"مُحامي" - Traduction Arabe en Turc

    • avukat
        
    • avukatı
        
    • avukatım
        
    • avukatıyım
        
    • avukatın
        
    • avukatla
        
    • avukatını
        
    • savcısı
        
    • dava
        
    • avukatsın
        
    - İkimizi de leke sürüldü. - Öyle düşünüyorsanız avukat tutun. Open Subtitles ـ لقد تم التشهير بكلينا الآن ـ احصلي على مُحامي إذن
    Aranzda savunma avukat Paul Biegler'le halen is yapmakta olan var m? Open Subtitles هل احد منكم لديه عمل مَع بول بيغلر مُحامي للدفاعِ؟
    Sessiz kalma hakkına sahipsiniz. avukat tutma hakkına sahipsiniz. Open Subtitles تَمتلكُ الحقّ للبَقاء صامتِ.لك الحقّ في مُحامي معيّن من قبل المحكمة.
    Bir avukatla konuşacağını söylemiştin, bir savunma avukatı bulacağını söylemiştin. Open Subtitles قُلتِ أنكِ ستتحدثينَ معَ مُحامي بأنكِ ستأتينَ بمُحامي دِفاع لأجلي
    Sen ödevini yap, cezaevi avukatı... sokaktaki bir orta karar avukat kadar kazanabilir. Open Subtitles قـم بواجبكَ المدرسي وستكون أفضل محامي يُمْكِنُ أَنْ تكون مثل أيّ مُحامي متوسط المستوى في الشوارع
    Sendikadan avukatım gelene kadar tek bir kelime bile etmeyeceğim. Open Subtitles لا أَقُولُ كلمةَ أخرى حتى يُصبحْ مُحامي إتحادِي هنا.
    Bayım, ben hayvan terbiyecisi değil vergi avukatıyım. Open Subtitles سيدي، أنا لَستُ مدرّب حيوانات أَنا مُحامي ضرائب.
    Bir avukatla görüşme ve sorgulama sırasında... avukat bulundurma hakkına sahipsiniz. Open Subtitles لديك الحقّ في إستشارة مُحامي ولديك الحقّ في أن توّكل مُحامي أثنـاء الإستجواب
    avukat tutma hakkınız var. Open Subtitles تَمتلكُ الحقّ في توكيل مُحامي إذا لم تَستطيعُ ترشيح واحد
    Eylemci avukat, Hukuk Fakültesi Dekanı, Devlet Barosu Başkanı. Open Subtitles مُحامي ضالِع، عَميد كُليَة الحقوق، رئيس مَجلِس المُحامين
    Bak, sana bir avukat getireceğiz, ve o zamana kadar kimseyle hiçbir şey konuşma. Open Subtitles انظُر، سنُوكِلُ لكَ مُحامي و حتى ذلكَ الحين، لا أُريدُكَ أن تَقولَ أي شيء لأيٍ كان، أتَفهَم؟
    Yani, sadece mükemmel bir avukat olmak zorunda değilmişim gibi ideal bir koca ve baba da olmalıyım. Open Subtitles ليسَ أنَ عليَ أن أُصبِح مُحامي مُمتاز فقط و لكن عليَ أن أكون زوج و أب مِثالي
    - avukat tutma hakkınız var. Open Subtitles الصحيح ان لديه حق بتوكيل مُحامي هذا تحقيقُ مصدّق
    Gavilan ile Marty Wheeler, müzikçilerin avukatı. Open Subtitles غافلين مَع مارتي ويلَر، مُحامي مِنْ عملِ الموسيقى.
    Ve bir tane de emlâk avukatı ofisi bulsan iyi olur ve çabuk olsun. Open Subtitles ومن الأفضل أن تجد مكتب مُحامي عقارات وتنفذ ذلك بسرعة.
    Ben önemsiz bir avukatım. Çoğunlukla kamu hayrına çalışırım. Ben iyi bir adamım. Open Subtitles إنّني مُحامي بشركة صغيرة، أعمل كثيرًا للعامّة، إنّني من الرّجال الطّيبين.
    Bay Cabot, Doyle Gipson'ın avukatıyım. Open Subtitles سيد كابوت أَنا مُحامي دويل جيبسون
    -Ve her zaman hızlı bir avukatın olsun. -Çok hızlı. Open Subtitles وأحصل لنفسك على مُحامي سريع متواجد طوال الوقت، سريع للغاية
    Bu Harvey'in avukatını jüri önünde kötü görünmesini sağlamak için bir hareket. Open Subtitles هذه فقط محاولة لجَعْل مُحامي هارفي يبدو بحالة سيّئة أمام هيئةِ المحلفين
    Yanlış adamı yakaladıklarını söylediğinde eyalet savcısı ne dedi? Open Subtitles الذي عَمِلتْ الحالةَ رأي مُحامي... عندما دَعوتَهم وأخبروا هم هم هَلْ كَانَ عِنْدَهُمْ الرجل الخاطئ؟
    Kuzenim bir avukat ve her birinizi dava edeceğim. Tanrım, başım. Open Subtitles قريبي مُحامي و سأقاضيك و أقاضي كل حارس من حُراسك
    Ama sen çocukları olan eski bir avukatsın. Open Subtitles لكنكَ مُحامي سابِق و لديكَ أطفال

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus