"نعلم أنه" - Traduction Arabe en Turc

    • biliyoruz
        
    • biliyorduk
        
    • bildiği gibi
        
    • bileceğiz
        
    • olduğunu bilmiyorduk
        
    • inanıyoruz
        
    • bildiğimiz
        
    • da farkındayız
        
    10 yil önce hayallerinizi gerçeklestirmek için buraya geldigini biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم أنه كان هنا منذ عشرة سنوات يحقِّق الأحلام
    Şimdi de 13. bölümün şifresini çözebilmek için buna ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Open Subtitles و الىن نحن نعلم أنه في حاجة الى هذه ليفك شفرة الدستور
    Son yirmi yılda en az iki kere kimliğini değiştirdiğini biliyoruz. Open Subtitles نعلم أنه غيَّر هويته مرتين على الأقل في العشرين سنة الماضية
    Bazen daha fazla oluyorduk. Ama yemek azaldığında içimizden birilerini öldüreceklerini biliyorduk. Open Subtitles يزيدون في بعض الأحيان، وكنا نعلم أنه عندما ينفذ الطعام سيقتلون بعضنا
    Hepimizin bildiği gibi eğer bir denklemin varsa, diğer ikisini bilerek, bir değişkeni bulabilirsin. TED و جميعنا نعلم أنه عندما يكون لدينا معادلة واحدة، يمكنكم حل أحد المتغيرات بمعرفة المتغيرين الآخرين.
    Ona karşı olduğunu biliyoruz, fakat hala arkasında kim olduğunu bulamadık. Open Subtitles نعلم أنه أمر مُخطط له لكن لا نعلم من خلفه بعد
    Tasarruf hakkında düşünüyoruz. Tasarruf etmemiz gerektiğini biliyoruz. TED نفكر في الادخار. نعلم أنه ينبغي أن ندخر.
    biliyoruz ki hasarlı kalçamızın yerine suni olanı takabiliyoruz. TED نحن نعلم أنه إذا كان مفصل الورك تالفًا نستطيع أن نستبدله بآخر صناعي
    Daha önce gördüğümüz birşey olmadığını biliyoruz; Sanki kendi genetik bilgimizin içinde daha haritalanmamış bir kıta gibi. TED ونحن نعلم أنه ليست مثل أي شيء قد رأيناه سابقا؛ هي نوعا ما مكافئة لقارة مجهولة تماما داخل معلوماتنا الوراثية الشخصية.
    4 farklı atomdan oluştuğunu biliyoruz, bunlar: hidrojen, karbon, oksijen ve azot. TED نعلم أنه مصنوع من أربعة أنواع مختلفة من الذرات، الهيدروجين والكربون والأكسجين والنيتروجين.
    Bugün yapabiliriz, nasıl çalıştığını biliyoruz ve bu, hemen para tasarrufu ettirecek. TED يمكننا أن نفعل ذلك اليوم، نحن نعلم أنه سينجح و سيوفر لنا المال فوراً
    Ağaca gelince... Ormancılıkta biliyoruz ki, tercihler önemlidir. TED لذا، الخشب. نعلم أنه في موضوع الغابات، إنه خيار.
    Bizim gezegenimizde yaşam olduğunu biliyoruz, kompleks bir yaşam geliştirdik, şimdi kökenlerimizi sorgulayabiliyoruz. TED لذلك حول كوكبنا نعلم أنه هناك حياة، لقد طورنا حياة معقدة، ويمكننا الآن أن نسأل عن أصولنا.
    Bu yaklaşımın ekonomik, mali, fiziksel ve duygusal olarak sarsıcı bedelleri olduğunu biliyoruz. TED كما نعلم أنه توجد تكاليف اقتصادية ومالية ومادية وعاطفية مذهلة لهذه المقاربة.
    Çünkü biliyoruz ki birçok durumda insanlar aynı hikâyeyi çok farklı biçimlerde anlayabilirler. TED لأننا نعلم أنه في كثير من الحالات، يفهم الأشخاص القصة ذاتها بطرق مختلفة تماماً.
    Öncelikle, neden uyuduğumuzu anlamaya çalışıyoruz, biliyoruz ki, uyku olmazsa olmaz. TED إننا في بدايات فهمنا لأهمية النوم لكننا نعلم أنه ضروري.
    Dünyanın kırsal kesimlerinde halâ milyonlarca insanın önlenebilir sebeplerden hayatını kaybettiğini biliyoruz. TED حسنا، نعلم أنه لايزال هناك الملايين من الناس يموتون لأسباب يمكن تجنبها في مجتمعات قروية حول العالم.
    SD: Orada olduğunu zaten biliyoruz ve üzerinde veriler edindik de. TED ش.د: نحن نعلم أنه موجود هناك، ولقد جمعنا بيانات حوله.
    Yanıtımız yoktu fakat haklı olduğunu biliyorduk. TED لم تكن لدينا إجابة على الفور، لكن كنا نعلم أنه كان على حق.
    Hepimizin bildiği gibi, bir şeyler yapamazsam, işyerindeki çük kafalıların diline düşüp..., ...yine başladığım noktaya dönerim. Open Subtitles ونحن نعلم أنه إذا أنا لا يمارسون الجنس في وقت قريب ، أنا الخريف مرة أخرى للحركة سريعة وانا العودة إلى المربع رقم واحد.
    Evet, bu yumurtaların içerisinde civciv olmadığını nereden bileceğiz? Open Subtitles نعم, كيف نعلم أنه لا يوجد كتاكيت في واحدة من هؤلاء البيضات؟
    Biz okul balosu olduğunu bilmiyorduk. Open Subtitles فى الواقع لم نكن نعلم أنه سيكون هناك أى إحتفالات من أى نوع
    Efendim, söylentilere inanılmaması gerektiğini biliyoruz ama inanıyoruz. Open Subtitles سيدي ،نحن نعلم أنه لا يجب أن نصدقوا الشائعات ، ولكن ما نقوم به
    Doğrusu, şimdi bildiğimiz, her 10 saniyede bir çocuğu açlıktan dolayı kaybettiğimiz. TED للحقيقة، نحن الآن نعلم أنه في كل عشر ثوانٍ نخسر طفلاً بسبب الجوع.
    Veri ve teknoloji kullanımımız sayesinde bu modelin akıllıca olduğunun da farkındayız. TED نعلم أنه ذكي، بفضل استخدام المعلومات والتكنولوجيا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus