Birine hayatını borçlu olmak garip bir duygu. | Open Subtitles | هل تعلم أنه شيء مضحك أن تكون مديناً بحياتك لشخص |
Ama son defasında işi tamamlayamadığı için bana borçlu olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | ولكن اعتقد أنه كان مديناً لي بما أن القضية الأخيرة لم تنجح. |
Bana hâlâ 50 gram kokain için borcu var. O hapiste olduğuna göre şimdi bana... - ...borçlu olan sensin. | Open Subtitles | بلا ريب، إنّه في السجن، ولكنّه لا يزال مديناً لي بثمن أوقيّتي كوكايين، مما يعني أنّك مدينة لي |
Çok güzel, hala geçen seferden kalma bir hediye borcum var. | Open Subtitles | جيد، ما زلت مديناً له بهدية منذ المرة الماضية. |
Belki ona borcu olan biridir ve borcunu böyle ödüyordur. | Open Subtitles | ربما يكون شخصاً مديناً له وكان يحاول أن يستوفي الدين |
Ya da bu notlarımı kopyalarsın ve bana bir borcun olur. | Open Subtitles | أو يمكنك نسخ كتاب التمارين الخاص بي و تكون مديناً لي |
Bunu sen değiştirdin Andrew inan bana, bunun için sana borçluyum hâlâ. | Open Subtitles | موتى "هذا يغيرك , يا "أندرو صدقنى , ومازلت مديناً لك بذلك |
Ama hala bana bir tane daha borçlusun. Teşekkür ederim de. | Open Subtitles | ولكنك ما تزال مديناً لي بواحد آخر ، قل شكراً |
Şaka yapmayı bırak. İyiliklerine borçlu kalmayı sürdüremem. | Open Subtitles | كفّي عن ذلك , لا أستطيع أن أظل مديناً لكِ |
Eğer Onu Burada Bir İki Saatliğine Tutarsam Sana Daima borçlu Olurum | Open Subtitles | إذا استطعت إحضارها إلى هنا , فقط لساعة أو لساعتين فسوف أكون مديناً لك للأبد |
Bana borçlu kalmak istemiyorsan benden daha güçlü olman gerek. | Open Subtitles | ،إذا كنت لا تريد أن تصبح مديناً لي يجب أن تصبح أقوى مني |
Zaten bana inanıp bir araç hazırladığı için ona karşı hep kendimi borçlu hissediyordum. | Open Subtitles | لقد آمن بي ، وخاطر بحياتة من أجل إن أتسابق سأظل دائماً مديناً له بذلك |
Adamın gözünden sürmeyi çekerler, üstüne üstlük bir de seni borçlu çıkartırlar. | Open Subtitles | إنهم لصوص مخادعون، ليس هناك أسوأ من أن يجعلوك مديناً لهم. |
Kimseye borçlu kalmak istemiyorum. Hemen şimdi geri alabilirsin. | Open Subtitles | لا أودّ أن أكون مديناً لأحدٍ، خذ بطاقتكَ. |
Sorun hallolursa sonsuza kadar sana borçlu kalırım. | Open Subtitles | فلو تم حل هذه المعضلة، ساكون دوماً مديناً لكَ |
Lütfen! Sana bir buluşma borcum olsun. Ne dersin buna? | Open Subtitles | أرجوك، سأكون مديناً لك بموعد ما رأيك بذلك ؟ |
İlk olarak sana daha fazla borcum olsun istemiyorum. | Open Subtitles | أولاً, لا أُريد أن أكون مديناً لك بعد الأن |
CEO'nun sana iyilik borcu olması kötü bir şey değildir. | Open Subtitles | إنه ليس أمراً سيئاً أن يكون المدير العام مديناً لك. |
Babam her zaman "Bir avukata asla iyilik borcun olmasın" derdi. | Open Subtitles | لقد كان أبي دائماً يحذّرني أن لا أكون مديناً أبداً لمحامي |
Kaderin sevgili hesabı ! Düşmanıma borçluyum demek ki yaşamımı. | Open Subtitles | حان وقت الحساب أصبحت مديناً بحياتي لعدوي |
Bir daha konuşma dediğini biliyorum ama... bana 10 şilin borçlusun. | Open Subtitles | أعرف أنك سألتني عدم التكلم معك مجدداً لكنك مديناً لي بعشرة شلنات |
Doktorlar daha da kan verdiklerini söylediler, sanırım yine sana borçlandım. | Open Subtitles | أخبروني أني حصلت على المزيد من الدم، لذا أظنني مديناً لك مجدداً. |
Ona borçluydum. Ama kariyerimi de ona veremezdim. | Open Subtitles | كنتُ مديناً له بمال، ولمْ أكن سأسلّمه مهنتي أيضاً. |
En dibe battığım nokta 300 bin dolarlık bir borca girmemdi. | Open Subtitles | وفي أسوء حالاتي كنت مديناً بما يزيد عن 300 ألف دولار |
Ayrıca bana borçluydu. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنه كان مديناً لي |
Eğer kaybedersen, ...çok az miktarda bir parayı bile Borçlanmak istemeyeceğin adamlara bir sürü para borçlanmış olacaksın. | Open Subtitles | إذا خسرت فسوف تدين بالكثير من المال لنوع من الرجال أنت لا تريد أن تكون مديناً له بأقل قدر من المال |