| Davetin için teşekkür ederim Desmond ama önümüzdeki 14 yıl meşgulüm. | Open Subtitles | شـكرا على دعوتك ديزموند ولكني اظن اني مشغولة لل14 سنة القادمة |
| O kadar meşgulüm ki, İnsan Kaynaklarını gidip hastane görevlisi olarak ne kadar iğrenç, tacizci bir yaratık çalıştırdıklarını söyleyemeyeceğim. | Open Subtitles | مشغولة جدا في الحقيقة بحيث انه ليس لدي وقت كي اذهب الى وكالة المصادر البشرية واخبرهم اي مختلين ومثيرين للاشمئزاز |
| Seks yapmayalı çok da uzun zaman olmadı ve ayrıca çok meşguldüm. | Open Subtitles | لم يمر وقت طويل منذ أن مارسنا الجنس و أنا كنت مشغولة |
| - İmparator beni sıkıştırırken sen Asano tanrısıyla savaşmakla meşgulsün. | Open Subtitles | تتنفس يا شيكو حسنا الامبراطور يضغط علي عنقي وانت مشغولة بلعب الحرب مع اللورد أسانو |
| Bu hafta sonu korkunç yoğun. Londra'ya gidiyorum. Üç saat sonra Londra'ya gidiyorum. | Open Subtitles | إنني مشغولة جداً في عطلة نهاية الأسبوع سأسافر إلى لندن بعد ثلاث ساعات |
| İşim ile diğer şeyler arasında zar zor vaktim oluyor baba. | Open Subtitles | انظر،أنا مشغولة بالعمل و كل شيء.. بالكاد يكون عندي الوقت، أبي |
| Maalesef çıkmamız mümkün değil.meşgulüm. | Open Subtitles | كلا ، أخشي أنه لا وقت لموعد ، أنا مشغولة |
| Aslında onları benim gezdirmem gerekir ama çok meşgulüm. | Open Subtitles | المفروض ان أأخذهم انا ولكنني مشغولة جداً |
| Seni aramayı unuttum. Dinle, şu an biraz meşgulüm. Sonra arasam olur mu? | Open Subtitles | استمعي, إنني مشغولة نوعاً ما الآن هل يمكنني أن بكِ مجدداً ؟ |
| Eğlenemeyecek kadar meşgulüm, hoşçakal. | Open Subtitles | مارتينو , أنا أعلم إنه أنت أنا مشغولة جداً لهذه الأعيب |
| meşgulüm! Git! Seni odamda istemiyorum. | Open Subtitles | أَنا مشغولة إذهبي ، لا أُريدُكِ في غرفتِي |
| meşgulüm. Son bir kaç güne baktımda. | Open Subtitles | لا يمكنني التحدث الاًن ياباكارد, إني مشغولة |
| İyi vakit geçirmekle o kadar meşguldüm ki, fark edememişim. | Open Subtitles | لقد كنت مشغولة بقضاء وقت ممتع لدرجة انني لم الاحظ |
| Başkana düzenlenen suikast girişiminin artçı sarsıntılarının üstesinden gelmekle meşguldüm Hollis. | Open Subtitles | كنت مشغولة هوليس، أعالج تبعات محاولة اغتيال الرئيس. كيف حال فيتز؟ |
| Ve dinleyemeyecek kadar nefret etmekle meşgulsün. | Open Subtitles | أنتي أيضاً كنتي مشغولة دائماً ولا تسمعي أبي |
| Gördüğünüz gibi Japonya geceleri yoğun burada. | TED | يمكنكم مشاهدة اليابان مشغولة بالليل، هناك. |
| Eğer yarın başka bir işim yoksa... neden beni aramıyorsun? | Open Subtitles | حسناً، إن كنت غير مشغولة غداً، اتصل بي، مفهوم؟ |
| Hayatım, ona para veremeyiz, konuk evimiz de zaten dolu. | Open Subtitles | عزيزتي، لا نستطيع ان ندفع لها شيء وغرفة الضيوف مشغولة. |
| Başka bir gün, Rita şehir dışındaydı, Kathe de meşguldü. | TED | لكن في هذا اليوم كانت ريتا غير موجودة وكاثي مشغولة |
| Gördüğüm kadarıyla siyah sutyen içindeki 50'likleri kontrol etmekle meşguldün. | Open Subtitles | لاحظت أنك كنت مشغولة بمتابعة سيدة الخمسين عاماَ بالستيانة السوداء |
| Üstünü değiştirdikten sonra başka bir yerde işin yoksa yemek yiyebiliriz. | Open Subtitles | بعد أن تغيري، إذا كنت غير مشغولة في مكان آخر، يمكننا العشاء سويا. |
| - Sesin çok yakından geliyor. Geri mi döndün? - Hayır Burada çok yoğunum. | Open Subtitles | تبدين قريبة جدا , هل رجعتي لا , انا مشغولة هنا |
| 911'e ulaştınız. Üzgünüz, tüm operatörler şuan meşgul. müsait bir operatör için lütfen hattan ayrılmayın. | Open Subtitles | الطواريء911 كل الخطوط مشغولة عليك الإنتظار |
| Etendim, hanımım diyor ki, Şu anda işi varmış ve gelemezmiş. | Open Subtitles | يا سيدي ، عشيقتى ترسل لك كلمة انها مشغولة وانها لا يمكن ان تأتي. |
| Kız arkadaşım boş değil ve başka randevu da istemiyorum. | Open Subtitles | صديقتى مشغولة .. ولا أستطيع الذهاب فى ميعاد غرامى آخر |
| - Lisetta, mutfakta seni arıyorlar! - Diomede ile meşgulum. | Open Subtitles | لسيتا انهم يردوكى فى المطبخ أنا مشغولة مع ديوميد. |
| Tahsisat kuruluyla ilgili bir haber üzerinde çalıştığı için meşgulmüş. | Open Subtitles | هي مشغولة جداً في العمل على مقالة حول لجنة التمويلات |