"مرعب" - Traduction Arabe en Turc

    • ürkütücü
        
    • korku
        
    • dehşet verici
        
    • korkunçtu
        
    • berbat
        
    • korkunç bir
        
    • çok korkutucu
        
    • korkutucuydu
        
    • ürpertici
        
    • korkutuyor
        
    • çok korkunç
        
    Yavrusu kent dünyasına ilk kez 10 metrelik ürkütücü bir yükseklikten bakıyor. Open Subtitles أول نظرة لطفلها على العالم الحضاري على إرتفاع مرعب بقدر 30 قدمًا
    Sadece ürkütücü şekilde bağır ve onlara yan yan bak. Open Subtitles فقط إزأر بشكل مرعب و إنظر إليهم نظرة جائعة
    Bunun sizi dehşete düşüren, acı verici bir korku olduğunu, dünyada milyonlarca insanın bu korkuyla her gün, her zaman başa çıkmak zorunda kaldığını söyleyebilirim, özellikle de çocukların. TED أستطيع أن أقول لكم أنه خوف مرعب ومفجع، خوف يضطر ملايين الناس حول العالم لمواجهته في كل يوم وحين، خاصةً الأطفال.
    Hayatım korku filmine dönmüş durumda ve tek yapabildiğim uzaktan izlemek. Open Subtitles تحولت حياتي الى عرض مرعب وكل مايمكنني فعله هو الوقوف جانباً ومشاهدت ماسيحدث
    Çünkü haklısın. Yumurtanın içindeki dehşet verici ve çoktan serbest kaldı. Open Subtitles وأنت كنت محقًا، ما داخل تلك البيضة لهو أمر مرعب كالجحيم
    - Bütün günü arkadaşlarımızı gömerek geçirdik. - korkunçtu. Open Subtitles كنا ندفن أصدقاءنا طوال اليوم إنه مرعب مرعب
    Ve vücudumun bazı parçaları yerinden çıkmak istiyor gibi çok berbat! Open Subtitles وحقيقة ان اجزاء الجسم المتعدده تحاول ان تتخلى عنى مرعب جدا
    Bir zamanlar, korkunç bir mağarada yalnız başına yaşayan bir kız vardı evinden çok uzaktaydı ve bu onu çok üzüyordu. Open Subtitles فى زمن من الأزمان , كان هناك فتاه عاشت بمفردها فى كهف مرعب بعيداً عن منزلها من ما جعل قلبها يؤلمها
    Benden sizinle konuşmamı istediler... izleyeceğiniz program çok korkutucu şeyler içeriyor. Open Subtitles طاب مساؤكم ، طلبوا مني إخباركم أن العرض القادم مرعب جداً ويحمل مشاهد قد تسبب الكوابيس لأطفالكم
    Aynı zamanda olaylar ürkütücü olmaya başlar Open Subtitles في الوقت نفسه تبدأ الامور للحصول على أمر مرعب قليلا
    Schweickart, Apophis'ten daha küçük bir asteroidin etkisinin bile ne kadar zarar verici olabildiğine dair ürkütücü bir gerçek hayat örneği veriyor. Open Subtitles شويكارت لديه مثال حقيقي مرعب لمدي تدمير كويكب أصغر حتى من أبوفيس
    ürkütücü olduğunu hissediyorsun. - ürkütücü, dostum. Open Subtitles أعرف ما الذي تشعر به، أنت تشعر أنه أمر مرعب
    Bu hayatım boyunca gördüğüm en günahkar ve saygısız korku filmiydi. Open Subtitles ذلك كان الأكثر تدنيساً و عرض مرعب مسيء على الأطلاق
    Birdenbire "muazzam bir korku hissi" diye tarif edebileceğim bir hisse kapıldım. Open Subtitles وفجأة شعرت بما يمكن أن أصفه شعور مهول و مرعب
    Dün gece seni tuhaf bir Japon korku filmi izlerken gördüm. Open Subtitles رأيتك تشاهدين فلم ياباني مرعب غريب الليلة الماضية. هل كنت تتجسس علي؟
    Insanların transkriptleri okuyabiliyor olmaları yeterince dehşet verici, TED مجرد فكرة أن أولئك الناس يقرأون النصوص هو شيء مرعب
    Harika bir şey olduğunu hissediyorum; yenilikçi bir şey, korkutucu, dehşet verici. TED أشعر أن هذا مذهل، إنه مبتكر إنه مخيف، إنه مرعب
    Olanlar o kadar korkunçtu ki anılarımızı bastırdık. Open Subtitles أيا كان ما حدث فلا بُد إنه مرعب للغاية نحن كبحنا الذاكرة
    Bunu söylemek berbat bir şey ama onun adına utandım. Open Subtitles انه مرعب في القول , لكن لقد كنت محرجاً منه
    Gerçekten korkunç bir olay. - Yıllık komitesinde mi demiştin? Open Subtitles لا، إنّه مرعب حقّاً أقلتَ بأنّه كان بلجنة الكتاب السنويّ؟
    Bugün bir beyin ameliyatı olacağım. çok korkutucu. Open Subtitles عليّ أن أخضع لجراحة في المخ اليوم هذا مرعب
    Bu kadar güzel bir ovayı nasıl bir megaşehire çevirdiklerini görmek korkutucuydu... Open Subtitles شعور مرعب ترى كيف في مثل هذه السافانا جميلة انشأوا مدينة كبيرة
    Çoğu şeyi umursamıyorum zaten... ama bu biraz tüyler ürpertici. Open Subtitles أنا لا أمانع الكثير من الاشياء لكن هذا مرعب قليلا
    ve bu... felç edercesine, korkunç bir şekilde beni korkutuyor. Open Subtitles وهذا بشكل شال مخيف,بشكل مرعب بالنسبة لي
    - Ah, bu çok korkunç. - Doğru değil. Sürünün yarısıydı. Open Subtitles شئ مرعب ليست هذه الحقيقة ، كان نصف قطيع فقط

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus