذا كافيا لقاضي الجلسة التمهيدية أن يحيل السيد كاريو إلى محاكمة لجريمة قتل من الدرجة الأولى. |
| Kraliçe annenin duruşması hükme bağlandığında Kardeş Loras ayrılmakta serbest olacak. | Open Subtitles | متى ما أُبرمت محاكمة الملكة سيكون الأخ لوراس حُرّاً لأن يُغادر |
| Hayır, sana aşkım yalandan değildi. Sadece babamın davasında tanıklık etmek istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أزيف حبي لكِ لم أرد أن أشهد في محاكمة أبي |
| Eğer adil bir yargılama yaparsan, ki buna söz vermiştin, kaybedebilirsin. | Open Subtitles | انت تخشى أنك إذا أمنت محاكمة عادلة كما وعدت قد تخسر |
| Eğer buraya teker teker ve silahsız olarak gelirseniz, ...hepinizi zincire vuracağım ve adil bir mahkeme için İngiltere'ye götüreceğim. | Open Subtitles | إذا سلمتم أنفسكم فردا فردا متخلين عن أسلحتكم فقط سأضعكم في السجن وآخذكم معي لإنجلترا وستواجهون محاكمة عادلة |
| Jüriye rüşvet verirsem, dürüst bir mahkeme olur. | Open Subtitles | وسأضمن لك محاكمة عادلة ان لم استطع شراء لجنة المحلفين |
| mahkeme önüne çıkarılmadan adamları gazetede yargılıyorsunuz. | Open Subtitles | قبل أن نتمكّن من الذهاب إلى المُحكمة, تعقدون لهم محاكمة على صفحات الجرائد. |
| Tartışmalı bir dava sonrasında beraat eden James Van Hopper, kuzey metro hatttında... | Open Subtitles | المنطقة السكينة بالقطاع الشمالي حيث بُرأ جيمس فان هوبر بعد محاكمة مثيرة للجدل |
| Herhalde büyük bir dava ya da öyle birşey vardır. | Open Subtitles | لابد من وجود محاكمة كبيرة او شيء من هذا القبيل |
| Eminim karşısına yine yılların davası çıkınca bu onu saklandığı yerden çıkarır. | Open Subtitles | أنا واثقة من أن محاكمة مصيرية أخرى قد تغريه للخروج من مخبئه. |
| Bir cinayet davası bağlamında suçsuzluk karinesine göre olasılıksız olduğunu düşünmeliyiz de. | TED | وأننا بالتأكيد ينبغي أن نفكر في سياق محاكمة المجرم الذي هو غير مرجح، بسبب إفتراض البراءة. |
| mahkemeye çıktığında, hiçbir hakim seni yargılamayacak. | Open Subtitles | بمرور الوقت أنت مقبل على محاكمة لن يدينك المحلفين |
| Josselin Beaumont'un duruşması devam ediyor. | Open Subtitles | حيث محاكمة جوسلين بومون جارية في الوقت الحاضر |
| Kardeşin, aranan bir kaçak, babanın cinayet davasında... - ...önemli bir tanık. | Open Subtitles | أخوكِ هارب وهو شاهد مطلوب في محاكمة جريمة القتل التي فعلها والدكِ |
| Sadece onu adil bir yargılama için yakalayacak yasal bir korucu ekibinin oluşturulacağından emin olmak istiyor. | Open Subtitles | يريد أن يتأكد أن فرقة المطاردة ستقسم أن تعود باللص ليتلقى محاكمة عادلة |
| Genç göstericiler yabancı gazetecilerin davet edildiği göstermelik bir duruşmaya çıkartıldılar. | Open Subtitles | عُقدت محاكمة صورية للمحتجين من فئة الشباب، التي دُعي إليها صحفيين أجانب |
| Dört beyaz polisin duruşmasında görevli 12 jüri üyesi günlerce düşündükten sonra bir karara vardılar. | Open Subtitles | لقد عاد الإثنى عشر المحلفين فى محاكمة الأربع ضباط ومعهـم الحكـــم بعد مداولة إستمرت لعـدة أيام |
| ve bu davada üç adamı idam cezasına çarptırılır. | Open Subtitles | يأمر بإقامة محاكمة عسكرية تصدر بدورها حكما بالإعدام |
| Şu anda, dünyanın en güçlü kurumu olan mahkemede tutularak onun çok rahat olduğunu söyleyebilirsiniz | TED | وهذه الأيام، يمكن أن نقول أنها تستمتع بالراحة بما يكفي بعقد جلسة محاكمة في أقوى المؤسسات في العالم. |
| Stratejik olarak bence Scopes davasına şöyle bir göz atmalıyız. | Open Subtitles | كاستراتيجية، أعتقد سيكون من الأفضل لنا النظر إلى محاكمة سكوبس. |
| New York'un en büyük cinayet davasını almak nasıl bir his? | Open Subtitles | ما شعورك أن تتولى أكبر محاكمة قتل في نيويورك؟ |
| - Öyle. Bugün Seri katil anne davasının ilk günü-- | Open Subtitles | اليوم نقوم بتغطية اليوم الاول في محاكمة الام القاتلة |
| Sakin olun. Sakin olun. Bu adamın yargılanma hakkı var. | Open Subtitles | هذا الرجل لديه الحق في الحصول على محاكمة العادية. |