| O da dedi ki, "Abigail, İncil bile senin inandığın gibi sıkıcı değildir." Solomon İncil'inin bazı yerleri öyle çekici ki, kilise üyelerinin bile yüzünü kızartır. | Open Subtitles | فقال ان حتى الانجيل ليس مملا كما تظنين وان باغاني سليمان متعة قد تزيل ملل الكنيسة |
| Bu gece okuldan işten ve sıkıcı Mai tarih derslerinden bahsetmiyoruz. | Open Subtitles | إذا الليلة ليس هناك مدرسة, لا وظيفة, لا ملل دروس تاريخ الماي. |
| Bizimle gelmek ister misin? Çok sıkıcı, eğlence yok. Ya da güvenli çember bölgesinde kalıp | Open Subtitles | أتريدين الخروج معنا ، ملل تام ، لا مرح أم تريدين البقاء في أمان داخل الطوق |
| İki aydır ilk boş cuma günüm, ve Cadılar Bayramından bir gece öncesi ve evde durmaktan Sıkıldım. | Open Subtitles | انه اول يوم جمعة عطلة منذ شهران انها ليلة ما قبل الهالوين وانا عالقة بالمنزل في ملل شديد |
| Aşırı sıkıcı son. Ne bilmek istiyorsun? | Open Subtitles | انه ملل حقا, النهاية ماذا تريدين أن تعرفِ؟ |
| Erkek adam hiçbir şeyden korkmaz. Yamaç atlayışına ikinci defa gitmek dışında herhalde. Ne kadar sıkıcı olabilir ki? | Open Subtitles | الرجال الحقيقيون لا يخافو من شىء ماعدا القفز للمرة الثانية يا له من ملل مـــــمــــل |
| Anlaşılan filmlerde öyle bir özet sahnesi göstermelerinin sebebi hacklemenin sıkıcı olmasıymış. | Open Subtitles | إذن كما اتّضح، بالأفلام يعرضون تلك اللقطات لأن الاختراق ملل. |
| Ve onları yapmak sabrımı deneyen sıkıcı bir iş. | Open Subtitles | ولم شملهم هو حجر ملل ويختبر صبري |
| Ve onları yapmak sabrımı deneyen sıkıcı bir iş. | Open Subtitles | ولم شملهم هو حجر ملل ويختبر صبري |
| Yok. Bu inanılmaz derecede sıkıcı. | Open Subtitles | لا نمتلكها هذا ملل لا يصدق |
| Vah vah, kavga gürültü, sıkıcı sıkıcı. | Open Subtitles | مشاحنات , مشاحنات ملل , ملل |
| İşin aslı, Chuck ve ben sürekli Buy More'un çok sıkıcı olduğundan şikayet ediyorduk. | Open Subtitles | الحقيقة هي أنني لطالما اشتكيت أنا و (تشاك) من ملل المتجر |
| Bill sıkıcı değil. Hayat dolu... | Open Subtitles | انه ليس ملل ، انه حيوي |
| sıkıcı yazdı. | Open Subtitles | ملل.. لقد وضعت أحرق كلمة "ملل" |
| sıkıcı bir tip olmayı bırak. | Open Subtitles | توقفي عن كونك مصدر ملل |
| Biliyorum. Evet sıkıcı. | Open Subtitles | أعلم أجل هذا ملل |
| Senden de Sıkıldım." der gibisin. | Open Subtitles | "أنا بالفعل بالملل مع هذه المحادثة، وأنا ملل معك ". اه هاه. |
| - Sıkıldım. - Kabalaşma. | Open Subtitles | ملل - لا تكن وقحاً - |
| Sıkılmak, gerçekten? | Open Subtitles | ملل |
| İki miligram epinefrin verin. Onu ICU için hazırlamanızı istiyorum. | Open Subtitles | أدرينالين 2 ملل غرام أريد حالتها أن تستقر |
| Bıkmadan, usanmadan, efendiniz olan Tanrı'dan size gelen emirleri ve kanunları yerine getirmelisiniz. | Open Subtitles | يجبُ أن تحافظوا على وصاياه بلا كلل ولا ملل. و طبقوا شرائعة التي أمركم بها. |
| Ve sanırım sert çocuklar "can sıkıntısı" gibi kelimeler kullanmazlar. | Open Subtitles | همم ولا أظن أنّ الأوغاد يستخدمون كلمة همم " ملل |