"معلومة" - Traduction Arabe en Turc

    • bilgi
        
    • ipucu
        
    • ihbar
        
    • bilgiler
        
    • bilgiyi
        
    • tüyo
        
    • bilgiye
        
    • haber
        
    • bilgisi
        
    • bilgileri
        
    • bilinmeyen
        
    • istihbarat
        
    • istihbaratı
        
    • şeyler
        
    • bir şey
        
    Anatomik olarak ilginç ama şimdiye kadar duyduğum en işe yaramaz bilgi. Open Subtitles ثدي تشريحية سَاحِر، لكن هذا أكثر معلومة عديمة الفائدة سَمعتُها في حياتي
    Belki büyü altındadır. Ya da belki de istediği bir bilgi vardı. Open Subtitles حسناً ، لربما كانت تحت تأثير تويذة أو لربما كان هناك معلومة
    Evet, gizli bilgi olduğunu biliyorum ama-- lütfen beni beklemeye almayın! Open Subtitles أجل, أعرف إنها معلومة سرية لكن رجاءً لا تضعيني على الإنتظار
    Sosyal hizmetli. Sanırım bir barınakta görüldüğüyle ilgili bir ipucu görmüştüm. Open Subtitles عاملة خدمات اجتماعية أعتقد أنني رأيت معلومة عن كونها في الملجأ
    Bazı çocukların çatıdan boya attığına dair bir isimsiz ihbar aldım. Open Subtitles وصلتني معلومة مجهولة المصدر عن أطفال يرمون الدهان من على السطح.
    Kız sadece ülkeyi boylu, boyunca aşarak onu takip etmekle kalmadı sanki Ben istemiş gibi, kendi hakkında rastgele bilgiler de yollamaya başladı. Open Subtitles و التي لم تتبعه عبر البلد فقط لكنّها بعد ذلك بدأت بإرسال معلومات عن نفسها عشوائياً كما لو أنه سأل عن اي معلومة.
    Ve bilgiyi başka bir bilgiye bağlanabileceğiniz, ve sonra da istediğiniz gibi geri çağırabileceğiniz bir platforma sahipti. TED وكان له منصة تستطيع أن تربط معلومات بمعلومات أخرى. ثم تستطيع أن تستدعي أي معلومة بضغطة زر.
    Lana, eğer elinde onu bulmama yardım edecek bir bilgi varsa... Open Subtitles لانا ، لو كانت عندك معلومة ، قد تساعدني على ايجاده
    Beyin denen deponu aç çünkü +91 oktanlık bir bilgi geliyor. Open Subtitles أفتح صندوق مخك لإن هنا ستأتي معلومة قادمة من أكتلان 91
    Şirkette sorunlar olduğunu söyleyen içeriden bir bilgi aldığını söylemişti. Open Subtitles قال إن لديه معلومة داخلية أن هذه الشركة كانت بمشكلة
    Holo Aktarıcı'da bana elinde önemli bir bilgi olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد كان يخبرني انه لديه معلومة هامة على جهاز الارسال
    İlginç bir bilgi: Monty'le Mö-Mö'nün en çok reyting alan bölümü olmuş. Open Subtitles معلومة مضحكة ، هذه الحلقة الوحيدة التي حصلت على أعلى نسبة مشاهدة
    Sana işkence yapıyorken, dayanamayıp itiraf edermiş gibi ona yanlış bilgi vereceksin. Open Subtitles ثم يجب أن تعطيه معلومة خاطئة و أنت تتظاهر بالأعتراف من التعذيب
    Biz bir ipucu bulduk, bunu yapan bir dolandırıcı, İngiliz Jim olarak tanınıyor, o öldürdü. Open Subtitles وقد تلقينا معلومة تُقيد ان قاتله كان رجلا انجليزيا اسمه جيم
    Amerikalı Jack Conrad hakkında bir ihbar telefonu geldi. Open Subtitles عرفت للتو معلومة من الخط الساخن عن الأمريكي جاك كونراد
    Kasılmalar yeni bir semptom olabilir. Yeni bilgiler, yeni teoriler verir. Open Subtitles المخاض المبكر ربما يكون عرضاً جديداً معلومة جديدة تعطينا نظريات جديدة
    Bu akşam döndüğünde, bana gereken bilgiyi getirecek. Open Subtitles وعندما يعود الليلة, سيكون لديه معلومة معينة احتاجها
    Bu sabah Alex Shipley diye birini aramam gerektiği konusunda bir tüyo aldım. Open Subtitles تلقيت معلومة هذا الصباح تدفعني للإتصال برجل يسمى أليكس شيبلي
    Bize ulaşan bilgiye göre federal yetkililer şüphelilerin terör faaliyetlerine karışmış olabileceğini düşünüyor. Open Subtitles لقد أتتنا معلومة بأن السلطات الفدرالية تظن أن المشتبه به متورط بنشاطات ارهابية
    Bağlantım anlattıklarınıza benzer bir kurt bulunursa bana haber verecekler. Open Subtitles موظّفي سيهاتفني إن وجد أيّة معلومة عن ذئب يطابق وصفك.
    Oliver Hughes hakkında bilgisi olduğunu söyledi ve onunla görüşmeye gittiğim zamanı biliyorsun... Open Subtitles قال لي أن لديه معلومة عن اوليفر هيوز و كما تعلمين أثناء ذهابي لمقابلته
    Harry Grey buraya Osborne'u korkutmaya ve kendi hakkındaki tüm bilgileri yok etmeye gelmiş. Open Subtitles هاري جراي كان هنا ليخيف أوزبورن ليدمر أية معلومة عنه.
    Gemilerin boyutları... - bilinmeyen biçimde, komutanım. Open Subtitles بحجم المقاتلات غير معلومة التركيب ياسيدى
    Bu iyi bir istihbarat mı yoksa hükümet istihbaratı mı? Open Subtitles حسناً ، هل هذه معلومة جيدة ، ام من الحكومة؟
    Mümkün olduğu kadar az olsa da bir şeyler vermemiz gerek. Open Subtitles بأقل عدد ممكن علينا منحهم شيئا إنهم يبحثون عن أي معلومة
    Tamam mı? Her şey yolunda mı? bir şey daha var. TED حسنا، هل فهمتم ماأعنيه؟ بقي معلومة أخرى.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus