"من أي شيء" - Traduction Arabe en Turc

• her şeyden
• Hiçbir şeyden
• bir şeyden
• Hiçbir şey
• herhangi bir

Tam tersi bir yaklaşımla ele alalım, çevrenizdeki her şeyden daha hassas olmak.
لذا فكروا في المقاربة العكسية، أن يصبحوا ألين من أي شيء آخر حولهم.

Onlar en iyisi ve onları çok seviyorum onları her şeyden çok önemsiyorum.
إنهم الأفضل وأنا أحبهم كثيرا. وأنا أهتم بهم أكثر من أي شيء آخر.

Müzik hayatınızı değiştirebilir, hem de her şeyden daha fazla.
الموسيقى يمكن أن تغير حياتك أكثر من أي شيء آخر

İşte bu yüzden hiçbir ilişkim için Hiçbir şeyden vazgeçmedim.
لهذا لم أتخلص من أي شيء لأجل أي علاقة أبداً

Babam Hiçbir şeyden korkmaz. Bu âlemin en cesur dublörüdür kendisi.
فأبي ليس خائفاً من أي شيء إنه أشجع ممثل بديل موجود

her şeyden çok, onlar, onun fiziksel vücudunun yakınlarında olmak istemediler.
أكثر من أي شيء آخر، لا حبذون البقاء حول جسدها الحقيقي.

Buna rağmen uzun zamandır beklediğim her şeyden daha güçlü hissettim o an.
مع ذلك، كان الشعور أقوى من أي شيء آخر توقعته منذ فترة طويلة.

Seni dünyadaki her şeyden çok seviyorum, ne olursa olsun.
سأظل أحبك اكثر من أي شيء في العالم لايهم مايحدث

Mahkumlar her şeyden fazla neden nefret ederler biliyor musun, Burke?
أتعرف ما الذي يكرهه السجناء أكثر من أي شيء آخر ؟

Mahkumlar her şeyden fazla polisten nefret ederler. Kahrolası domuzlar!
يكره السجناء الشرطيون أكثر من أي شيء آخر، الشرطيون الحقيرون

Artık bundan eminim. Ve seninle olmayı her şeyden çok istiyorum.
أنا واثقة من هذا، وأريد البقاء معك أكثر من أي شيء.

O yaratıklar, şu ana kadar karşılaştığım her şeyden daha güçlüler.
هذه المخلوقات هي أقوى من أي شيء واجهت أي وقت مضى.

Çünkü sen bunu dünyadaki her şeyden daha çok istiyorsun.
لأنك تريدين هذه اللحظة أكثر من أي شيء في العالم

her şeyden fazla, seni sevmiştim, bana herkes gibi ihanet ettin.
لقد أحببتك أكثر من أي شيء آخر وقمت بخيانتي مثل الآخرين

Aslına bakarsan... ben tayfamı her şeyden üstün tutan bir adamımdır.
بالطبع ، أَنا رجل احترم رفاقي أكثر من أي شيء آخر

Ama her şeyden daha çok tehditler savurmak hoşuna gidiyor.
ولكن أكثر من أي شيء ترغب فيه هو صنع التهديدات

- Hayır. Siz de babamdan hoşlanırdınız. Babam Hiçbir şeyden korkmazdı.
كنتم ستحبون أبي يا رفاق، لم يكن خائفاً من أي شيء

Evet, daha önce Hiçbir şeyden bu kadar emin olmamıştım.
نعم، أنا لست متأكدا من أي شيء أكثر من ذلك.

Hayatındaki Hiçbir şeyden korktuğunu zannetmiyorum.
لا أعتقد أنك خفت من أي شيء في حياتك كيف تعرف ذلك؟

Bilgisayarlar gelmiş geçmiş her bir şeyden daha hızlı şekilde ileriye gidiyor.
تتحسن أجهزة الكمبيوتر أسرع من أي شيء آخر من أي وقت مضى.

Umrumda değil. Artık umrumda değil. Hiçbir şey beni tedirgin etmiyor.
لا أهتم، لا أهتم بعد الآن لا أشعر بالتهديد من أي شيء

Çünkü o beni herhangi bir şeyden daha iyi hissettiriyor.
لأنها كما تعلمون تجعلني أشعر بشكل أفضل من أي شيء.