Örneğin, bir araba... ya da şüpheli görünüşlü bir adam. | Open Subtitles | سيارة على سبيل المثال أو رجل يبدو أنه مشبوه ؟ |
Elbette, siyasi olarak şüpheli birinin... beyin ameliyatı yapmasına... izin veremeyiz. | Open Subtitles | ولن نسمح بالطبع لرجل مشبوه سياسيا أن يجري عمليات على المخ |
Yine de, hepinizin beni sıkı gözetim altında tutmanızı istiyorum ilk şüpheli harekette o tetiği kullanmakta tereddüt etmeyin. | Open Subtitles | مازلت, أريدكم كلكم أن تبقوا عيونكم مفتوحة علي وأل اشارة لأي تصرف مشبوه لا تتردو في تشغيل أكواد الإيقاف |
KaçırıIma ya da şüpheli herhangi bir şey olmadıkça hayır. | Open Subtitles | لا ليس إلا إذا كان هناك مكروه أو شيء مشبوه |
Küçük bir şüphe,evet, ama bir teori için yeterli. | Open Subtitles | إن ذلك مشبوه قليلاً ، نعم لكن ليس كافي لبناء القضية على ذلك |
Bakalım, Leo güçlerini kaybetti ve sonra Piper öldü ve hayalete dönüşmesi gerçekten riskli oldu ama her şey yoluna girdi. | Open Subtitles | خسر ليو دعونا نرى، صلاحياته، وتوفي بعد ذلك بايبر، وحصلت عليه فعلا مشبوه عندما تحولت إلى شبح، ولكن عملت كل شيء. |
Şurada bulunan ajanlar oradaki kulübeyi gözetliyordu ve şüpheli faaliyet bildirdiler. | Open Subtitles | هؤلاء العملاء يراقبون كوخ في ذلك المكان وأفادوا بوجود نشاط مشبوه |
Komşulardan, yangın sırasında kurbanı şüpheli biçimde biriyle tartışırken görmüşler mi öğren. | Open Subtitles | وأنظر لو رأوا الجيران الضحيّة يتفاعل مع أيّ شخص مشبوه أثناء الحريق. |
Seni şüpheli bulduğum herhangi bir konu yüzünden 24 saat alıkoyabilirim. | Open Subtitles | يمكنني حجزك هنا لـ24 ساعة بتهمة الشك بكونك مشبوه إن أردت. |
Merkezden tüm birimlere şüpheli iki ayaklı bir hayvan arıyoruz. | Open Subtitles | إلى جميع الوحدات، انتبهوا لقدوم حيوان مشبوه يمشي على قدمين. |
Kasabadan kaçmak biraz şüpheli gözükmeyecek mi sence? Kim şüphelenecek? | Open Subtitles | ألا تعتقد أن الهروب من المدينة يبدو مشبوه فيه قليلا؟ |
Millet, şüpheli bir şey ve birisi için gözünüzü dört açın. | Open Subtitles | لذلك، والجميع، والحفاظ على عينيك مقشر عن شيء أو شخص مشبوه. |
Birlikte çalıştığınız dönem boyunca şüpheli bir hareketi oldu mu? | Open Subtitles | و أثناء الوقت الذي كنتي معه هل كان مشبوه في أمره ؟ |
Kapıda şüpheli bir adam vardı. | Open Subtitles | كان هنالك رجُل مشبوه في أمره عند باب المنزل |
Güzel, evet evet! Hemen geliyorum. Kaçak bir şüpheli varmış, gitmeliyim! | Open Subtitles | نعم ، جيد حالا لدينا مشبوه هارب ، علي الذهاب |
O biraz kendisine baksın. Henri çok şüpheli biri. | Open Subtitles | هي نفسها تقابل أشخاص من هذا النوع هنري مشبوه جداً. |
Bir şey bulduklarında şüpheli olarak işaretliyorlar. | Open Subtitles | عندما يجدون واحداً يصدرون تقرير نشاط مشبوه |
Sizlerin her türlü şüpheli hareket ve kişiyi yetkililere bildirmeniz önemli. | Open Subtitles | من المهم جدا على المدنيين أن يستمروا في الابلاغ عن كل نشاط مشبوه تشكون فيه |
Curtis, yerel bir görevli ile oğlu şüpheli bir durum bildirdiler. | Open Subtitles | كيرتس , عامل محلي وابنه لاحظوا وجود نشاط مشبوه |
Bahsettiğin kamyonun şüphe uyandıran bir yanı yok. | Open Subtitles | تقولين الشاحنة ابتلعت صديقك أرى أن هذا أمر مشبوه قليلا |
Biraz riskli olduğunu biliyorum ama bana büyük bir iyilik yapmış olacaksın. | Open Subtitles | أعرف أن هذا مشبوه به قليلاً ولكنك ستفعل معروفاً كبيراً لي حقاً |
zanlı motosiklet üzerinde, Franklin Caddesine çıkacak. | Open Subtitles | مشبوه يركب دراجه ناريه و يتجه ناحية فرانكلين |
O türden bir parayı Kanunsuz bir şeyler yapmadan bulmanın imkanı yok. | Open Subtitles | محال ان تأخذ الاموال التي تحتاجها بدون فعل شيء مشبوه |
Sadece "Geleceğe Dönüş"ü istesem şüphelenirdi. | Open Subtitles | لكان مشبوه إذا كان مجرد "العودة إلى المستقبل". |