Sanırım hava iyice aydınlanmadan gitmemiz gerekecek. | Open Subtitles | أقترح ان نرحل سريعا قبل ان يبزغ ضوء النهار |
Şehirden gitmek zorundayız. Bir çocuk vardır, bana çok yardımı dokunmuştur. | Open Subtitles | يجب علينا أن نرحل عن المدينة لأجل ذلك الفتى الذي ساعدني |
Siz 10 dakika geciktiniz, o yüzden buradan hemen gitmeliyiz. | Open Subtitles | لقد تأخرتم عشرة دقائق لذا يجب ان نرحل من هنا |
Bunlar şehir dışından arkadaşlarım. Hey, bırak onu, hadi gidiyoruz. | Open Subtitles | إنهم صديقان لي من مدينة أخرى هيا، يجب أن نرحل |
Devekuşuna binişin gibi güzelce, topa bir kere vurana kadar hiçbir yere gitmiyoruz. | Open Subtitles | لن نرحل من هنا إلّا حين تضرب الكرة بنفس براعتك في امتطاء النعامة. |
Andre, buradan ya hemen şimdi gideriz, ya da asla. | Open Subtitles | يجب أن نرحل برؤوس مرفوعة ستشكرينني لاحقا عذرا يا سيدتي |
Koyunlarımızla ve sığırlarımızla gideceğiz çünkü Rabbin yüceliğini ve diğer tanrılardan üstün olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | مع قطعاننا و مواشينا سوف نرحل أعلم أن الله عظيم و أن ربنا فوق جميع الآلهه |
Birilerinle konuşuncaya kadar birkaç günlüğüne gitmemiz lazım. | Open Subtitles | يجب أن نرحل لبضعة أيام حتى أنال الفرصة للتحدث لبعض الناس |
Ve daha neler yapacaklarını bilemiyorum, ama şimdi gitmemiz lazım. | Open Subtitles | ْ4 أشخاص ماتوا لا أعرف ماذا سيحدث أيضاً لكن علينا أن نرحل الآن |
Sana biraz zaman tanıyacağım. Ama sabaha gitmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | سأمهلك وقتاً, ولكننا نحتاج بأن نرحل في الصباح |
gitmek istemiyorlarmış. Gemiyi bırakıp hayatı yaşamak. | Open Subtitles | نكره أن نرحل و نذهب نكره أن نترك السفينة حيث حياتنا |
Sabah birlikte ineceğiz, belki ona yardım edebilirim. - Hani, buradan gitmek istiyordun, Zachary. | Open Subtitles | ونساعدها فى النزول والبقاء ولكننا يجب ان نرحل يازاكرى. |
Barış çıkarsa buradan gitmeliyiz, ve bu da hiç hoşuma gitmeyecek. | Open Subtitles | ولو كان السلام فيجب ان نرحل وذلك لن يعجبني |
Şehirden çıkmalıyız. Dağa gitmeliyiz. | Open Subtitles | لابد أن نغادر المدينة لابد ان نرحل للجبال |
Plajda uyumak yasakmış diyor! Peki, beyefendi. Hadi gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا ينبغى ان ننام على الشاطئ يجب ان نرحل |
Olmaz. Sanırım kadını yanımda götüreceğim. Haydi kalk gidiyoruz. | Open Subtitles | لا , أعتقد بأني ساحتفظ بالمرأه هيا دعونا نرحل |
Gözlüğüm. Ve...temel ihtiyaçlar. Görünüşe göre bir süreliğine hiçbir yere gitmiyoruz. | Open Subtitles | أكواب ، و مؤن فيبدو أننا لن نرحل من هنا لبعض الوقت |
Beni tanıdığına dair en ufak bir işaret alırsak, gideriz. | Open Subtitles | إذا ما أبدت أي علامة على أنها عرفتني فسوف نرحل |
Koyunlarımızla ve sığırlarımızla gideceğiz çünkü Rabb'in yüceliğini ve diğer Tanrılardan üstün olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | مع قطعاننا و مواشينا سوف نرحل أعلم أن الله عظيم و أن ربنا فوق جميع الآلهه |
Evet, ve ikisi sevişecekler, o yüzden biz gitsek iyi olur. | Open Subtitles | هم على وشك أن يمارسوا الجنس لذا من الأفضل أن نرحل |
- Belki şimdi bizi çıkartırsın ve bir dahaki sefere iki kere veririm. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تدعنا نرحل الان و من ثم المرة القادمة سأفعلها مرتين؟ |
Evet, her neyse, hadi, Gidelim buradan. Seni eve götüreyim. | Open Subtitles | حسناً، على أي حال، دعنا نرحل من هنا سأوصلك للمنزل |
Sakıncası yoksa yola çıkalım. Kongo için yola geç çıkmak istemeyiz. | Open Subtitles | اذا لم يوجد مانع ايها الساده , فالافضل ان نرحل فانت لا تريدون ان نبدأ بالكونغو متاخرين |
"gitmemizi beklemiyorsunuz ya." dedim. | Open Subtitles | لقد قلت له أنت لا تتوقع منا أن نرحل هكذا |
Tam güç elde ettik. gidebiliriz. Açılan yarık, enerjimizi doldurdu. | Open Subtitles | نحن جاهزون للذهاب، ففتح الشق زودنا بالطاقة الكافية، هل نرحل ؟ |
Ama herkes onu terk ediyor. Hepimiz gidemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | الجميع يهجره الآن لانستطيع أن نرحل جميعاً، أليس كذلك؟ |
Sanırım, hepimiz hemen ayrılmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الحكمة أن نرحل عن هذه الجزيرة جميعاً فوراً إننى أوافق تماماً يا سيدى |