"مساعدتها" - Traduction Arabe en Turc

    • yardım
        
    • yardımcı
        
    • asistanı
        
    • yardımı
        
    • yardımına
        
    • yardıma
        
    • yardımını
        
    • asistanıyım
        
    • kurtarmaya
        
    Eğer hâlâ ona yardım edebilecek olsam bir saniye bile durmazdım. Open Subtitles إذا كان لا يزال هناك ما يمكنني مساعدتها به, سأفعله حالاً.
    Ona bunu atlatmasında yardım etmek istiyorum ama konuşmama bile izin vermiyor. Open Subtitles واريد مساعدتها من خلال هذا لكنها لا تريد مني التحدث معها حوله
    Bak, ona yardım etmek istediğini biliyorum, ama biz bu insanları tanımıyoruz bile. Open Subtitles إسمعي ، أعرف بأنك تريدين مساعدتها ، لكن نحن لا نعرف هؤلاء الناس
    Yemek yapıyor ve yumurtası bitmiş yardımcı olabilir misiniz diye soruyor. Open Subtitles إنها تطبخ ولا تملك بيضاً وكانت تسأل إذا كنت تستطيعين مساعدتها
    - Kibar baylardan biri ona yardım eder mi acaba? Open Subtitles هل أحد منكم يا رجال يريد مساعدتها بحمل حقائبها هناك؟
    Beni gıcık eden şey gerçekten ona yardım etmeye çalışmamdı. Open Subtitles أتعلم، الشئ الذي يثير حنقي أنني كنت أحاول مساعدتها فعلاً
    Tam olarak yardım edemez değiliz çünkü onun umudu var. Open Subtitles بس مش ميئوس من مساعدتها أوي عشان لسة عندها أمل
    Eğer bu terfide bir şansı varsa ona yardım etmeliyim. Open Subtitles أذا حصلت على لقطة في الترقية , حصلت على مساعدتها
    Ona ihtiyacım var ama o yardım etmeye bile çalışmıyor. Open Subtitles وقد احتجت إلى مساعدتها. وهي لم تحاول حتى تقديم المساعدة
    Ona yardım etmeye çalıştığını biliyorum ama çok geçti artık. Open Subtitles أعلم أنك كنت تحاول مساعدتها ولكن كان ذلك متأخر جدًا
    Hayır, adamım, O' na yardım etmem gerekti. Kendimi yere serdim. Open Subtitles كلاّ يا رجل، كان عليّ مساعدتها كان عليّ جعلهم يصدّقون ذلك
    Onu buraya getirip yardım etmeye çalıştık ama çok geçti. Open Subtitles لقد أحضرناها وحاولنا مساعدتها ولكن كان الوقت قد تأخر كثيرًا
    Ama arkadaşım hâlâ hayatta. Müsaadenle yardım edebilir miyim diye bakayım. Open Subtitles لكن مازالت صديقتي حيّة، دعني أذهب لأرى إن كنتُ أستطيع مساعدتها.
    Neyse ki bir soygun planı için benden yardım istedi. Open Subtitles لحسن الحظ، لقد طلبت مني مساعدتها على التخطيط لعملية سرقة
    Başında bir sıkıntı olduğunu biliyordum ama ona yardım edememek beni çok üzüyordu. Open Subtitles علمت أنها ستقدم علي فعل شئ ما، وهذا يقتلني أنني لم أستطع مساعدتها.
    Hayır, sadece onun yaptığını söyledim, böyle ona yardım edebilirdim. Open Subtitles لا، أنا فقط قالت إنها فعلت حتى أتمكن من مساعدتها.
    Ama sanırım yardımcı olamadın, ...çünkü senin channing'lerin böyle yaptı, bütün olayı çaldın. Open Subtitles ولكن أظنّ انّكي لم تستطيعي مساعدتها لان هذه عادتكي ، بأن تسرقي الاشياء
    Liberya gibi bir ülkede, bu bir annenin sıtmadan muzdarip çocuğu için tedavi görmesine yardımcı olmak anlamına gelebilir. TED في بلد مثل ليبريا، قد يعني للأم مساعدتها في الحصول على علاج لطفلها الذي يعاني الملاريا.
    Sonra asistanı ayrılınca ona yardım etmemi istedi. Open Subtitles ثم طلبت مني مساعدتها بعد أن إستقالت مساعدتها
    Hayatım, ABD ordusunun yardımı dokunur, tamam mı? Open Subtitles هذه الحلوة, مساعدتها قاصرة على الجيش الامريكى فقط
    Ve eğer bununla ilgisi varsa nasıl bir ilgisi olduğunu bulmamız için yardımına ihtiyacımız olacak. Open Subtitles ماذا لو لها صله, سوف نحتاج مساعدتها لنكتشف ماذا يحدث.
    yardıma ihtiyaç duyarsa, yardım etmelisin. Open Subtitles إذاً , اذا احتاجت مساعدة .. عليك مساعدتها
    Hiç kimse onun yardımını nafile yere istemez. Open Subtitles لم يبحث أحداً عن مساعدتها أو عن حمايتها عبثاً.
    Ben Miranda'nın uzun yıllar burda çalışan ikinci asistanıyım.. Open Subtitles ولكن مساعدتها الأولى ترقت مؤخراً، فأصبحت الأولى
    Kocasının hayatını kurtaramadım ama bebeğini kurtarmaya yardım edebilirim. Open Subtitles لم أتمكن من إنقاذ حياة زوجها لكني يُمكنني مساعدتها لإنقاذ حياة طفلها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus