| Ülkeme ancak yasal yolla dönerim. Ben kaçak bir suçlu değilim. | Open Subtitles | أنا سأعود إلى بلادي قانونيا, لا أحب ان اكون مدان هارب |
| Kardeşin, aranan bir kaçak, babanın cinayet davasında... - ...önemli bir tanık. | Open Subtitles | أخوكِ هارب وهو شاهد مطلوب في محاكمة جريمة القتل التي فعلها والدكِ |
| kaçak yolcu? Sıçtığı gümüş olsa bile o bir kaçak yolcu. | Open Subtitles | ،هارب متخفي، أنه هارب متخفي .حتى ولو كان ذو مهارات ذهبيّة |
| Bak Harp, seninle buraya bir şey konuşmaya geldim. | Open Subtitles | انظر هارب ، انا قدمت الى هنا لاتحدث معك بخصوص امر ما |
| Bir kaçağı barındırmaktan hastaneyi suçlu bulurlarsa, infaz kararı alırlar. | Open Subtitles | إن أعلنوا بأنَّ المستشفى مذنبة بإيواء هارب فسوف يعدموا الجميع |
| Şu an kaçıyor ama saklanabileceği çok fazla yer yok. | Open Subtitles | وهو هارب الآن، ولكن هناك أماكن محددة بوسعه الإختباء بها |
| Hey, lunaparkta bir firari askere rastlama şansı nedir? | Open Subtitles | انت .. مالشيء الجميل في ان نقابل جندي هارب في الحديقه؟ |
| Cinayetten aranan Sloan 30 yıldan fazla bir süredir kaçak. | Open Subtitles | سلاون مطلوب في جريمة قتل وهو هارب منذ ثلاثين سنة |
| Elimde bir kaçak var ve bir genç uyuşturucu taşıyan. | Open Subtitles | لدي هارب سيستلمه المارشلات صباحاً و فتى متهم بحيازة المخدرات |
| kaçak bir çocuğu arıyorduk da on altı yaşında, sıska, saçları koyu renk. | Open Subtitles | نحن نبحث عن فتىً هارب ,في الـ16 من عمره بنيته ضعيفة, بشعر داكن |
| Georgia, Kaptanın kaçak bir yolcudan bahsettiğini duydu. | Open Subtitles | سمعت جورجيا الضابط يقول كان هناك مسافر هارب |
| - kaçak bir mahkumun peşindeydiler. - Yakaladılar mı bari? | Open Subtitles | لقد كانوا يطاردون سجين هارب - هل قبضوا عليه ؟ |
| Güzel, evet evet! Hemen geliyorum. kaçak bir şüpheli varmış, gitmeliyim! | Open Subtitles | نعم ، جيد حالا لدينا مشبوه هارب ، علي الذهاب |
| Bak Harp, seninle buraya bir şey konuşmaya geldim. | Open Subtitles | انظر هارب ، انا قدمت الى هنا لاتحدث معك بخصوص امر ما |
| Yeni Dünya'ya gitseydim, Harp ve adamlarını iki gün içerisinde bulur... ve doğduklarına pişman ederdim! | Open Subtitles | بوسعي جلب هارب ورجالهم وتقطيعهم أربًا بغضون يومين من الهبوط بالعالم الجديد |
| Akşam gençlerle partide felan değildim. Cebindeki kağıtta benim asker kaçağı olduğum yazıyor. | Open Subtitles | ولديك أمراً في جيبك الأيسر يقول إنني هارب من الجندية ومنتحل شخصية ضابط |
| Adam kaçıyor, saklanıyor. Yüzleşmek istemiyor. | Open Subtitles | الرجل هارب ،الرجل مختفى هو لا يريد مواجهتى |
| Sivrisineklerden Kaçan firari bir mahkûm olduğumu söyledim. | Open Subtitles | إنني سجينٌ هارب . وابتليت بمطاردة من البعوض |
| Yani bir suç soruşturmasını engelliyorsunuz, bir kaçağa yataklık ediyorsunuz... | Open Subtitles | مما يعنى انكم تتدخلون فى تحقيق جنائى و اخفاء هارب |
| Beyler, binanın içinde saklanan bir kaçağımız var. | Open Subtitles | أيها السادة، لدينا مجرم هارب يختبئ في هذا المبنى |
| Ülkedeki bütün kolluk kuruluşları tarafından aranan bir kaçaksın. | Open Subtitles | أنت متهم هارب من كل منظمات القانون في بلادك |
| Dün evlenmeye çalışıyordum. Bugün ise bir kaçağım. | Open Subtitles | امس كنت احاول الزواج اما اليوم فأنا هارب |
| Psikiyatrisini boğup Namur hapishanesinden kaçmış. | Open Subtitles | كما أنه هارب من سجن نامور بعد أن خنق طبيبه النفسي |
| Mükemmel iş, Bay Brown. Bir kaçağın yakalanmasına yardımcı oldunuz. | Open Subtitles | عمل ممتاز، سيد براون مساعدتك في أسر هارب خطير |
| Bir mülteci veya ev içi istismardan Kaçan birileri olabilirler. | TED | يمكن أن يكون هنالك لاجئ أو هارب من العنف المنزلي. |
| Görünüşe göre, eve dönmek istemiyorsun. Evden mi kaçıyorsun? | Open Subtitles | على ما يبدو انك لا تريد الذهاب الى المنزل هل انت هارب ؟ |
| Gelemem! firar etmiş olurum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اذهب , سوف اكون هارب من الجيش |
| Dün gece düşen uçaktan biri kaçtı. | Open Subtitles | لدينا سجين هارب من الطائرة التي سقطت ليلة أمس |