"مشكلتي" - Traduction Arabe en Turc

• derdim
• sorun
• sorunumu
• benim
• sorunun
• sorunumun
• ilgilendirmez
• hatam
• problem
• senin
• suçum
• sorunuma

benim derdim, düzgün davranılmasını isteyen kızlardan faydalanmak isteyen senin gibi erkekler.
مشكلتي هي الشباب مثلك يريدون إستغلال للفتاة التي تريد أن تعامل بإحترام

derdim, senin Tom'a boktan şeyler yapman, kızıl saçlı sikici.
مشكلتي هي حماقة ما فعلتيه مع توم أنتي حقاً لعينة

sorun ne biliyor musun? bu sigaradan bir karton kaldı
انت تعرف مشكلتي فلا يوجد معي الا علبة سجائر واحدة

Daha sorunumu duymadınız. Sanırım şimdiden başka biriyle görüşmeye başladı.
فانت لم تسمع مشكلتي بعد فهي بدئت بمواعدة رجل اخر

Metre ile santimetre arasındaki farkı bilip bilmemesi benim sorunum değil.
سواء كان يعلم أو لا, بالفرق بين الأنش والقدم,هذه ليست مشكلتي.

- Kesinlikle evet. Hayır, o senin sorunun.
مشكلتي بأنّني وَعدتُ فريدريك أنا أَلْعبُ يوم السبت.

benim derdim ise tercüme edilecek kitaplar bulabilmekte.
مشكلتي هي العثور على الكتب التي بحاجة ترجمة

Biri seni görürse sahiden ölürsün. Artık benim derdim değilsin.
أي أحد يراك ، أنت ميت لا أبالي ، لم تعد أنت مشكلتي

benim derdim bu lanet bataklıkta yürümek, her tarafta polisler tarafından aranmak, çünkü birisi polisleri vurmanın iyi bir şey olduğunu düşünüyor.
مشكلتي هي أننا نسير في هذا المستنقع القذر بينما يبحث الجميع عنا لأن أحدهم قرر أن قتل الشرطة فكرة جيدة

- Derdin ne senin? - derdim sizlersiniz. Beni kızdırana kadar gayet iyiydim.
أنتم هم مشكلتي كنت بخير حتى أخرجتموني عن طوعي

Farkında mısın bilmiyorum ama güç benim için bir sorun değil.
لا أوقن إن كنت منتبهًا للوضع هنا، لكنّ القوّة ليست مشكلتي.

Yalnız şöyle bir sorun var; bu geçen sefer anlattığın hikâyeden farklı.
مشكلتي الوحيدة هي أن هذه قصة مختلفة عن ما قلته أخر مرة

Tek sorun, şehvetim 50 yaşındayken zamazingom 3 yaşında.
مشكلتي أن لدي شهوة رجل بعمر الخمسين وجسد طفل بعمر الثالثة

sorunumu dinleyip... bana bir çözüm yolu bulursan hepimiz işimizin başına döneriz.
استمعي إلى مشكلتي و أخبريني كيف أقوم بإصلاحها و سنعود جميعنا للعمل

Bu geri zekalılar değil, başka bir ajans sorunumu çözer.
، ليس لهؤلاء المغفلين و لكن لوكالة أخرى لحل مشكلتي

benim neyim var? "Mutant çekici" diyen bir tabela mı taşıyorum?
لا أعرف ماهي مشكلتي أثمة لافته حول عنقي تقول جاذبة مسوخ

Ama yine de bu, benim problemim. Kilo almıyorum. Denedim.
اظن ان هذه مشكلتي وزني لم يزداد و انا احاول

Yani bana bir sorunun olduğunu ve bunun tamamen senin sorunun olduğunu, ama bunu benim sorunum haline getirmeyi istediğini mi söylüyorsun?
ماتقوله إذاً هو إنك تواجه مشكلة ألا وهي مشكلتك في الأساس وتريد أن تجعلها مشكلتي أيضاً

benim sorunumun ne olduğu, eğer -çeneni kapamazsan- yapacağım şey.
مشكلتي هي ما يمكن أن أفعله لو أنك لم تخرس!

Üzgünüm, ama daha büyüğüne ihtiyaç duyman beni pek ilgilendirmez.
آسف، لكنّكَ تحتاج إلى عرائض أخرى، هذهِ ليست مشكلتي.

Hey, biz bir kaza arkasında sıkışmış var benim hatam değildi.
لم تكن مشكلتي أننا علقنا خلف حادث حسناً ، 1:

Aslında esas problem, eğlence mi öldürüyorsun.
تعلمين ، في الواقع مشكلتي هيأنكتفسدينمتعتي.

benim suçum değildi. Ama benim sorunum. - Hayır, senin sorunun değil.
ليست غلطتي لكنها مشكلتي لا , إنها ليس مشكلتك إنها مشكلتنا

sorunuma bir çözüm bulamayınca başka bir toplantıya katılıp herkes için adil olan bir sistem öne sürmeye karar verdim.
بعدما لم تُحل مشكلتي قررت حضور لقاء آخر وأن أفرض نظاماً يكون عادلاً للجميع.