"مخرج من" - Traduction Arabe en Turc

• çıkış
• çıkışı
• çıkmanın bir yolunu
• kurtulmanın bir yolu var

Onu bulduğum zaman, buradan çıkış yolu bulmamaız gerekecek. Bütün çıkışları kapattılar.
عندما أجده سنكون بحاجة الى مخرج من هنا لقد أغلقوا جميع المداخل

Bir çıkış yolu bulamazsak, sonraki bin yılda biz de onunla bekleriz.
ربما نظل هنا للالف سنه القادمه لو لم نجد مخرج من هنا.

Yalan söylemekten vazgeç. Buran çıkış yok. Asla pes etme.
لاتقولي هذا,كفى كذب أنتِ تعلمين أنهُ لايوجد مخرج من هنا

Tamam, servis asansörlerindeki her çıkışı istiyorum, 20:04'ten itibaren, tamam mı?
حسناً، أريد كل مخرج من مصاعد الخدمة من الساعة 20: 04 فصعادا، اتفقنا؟

Düşündümde biz oturup bu işten çıkmanın bir yolunu bulmalıyız.
فكرت بأن نجلس و نتحدث... و نحاول إيجاد مخرج من هذا.

Bu durumdan kurtulmanın bir yolu var mıdır diyorsundur. Ben var diyene kadar yok.
تتساءلين عن مخرج من هذا، لا مخرج ما لم آذن بمخرج.

Bununla birlikte, kitapta, aynı zamanda bize bu tarz bir toplumdan, Adem ve Havva'nın cenneti terk etmek için izlediği yola benzer olan çıkış yolunu dagösteriyor
لكن، في الكتاب، هو يوفر لنا مخرج من ذلك المجتمع، كالذي اضطر آدم و حواء اتخاذه للخروج من الجنة.

Buradan çıkış yok. Kurtarma timleri gelene dek uyumak istiyor.
لا يوجد لها مخرج من هنا انة تحتاج الى الذهاب للنوم الى ان يجدنا فريق الانقاذ

- Buradan çıkış yok - Lanet şey yapışmış...
ليس هناك مخرج من خلال هذه الباب انه اطار متشبك

Sondanın da belirttiği gibi, çıkış yok gibi görünüyor.
و كما أوضحت وحدة الإستكشاف لا يوجد أى مخرج من هنا

Kayaları çekip bir çıkış yolu bulabiliriz.
لكن احتمال مجيء هذه الصخور فربما نجد مخرج من هذا الاتجاه

hayır, hayır, ona da söylemedim çünkü... çünkü bir çıkış yolu olabileceğini mi düşünüyorsun?
, لا , لا . . لم أخبرها بعد لأن لأنك تظن أنه يوجد مخرج من هذا؟

Yine de kapana kısılmışa benzemiyor. çıkış yolunu bilen birine benziyor.
لكن هذا لايشبه رجلا يشعر أنّه محاصر بل يشبه رجلا يعرف أن لديه مخرج من هذا

Oradan çıkış var mı?
هل يوجد مخرج من هناك؟ منتديات أبطال العرب

Oradan çıkış yok ki, orası sadece bir ofis.
ليس هناك أي مخرج من الغرفة المجاورة.. إنها مجرد مكتب

Burdan tek çıkış işbirliği dostum.
كنت أفكر أن لا مخرج من هنا إلى بالتعاون.

İkinizi yalnız mı bırakayım yoksa o uyanmadan bir çıkış yolu bulmak mı istersin?
يجب أن أترككم انتم إلاثنان بمفردكما أو هل تفضل إيجاد مخرج من هذا الجحر قبل أن تستيقظ ؟

Ama buradan çıkış yok, değil mi?
على إيقافهم لكن ليس هناك مخرج من هنـا ، أليس كذلك ؟

Ama bana hikayeni anlattığında benim için bir çıkış yolu olduğunu biliyordum.
ولكن عندما أخبرتني قصتك. أدركت أن هناك مخرج من أجلي

Garajın çıkışı tek yön bir sokağa açılıyor ve ilk köşede bir bankamatik var.
موقف السيارات يطل على مخرج من طريق واحد وهنالك صراف آلي عند أول زاوية

Bu savaştan çıkmanın bir yolunu bulamazsak, biz de öleceğiz.
وإذا لم نجد مخرج من هذه الحرب، سنتبعها.

Hadi ama öyle söyleme. Bundan kurtulmanın bir yolu var.
هيا , لا تقل ذلك هناك مخرج من هذا