"من الأفضل لك" - Traduction Arabe en Turc

• iyi olur
• iyi edersin
• En iyisi
• için iyi
• daha iyi
• iyi edersiniz

Oh, tabii ,etsen iyi olur. Pam'e hoşçakal demeden gitme.
نعم , يجدر بك ذلك من الأفضل لك توديع بام

Yaşamak için yeni bir yer aramaya başlasan iyi olur.
من الأفضل لك أن تبحث عن مكان جديد لتعيش فيه

Öyle olsa iyi olur. Çünkü hayatta kalma şansı neredeyse sıfır.
من الأفضل لك أن تكون كذلك , ففرص النجاة تقارب الصفر

Kız arkadaşına söyleyeceğin bir şey varsa bu gece söylesen iyi edersin.
لديك أي شيء تريد أن تقوله لفتاتك من الأفضل لك قوله الليلة

İşe koyulsan iyi edersin. Başka bir yayın daha yapacağız.
من الأفضل لك أن تعود لعملك فستكون لديك نشرةً أخرى

- Bir kere giriştiniz ya En iyisi beni öldürmeniz dedim.
قلت من الأفضل لك أن تقتلني وها أنت بدأت بمراسم قتلي

Erkeğimin şehvetli poposunu almak için iyi bir nedenin vardır umarım.
من الأفضل لك أن يكون لديك سبب لأخذ مؤخرة رجلي الرائعة

Kendine, sen benim yerimde olsaydın ne yapardın diye sorsan daha iyi.
من الأفضل لك أن تسأل نفسك ماذا كنت لتفعل لو أنك مكاني

Bir de partiyse kimsenin polisi aramayacağını bilsen iyi olur.
واذا كانت حفلة, من الأفضل لك أن لايتصل أحد بالشرطة

- Pekâlâ, buradan bu gece gittiğimi söylersen iyi olur. Hayır.
حسناً، من الأفضل لك أن تخبرني أنني سأخرج من هنا الليلة

Bence İngiltere'ye dönmen daha iyi olur Watson.
اظن انه من الأفضل لك ياواطسون ان تعود الى انجلترا.

- Galiba yine kestireceğim. - Öyle olsa iyi olur ahbap.
اعتقد اننى سأذهب فى غفوة ثانية من الأفضل لك هذا يا صديقى

Ön koltukta gitmek senin için daha iyi olur sanırım.
أعتقد أنه من الأفضل لك الجلوس في المقعد الأمامي

Kilisenin yanından geçtiğin hızla barın da yanından geçsen, çok daha iyi olur, küçük şaşı.
لو مررت بالحانة مسرعاً كما مررت على الكنيسة كان ذلك من الأفضل لك وحتى تغض بصرك

Evet daha hızlı kaçsan iyi edersin. Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
نعم ، أنت محق من الأفضل لك أن تبتعد عذراً لإزعاجك

Ona söylediğin her şeyi ayrıntılı bir şekilde bana söylesen iyi edersin.
من الأفضل لك ان تقول لي ، بالتفاصيل كل شيء قُلتَه لها

Şimdi polisler gelmeden buradan gitsen iyi edersin.
والآن من الأفضل لك أن تنتطلق قبل أن تصل الشرطة

İşbirliğini düşünsen iyi edersin.
من الأفضل لك أن تبدأ بالتفكير فى التعاون

Benimle oyun oynama. Arkanı kollasan iyi edersin.
لا تعبث معي يارجل من الأفضل لك أن تنتبه لنفسك

Ama kesin bir şey bulana kadar evde kalman En iyisi olabilir.
لكن حتى نتبيّن الحل ربما من الأفضل لك البقاء بالمنزل، تحت المراقبة

En iyisi onu ben bulmadan önce siz bulun.
.سأخبرك: من الأفضل لك أن تجده قبل أن أجده أنا

G-gerçeten mi? İnandığın yolda yürümek senin için iyi.
من الأفضل لك أن تتبعي الطرق الذي تؤمنين به

Seni bulamazsam senin için daha iyi. - Anladın mı?
من الأفضل لك إن لم أستطع العثور عليك، هل تفهم؟

Evet, biziz! Bir avukat bulsanız ve bizi bu tavuk kümesinden çıkarsanız iyi edersiniz.
نعم ، نحن هنا ، من الأفضل لك أن تحضر لنامحامىوتخرجنامنحظيرةالدجاجهذه.