"مستعدة" - Traduction Arabe en Turc

• Hazır mısın
• hazırlıklı
• hazırsın
• hazırdım
• - Hazır
• razı
• hazırsan
• istekli
• Hazır mısınız
• kabul
• için
• bekliyor
• hazırdı
• hazırım

Aman tanrım. Peki şimdi Disney World'e gitmeye Hazır mısın?
يا إلهى هل أنت مستعدة للذهاب الى عالم ديزنى الان؟

Artık onlarla sen ilgilenmek zorunda kalacaksın. Buna Hazır mısın?
يجب أن تهتمي بهم الأن هل أنتِ مستعدة لهذا ؟

İsa adına, yeniden adlanmaya ve ıslah edilmeye Hazır mısın?
هل انتِ مستعدة لتعاد تسميتك وتعلنين خلاصك باسمِ المسيح ؟

Ameliyat odasında olaylar çok hızlı gerçekleşecek, ...buna hazırlıklı olman gerek.
ستشتعل الأمور فى غرفه العمليات، لذا أنتِ بحاجه لأن تكونِ مستعدة.

Yani, her zaman dışarı mümkün olduğunca çabuk çıkmaya hazırsın.
اعنى، انتى تقريبا دائما مستعدة لتغادرى فى اسرع وقت ممكن

Ergenlik gelmişti ve kız olmanın ne demek olduğuna dair bir fikrim yoktu ve gerçekten kim olduğumu bulmaya hazırdım.
بلغت سن البلوغ، ولم تكن لدي أي فكرة ما كان يعني أن أكون بنتا وكنت مستعدة لاستكشاف ما كنت حقا.

Hayat hikayesini bir duyman lazım. Pekala. Çalışmaya Hazır mısın?
يحري أن تسمعي قصة حياته، حسن، مستعدة لإنجاز بعض العمل؟

Asistanım olmak için her şeyini feda etmeye Hazır mısın?
هل أنت مستعدة للتضحية بكل شيء في حياتك لتكوني مساعدتي؟

Bir şeye benzetir benzetmez söyle. Hazır mısın?
ومتى رأيت فيها ما يعنى لك شيئا ,فأخبرينى, مستعدة ؟

Sinemaya gitmeye Hazır mısın? Bu Bonnie!
هل انتى مستعدة للذهاب للسينما أوه تلك بونى

Hey, bebeğim, kaymaya Hazır mısın?
أهلاً، عزيزتي. مستعدة للتزلج على الجليد؟

Entelektüel tarafını keşfetme yolculuğuna çıkmak için Hazır mısın?
هل أنتِ مستعدة للذهاب في رحلة اكتشاف ذات فكرية؟

Dışarı çıkmak için tersine çevirme büyüsünü kullanacağız. Hazır mısın?
نستخدم التعويذة المعاكسة لإخراجنا هل أنت مستعدة ؟

Bu eğlence parkında gezmeye ve korkuyla çığlıklar atmaya Hazır mısın?
هل أنت مستعدة لركوب الآلة والصراخ من الإثارة و القشعريرة؟

Kaynağın tüm güçlerini ve pozisyonunu almaya Hazır mısın bütün yeraltı dünyasının liderleri önünde?
هل أنت مستعدة لتقبلي قوة و موقع المصدر أمام كل قادة العالم السفلي ؟

Gatling silahını gördünüz mü? Askerleriniz bu silah gücüne hazırlıklı mı?
شاهدت الرشاشات الآلية هل قواتك مستعدة لمثل هذه القوة؟

Sadece hazırlıklı olmak istiyorum. Neye hazır?
ـ أريدكِ فقط أن تكونين مستعدة ـ لأجل ماذا؟

Sanırım bildiğim şeyi duymaya hazırsın.
اذا هل بامكانك وضعها في تقريرك ؟ لا اعتقد انكي مستعدة للذي اعتقده

Hayatıma başlamaya hazırdım ama yapamıyorum ve bu hiç iyi değil.
أنا مستعدة لبدأ حياتي والآن لا أستطيع، والأمر ليس على مايرام.

- Hazır olduğun zaman. - Evet, kimin elektriğe ihtiyacı var ki zaten?
متى ما كنت مستعدة أجل ، من يحتاج للكهرباء على كل حال ؟

Ama aslında, bu zor zamanlarda... ..katolik kilisesi 36 yaşındaki umutsuz, bekar bir kadın gibi alabileceği herşeye razı olmuş durumdaydı.
تكون الكنيسة الكاثوليكية بائسة كعازبة في الـ36، مستعدة للقبول بأيما قد يأتيها

Araba aşağıda hazır. hazırsan gidelim mi? Kara Haçlılar beni temizleyecek.
السيارة في الأسفل, أأنتِ مستعدة للذهاب؟ الصليبيون السود يحاولون التخلص مني

Peki, o bir posta odasında, bir resepsiyon alanı, bir çağrı merkezinde sıradışı saatlerde çalışmaya istekli olabilir.
قد تكون مستعدة للعمل خلال ساعات غريبة في مركز الاتصال، في فضاء الاستقبال، في مكتب البريد.

Hazır olduğunu düşünme. Ona bakmaya Hazır mısınız.
.. لا تظني أنكِ مستعدة إستعدي لتنظري إليه

Firmalar genellikle, güvenlik uygulamalarının yetersiz olduğunu kabul etmeye yanaşmazlar.
حسنًا، كثيرا ما يكون هذا شركات غير مستعدة لتحمل مسؤولية ممارساتها الأمنية الضعيفة.

Seni işinden etmek için uygunsuz bir ilişkiye sürüklemem gerekse bile ben hazırım.
إن كنت مظطرة لإقحامك في علاقة غير ملائمة لأخلصك من عملك, فأنا مستعدة

Ayılar hazır kıta bekliyor, somonlar ise nehir ağzında toplanıyor.
الدببة مستعدة و جاهزة, وتتجمع اسماك السلمون عند مصب النهر.

Sonunda şirket, uzun dönem yeniden yapılanma hakkında açık bir biçimde konuşmaya hazırdı.
شركة المرافق كانت مستعدة أخيرًا للتحدث بثقة حول إعادة التطوير على المدى البعيد.

Her türlü kötü habere hazırım ama umarım ciddi bir hastalık değildir.
،أنا مستعدة لأيّ أخبار سيئة ولكنني أتمنى أن لا يكون مرض خطير