"مكروه" - Traduction Arabe en Turc

    • şey olursa
        
    • kötü bir şey
        
    • nefret edilen
        
    • zarar
        
    • şeyler
        
    • sorun
        
    • başına
        
    • şey gelirse
        
    • şey olmayacak
        
    • birşey olursa
        
    • ters
        
    • sevilmeyen
        
    • şey gelmiş
        
    O bebeğe bir şey olursa seni cehenneme yolcu ederim. Open Subtitles إذا أصاب الطفل أي مكروه فسوف آخذك إلى الجحيم بنفسي
    Ve yemin ederim, kızıma bir şey olursa, elimdeki bütün gücü kullanırım. Open Subtitles وعلى أن أخبرك بأن حدث أى مكروه لإبنتى سوف أستخدم كامل سلطتى
    Eğer başıma kötü bir şey gelirse, sen, oğlum, yerime hükmedeceksin. Open Subtitles اذا حدث لى مكروه أنت يا ولدى ، سوف تكون مكاني
    Biliyor musun, buraya gelip de buradakiler tarafından bu kadar nefret edilen birini hiç görmedim. Open Subtitles أتعرف، أنا لم أرى أبداً نزيل يدخل هنا و هو مكروه بهذا الشكل من جميع المواطنين
    Ona zarar gelsin istemiyorum. O kız benim için çok değerli. Open Subtitles لا أريد أن يصيبها أي مكروه.كما تَرى، أنها عزيزة عليّ جداً.
    Morris eve dönmedi. Kayıp. Bir şeyler oldu, biliyorum. Open Subtitles موريس لم يعد للبيت، إنه مفقود أعرف بأن حدث له مكروه
    sorun değil Chloe, refakatçiliğe mola verebilirsin. Bir şey olmaz. Open Subtitles لا بأس يا كلوي يمكنك أن تأخذي أستراحة من وظيفة المرافقة لن يصيبني مكروه
    Eğer kızıma bir şey olursa, neler yaparım tahmin edersin herhalde! Open Subtitles لو أصاب ابنتى مكروه ، سأفعل وقتها ما يمليه علىّ غضبى
    Sana bir şey olursa kendimi affetmem. Open Subtitles لأنه لو حصل لك مكروه على ذلك. فذلك سيقتلي.
    Benimle olduğunuzu biliyorlar. Bir şey olursa Iütfen onları arayın. Open Subtitles انهم يعرفون انك معى لذا اتصل بهم اذا حدث أى مكروه
    Onlara bir şey olursa, en azından bir kısmı için seni sorumlu tutacağım. Open Subtitles سأحمّلك بعض المسؤولية إن أصابهما أي مكروه.
    Yaptığı çirkin şey bir yana, başına kötü bir şey gelmesini istemem. Open Subtitles لأن ، بالرغم مما قد فعله فإننى لا أريد أن يصيبه مكروه
    Başıma kötü bir şey gelirse umarım benim de yanımda olursun. Open Subtitles إذا أصابني أي مكروه ما، آمل أن تكوني إلى جواري كذلك
    Yeraltı Dünyası'nın Lordu'ndan daha fazla nefret edilen biri yok. Open Subtitles ما مِنْ أحد مكروه أكثر مِنْ سيّد العالَم السفليّ
    Planları verdiğimde karıma hiçbir zarar gelmeyeceğinden emin olmam gerek. Open Subtitles أريد أن أعلم, إن سلّمتها فلن يصيب زوجتي أيّ مكروه
    Morris eve dönmedi. Kayıp. Bir şeyler oldu, biliyorum. Open Subtitles موريس لم يعد للبيت، إنه مفقود أعرف بأن حدث له مكروه
    Bir sorun çıkar ya da yakalanırsak bana bir şey olmaz, seninse burada koca bir hayatın var. Open Subtitles إن وقع مكروه أو قبض علينا، فلا يهمّ بالنسبة لي، ولكن لديك حياة كاملة هنا
    O çocuğa hiçbir şey olmayacak fakat kullanabileceğimiz her silahı kullanmalıyız. Open Subtitles لا مكروه سيمسّ الطفلة. لكن علينا أن نضع بالاعتبار كلّ سلاح متاح لنا يا أخي.
    Oh, bu küçük çocuğa birşey olursa kendimi asla affetmem. Open Subtitles أوه , إذا حصل مكروه لهذا الولد لن أسامح نفسي
    Bütün çocukların hayatı senin elinde, hepsi sana güveniyor, ters giden bir şey olmaz diye. Open Subtitles كلّ أولئك الأطفال وحياتهم بين يديك، وكلهم ثقة بألا يحدث مكروه.
    Tarihte sevilmeyen biri. Bunun olmasını istemeyiz, değil mi? Open Subtitles مكروه من الناحية التاريخية ، ونحنُ لانريد أن يحدث هذا ، أليس كذلك؟
    Hayır, eve hiç gelmedi başına bir şey gelmiş olmasından korkuyorum. Open Subtitles كلا , لم يعد للمنزل على الإطلاق أخشى أن يكون قد أصابة مكروه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus