"منطقيّ" - Traduction Arabe en Turc

    • Mantıklı
        
    • saçma
        
    • mantıksız
        
    • anlamı
        
    • anlamsız
        
    • Akla
        
    Bunun Mantıklı olduğunu söylemiyorum. Sadece insanın doğası olduğunu söylüyorum. Open Subtitles لا أقول أنّه أمر منطقيّ بل أقول أنّه أمر إنسانيّ
    Söylediğin hiçbir şey Mantıklı değil. Bunların hiçbiri Mantıklı değil. Open Subtitles لا شيء من كلامكما منطقيّ، لا شيء مما يحدث منطقيّ.
    Her şey çok saçma. Open Subtitles لا شيء من هذا منطقيّ. أقصد، لمَ سيمكث في شقة هؤلاء الناس؟
    "Kendime ait bir dünyam olsaydı her şey saçma sapan olurdu. Open Subtitles "لو كنت أملك عالم خاص بي، لكان كل شيء غير منطقيّ.
    mantıksız geldiğini biliyorum. Mantıklı demiyorum ama onu seviyorum. Open Subtitles أعرف أنّ هذا لا يبدو منطقيّاً ولا أقول أنّه منطقيّ لكنّي أحبّها
    Evet, çünkü diğer türlü, bir anlamı olmazdı. Open Subtitles أجل، لأنّه على العكس من ذلك، فإنّه ليس منطقيّ تماماً
    Kesik bir kolun hiçbir şey olmamış gibi eski halini alması anlamsız bir durumdu. Open Subtitles بدى أمرًا غير منطقيّ فصل ذراعي ثم إعادته لحاله الأصليّ مُجددًا.
    Bu, oldukça Mantıklı görünüyor. Hemen vazgeçmek istiyorum. Open Subtitles ذلك يَبْدو منطقيّ جداً أَنا مُغرى للإسْتِسْلام.
    Genetik bir hastalık arıyorsunuz. Ki babasına ve dedesine olanları düşününce bu Mantıklı. Open Subtitles أنتَ تبحث عن مشكلة جينيّة، وهذا منطقيّ مع ما حدث لوالده وجدّه
    Bunu ne kadar erken fark edersen o kadar erken Mantıklı bir anlaşmaya imza atarsın. Open Subtitles وكلما تدركين هذا سريعاً، كلما تمّ توقيع عقد منطقيّ سريعاً
    Bu arkadaşın için çok Mantıklı bir savunma. Ve bunu yemiyorum. Open Subtitles هذا دفاع منطقيّ جدّاً لصديقكَ وأنا لستُ مقتنعاً به
    Tüm bunları Mantıklı kılan bir hikaye olmalı. Open Subtitles لابدّ أنّ هناك قصّة تجعل كلّ هذا منطقيّ.
    Biri bizim için gelmişse Mantıklı. Open Subtitles هو منطقيّ إن كان أحدهم قد جاء بحثاً عنّا
    Ailemi ve bir grup çocuğu öldürüyorum. Bunlar bana çok saçma geliyor. Open Subtitles اقتل والديّ، وبعض الطلاب هذا غير منطقيّ
    Anlıyorum, saçma bir şey değil. Mantıklı bir şey. Open Subtitles أتفهّمه، فهو معقول، وهو منطقيّ
    Çok saçma, hepsi yarım saat önce geldi ve gitmediler. Open Subtitles -هذا غير منطقيّ . جاءوا جميعًا منذ نصف ساعة وما غادروا، إنّهم بالداخل هناك في مكان ما.
    Davranışlarımın bazen mantıksız ve normal android davranışından farklı olabildiği dikkatimi çekti. Open Subtitles أُحِطتُ علمًا أن سلوكي غير منطقيّ أحيانًا، شاذ عن المقاييس الآليّة.
    Ravioliye karşı mantıksız bir korkum var. Open Subtitles يعتريني خوف لا منطقيّ من فطائر اللحوم بالجبن.
    Onunla konuştum ama mantıksız şeyler anlatıyor. Open Subtitles تحدّثت معها، كلامها غير منطقيّ بتاتاً
    - Ben sadece söylüyorum. - Ben de anlamı yok diyorum. Open Subtitles إنه أمر غير منطقيّ - وما الذي أعرفه، إنما هذا توقّع -
    Hiçbir anlamı olmadığının farkındayım çünkü bana da hiçbir şey ifade etmiyor. Open Subtitles أعلم أنّ هذا غير منطقيّ لأنّه غير منطقيّ بالنسبة لي ولكن بعد 8 سنوات من الآن...
    İçine zar zor girdim. Bu çok anlamsız. Open Subtitles إنّني بالكاد دخلتُ هذا غير منطقيّ
    Ama şu anda hiçbiri Akla yatkın gelmiyor. Open Subtitles لكن لا أحد منهم منطقيّ لي حتى الآن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus