| Askeri mezarlık, askeri bıçak; Cleo'nun babasını göteriyor, bir kaç yanlış yönlendirme daha. | Open Subtitles | مقبرة عسكرية, سكينة حربية, تلمح جميعها إلى تورط أبيها, المزيد من التوجهات الخاطئة |
| Doktor oranın mezarlık olmadığını söyleyince elinde bir şey olsun istedi. | Open Subtitles | تحتَّم أن يقول شيئًا حالما سمع الدكتور يقول إنها ليست مقبرة. |
| Drakula'nın sığınağı Gotham mezarlığı'nda. Ama benim niyetim onu gömmek... | Open Subtitles | دراكولا يتحصن في مقبرة غوثام و أنا عازم على دفنه.. |
| Açık denizin binlerce mil ötesinde bir şekilde mezarlığı ortaya çıkarıyor. | Open Subtitles | الالاف الاميال من المياة المفترحة و حظ اعمى يكشف مقبرة مجرم |
| Burada henüz kimsenin ölmeye vakti olmadı. Hiç mezar olmadığını görebilirsin. | Open Subtitles | لم يتسنى لأحد الموت هنا بعد كما ترى لا مقبرة هنا |
| Onların kalıntıları tutmak tek yolu bir mezarlıkta onları gömmek için. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لتبقي رفاتهم في الأسفل هي أن تدفنيهم في مقبرة |
| Ya ölür ve hayvan mezarlığına gitmesi gerekirse? | Open Subtitles | ماذا لو مات و نضطر لدفنه فى مقبرة الحيوانات؟ |
| mezarlığa benzeyen bir yerden geçmesek daha iyi olur sanki. | Open Subtitles | ربما لايفضل أن ندخل إلى هذا المكان يبدو وكإنها مقبرة |
| Büyük bir mezarlık için süreç böyle işler, | TED | إذا هكذا تجري الأمور إذا ما أردت بناء مقبرة ضخمة. |
| Bu ölü uzay araçlarının mezarlık yörüngesine taşınması için emirler de bulunmaktadır. | TED | كما أن هناك عرائض لإبعاد المركبات الفضائية المهجورة إلى مدار مقبرة. |
| David Rockwell: İnsanların buraya geldiklerinde ilk farkına varacakları şey gördükleri şey bir inşaat sitesi değil de muazzam büyüklükte hareket eden mezarlık olacaktır. | TED | ديفيد روكويل:أول ما سيختبره الناس هنا عندما يرون المنصة بأنها ليست بموقع بناء ثابت و إنما مقبرة متحركة بشكل لا يصدق |
| Polisliği bırakanların bir çoğu on yıl içinde mezarlığı boyluyor. | Open Subtitles | .. الكثير من الرجال غادروا المهنة تصبح مقبرة عند العاشرة |
| Memlekette sizden bir mezarlığı soymanızı isteseler? | Open Subtitles | هو كما لو أن شخص ما سألك لسرقة مقبرة في الموطن الأصلي. |
| Ortasında gaz ve tozdan oluşmuş bir yıldız mezarlığı var. | Open Subtitles | الذى هو بمثابة مقبرة فضائية تخرج منه بقايا الغاز والغبار وتتناثر فى الوسط الفضائى |
| Eminim ki sen aldıysan, şehirdeki en iyi mezar yerleridir. | Open Subtitles | أنا متأكدة انك ماشريته سيكون أفضل مقبرة في المدينة كلها |
| Bu çizgi daha önce keşfedilmemiş ve kazılmamış bir mezar taşı ve siz binlerce yıl boyunca bunu gören ilk insanlarsınız. | TED | هذا الشكل المسقيم الخطوط هو مقبرة قديمة لم تكن معروفة أو منقبة، و أنتم أول من يراها من آلاف السنين. |
| Bir silah satıcısı Moskova dışındaki bir mezarlıkta ölü bulundu. | Open Subtitles | تم العثور على تاجر سلاح ميتا في مقبرة خارج موسكو. |
| O gece ikinci kez öldüğü zaman onu hayvan mezarlığına gömdüm, gördüğün gibi kemikleri hala orada. | Open Subtitles | عندما مات فى الليل للمرة الثانية قمت بدفنه فى مقبرة الحيوانات الاليفة هناك حيثما اريتك لازالت عظامه ترقد هناك |
| O da "mezarlığa gidip birinin mezarı üstünde sevişelim." dedi. | Open Subtitles | قالت لنذهب إلى مقبرة و نمارس الجنس على قبر أحدهم |
| Üç yıl önce, şimdiye dek bilinmeyen bir Zekhen mezarı ortaya çıkarıldı. | Open Subtitles | منذ ثلاثة اعوام, تعرضت مقبرة زيكنز المجهولة حتى الآن, الى التنقيب والنهب |
| Mütareke Gününde Arlington mezarlığında borazan çalmam için beni seçtiler. | Open Subtitles | اختاروني لعزف الدقات في مقبرة ارلنجتون يوم الهدنة |
| Kafasına sokmuş, evlilik ölmeden mezara girmektir diye. | Open Subtitles | احياناً تكون مقتنعة أن الزواج هو مقبرة الحياة |
| Şimdi, bu topluluğun eski bir mezarlığın üzerine kurulmadığına eminsin değil mi? | Open Subtitles | أنت متأكدة أن هذه الملكية المُشتركة ليست مبنيّة على مقبرة قديمة ؟ |
| Üç Yurttaş hakları çalışanının cesetleri bugün, gizli bir mezarda bulundu. | Open Subtitles | جثث الثلاثة أولاد وجدت اليوم في مقبرة مهجورة |
| Siz de Kral Süleyman'ın mezarını arıyordunuz 15 yıldan fazladır. | Open Subtitles | كنت تبحثين عن مقبرة الملك سليمان لأكثر من 15 سنة |
| Baksana Gloria, o nazik adamı tek başına Başkan Grant'in mezarına göndermek oldukça kaba bir şey değil miydi? | Open Subtitles | ألم يكن من الوقاحة إرسال هذا الرجل وحيدا إلى مقبرة جرانت؟ |
| Bu Montparnasse mezarlığının altında çekildi. Birçok ölü kemiklerin koyulduğu yer. | TED | وقد أخذت هذه تحت مقبرة مونتبارناس حيث توجد معظم التوابيت الصغيرة. |
| Bir keresinde hayvan mezarında yapmıştım. | Open Subtitles | لا , لكن فعلتها ذات مرة في مقبرة للحيوانات الأليفة |