"نجلس" - Traduction Arabe en Turc

    • oturup
        
    • oturalım
        
    • oturuyoruz
        
    • oturmuş
        
    • oturuyorduk
        
    • oturabilir
        
    • oturmak
        
    • otururuz
        
    • oturmuyoruz
        
    • oturur
        
    • otururduk
        
    • otur
        
    • otursak
        
    • oturuyor
        
    • oturmamız
        
    Ve seksle ilgili bir çalışma yapıyorum. Biraz oturup, konuşabilir miyiz? Open Subtitles وأقوم بإجراء دراسات على السلوك الجنسي هل يمكن أن نجلس ونتحدث؟
    Sadece oturup bir başkasının onu elimizden alacağı korkusuyla yaşıyoruz. Open Subtitles نحن فقط نجلس هنا خائفين من ان يأخذة احد منا
    oturup güzel bir yemek yiyebilir ve bir birimizi tanımanın tadını çıkarabiliriz. Open Subtitles نستطيع أن نجلس ونحصل على عشاء لطيف ونتعرف على بعض من جديد
    Gel, biraz yanyana oturalım eski günlerdeki gibi. Open Subtitles تعال, لنجلس هنا للحظة كما كنا نجلس معاً في منزلك
    Burada öyle palyaço ekibi gibi oturuyoruz. Buradan gidemez miyiz artık? Open Subtitles نحن نجلس هُنا مثل مجموعة من المهرجين , ألا يمكننا الذهاب؟
    Ve Korova Milk Bar'ında oturmuş rasodoklarımızı yoruyorduk akşama ne yaparız diye. Open Subtitles نجلس هنا فى حانة كروفا نحتسى الحليب ونفكر ماذا نفعل هذا المساء
    Burada oturup girişimcilerimizden biri kafasını dışarı çıkarıncaya dek o evi izleyeceğiz. Open Subtitles نجلس هنا ونراقب ذاك المنزل. حتّى أحد رجال الأعمال هناك يظهر نفسه.
    Hatırlıyorum, çünkü sen bunu söyler söylemez, limonatamızı içip tahta beyaz parmaklıklardan dışarı bakarken... varendamızda oturup çocuklarımızın oynamalarını... seyrettiğimizin hayalini kurdum. Open Subtitles لقد فعلت أتذكر لأنه ما ان قلت ذلك تخيلت صورتنا و نحن نجلس على الشرفة نشاهد أولادنا يلعبون و نحن نحتسي الليمونادة
    Kıçımızın üstüne oturup geyik yapıp poğaça yediğimizi mi sanıyorsun? Open Subtitles تعتقد بأننا نجلس هناك ونتناول الفطائر بإبهامنا ونجلس كثيراً هناك؟
    Neden hep birlikte oturup biraz müzik dinleyerek keyfimize bakmıyoruz? Open Subtitles ماذا عن القليل من الموسيقى؟ ولما لا نجلس جميعاً ونستمتع
    Ne yani, ikimiz burada oturup her seferinde bir kişiyi mi kurtaracağız? Open Subtitles ماذا، أنا وأنت نجلس هنا نُحاول، إنقاذهم فرداً واحداً في كلّ مرّة؟
    Sonra da 13 yaşında bir kız gibi telefonun başında oturup bekleyeceğiz. Open Subtitles وما العمل الآن؟ الآن نجلس بجوار الهاتف كفتاة في الـ 13 وننتظر.
    Şöyle bir oturalım da, sizlere ne kadar çekici olduğumu anlatayım. Open Subtitles دعونا نجلس لنتحدث عن مدى جاذبيتي العجيبة.
    Şuraya biraz oturalım. Open Subtitles سنحاول ان نخرجها صغيرتي لكن دعينا نجلس لحظة
    Tamam, hadi kanepeye geçelim... ve biraz oturalım. Open Subtitles حسناً، دعينا نذهب الى الاريكة. وثم نجلس.
    Amerika'nın batısında bir özel okuldayız; cebimizde paramızla kırmızı kadife koltuklarda oturuyoruz. TED نحن الآن في جامعة خاصة في الغرب الأمريكي، نجلس على مقاعد مخملية حمراء، وكل منا معه من المال ما يكفيه ويزيد،
    Bir uçurumun kenarında oturuyoruz, ... ...ve hayatta kalabilmek için gerekli olan ihtiyaçlarımızı... ...başkalarına iletebilecek araç gereçlerimiz ve... ...teknolojik imkanlarımız var. TED نجلس على حافة الهاوية، ولدينا الأدوات والتقنيات في أيدينا لبلوغ ما نحتاج أن نفعل للقيام به معا اليوم.
    Mağaralarımızda ateşin başında oturmuş cep telefonunun icat edilmesini bekliyorduk. Open Subtitles كنا نجلس حول النيران فى كهوفنا منتظرين اختراع الهاتف النقال
    üzerine fazla gidiyor muşum gibi hissediyorum, çünkü geçen gece, onunla kanepede oturuyorduk, ve elim biryerlere kaymış olabilir. Open Subtitles اشعر انني اصبح اقوي قليلاً لانه الليلة الماضية كنا نجلس علي اريكتها و ربما يدي ذهبت الي مكان ما
    Biz... burada oturabilir, birbirimize şov şarkıları söyleyebiliriz, veya seks hayatın hakkında konuşabiliriz. Open Subtitles يمكننا ان نجلس هنا يمكن نتكلم او نغني لبعضنا البعض او يمكننا التحدث عن حياتكَ الجنسية
    Uzun yolculuklardan önce oturmak âdettir. oturmak zorundasın. Open Subtitles انها عادتنا قبل القيام برحله طويله ان نجلس اولا
    Hep birlikte yemek yer otururuz. Open Subtitles ينبغي عيلنا أن نجلس جميعنا وتناول العشاء ونسترخي
    Bekleyin, çocuklar. Neden bu masaların birine oturmuyoruz? Open Subtitles مهلاً، انتظروا يا رفاق لمَ لا نجلس على أحد تلك الطاولات؟
    Her sürüşten önce çocuklarla birlikte oturur ve onlara sürüş sırasında düşünmeleri için bir tek kelime veririz. TED قبل كل جولة على الدراجات الهوائية نحن نجلس مع الاطفال ونجعلهم يتحدثون بما يريديون والى ماذا يتطلعون في هذه الرحلة
    Biz oyun oynamaktan döndüğümüzde, o da tarlayı sürmekten ve çalışmaktan döndüğünde her akşam masanın etrafında otururduk. TED و كنا عندما نرجع من اللعب، و هو من الحرث و العمل، كنا نجلس حول هذه الطاولة كل ليلة.
    Gel otur, derin bir nefes al, ve bir dakika bunu konuşalım. Open Subtitles دعنا نجلس, ناخذ نفس عميق وان نبعد عن هذا قليل من الوقت
    Ne zaman mutfak masasına otursak biri eksik gibi geliyor. Open Subtitles وفي كل مرة نجلس فيها أمام طاولة المطبخ أشعر بأن هناك شخص ناقص
    Evimizde oturuyor ve giderek daha küçük dünyalar yaratıyoruz. Open Subtitles نجلس في المنزل والعالم الذي نحيأ فيه يضيق بنا
    Bu ikisi burada uykuya dalana kadar böyle oturmamız falan mı lazım? Open Subtitles أيفترض بنا فقط أن نجلس وننتظر حتى ينام هذان الإثنان أو شيء كهذا؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus