"هارب" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kaçak
• Harp
• kaçağı
• kaçıyor
• firari
• kaçağa
• kaçağımız
• kaçaksın
• kaçağım
• kaçmış
• kaçağın
• Kaçan
• kaçıyorsun
• firar
• kaçtı

Ülkeme ancak yasal yolla dönerim. Ben kaçak bir suçlu değilim.
أنا سأعود إلى بلادي قانونيا, لا أحب ان اكون مدان هارب

Kardeşin, aranan bir kaçak, babanın cinayet davasında... - ...önemli bir tanık.
أخوكِ هارب وهو شاهد مطلوب في محاكمة جريمة القتل التي فعلها والدكِ

kaçak yolcu? Sıçtığı gümüş olsa bile o bir kaçak yolcu.
،هارب متخفي، أنه هارب متخفي .حتى ولو كان ذو مهارات ذهبيّة

Bak Harp, seninle buraya bir şey konuşmaya geldim.
انظر هارب ، انا قدمت الى هنا لاتحدث معك بخصوص امر ما

Bir kaçağı barındırmaktan hastaneyi suçlu bulurlarsa, infaz kararı alırlar.
إن أعلنوا بأنَّ المستشفى مذنبة بإيواء هارب فسوف يعدموا الجميع

Şu an kaçıyor ama saklanabileceği çok fazla yer yok.
وهو هارب الآن، ولكن هناك أماكن محددة بوسعه الإختباء بها

Hey, lunaparkta bir firari askere rastlama şansı nedir?
انت .. مالشيء الجميل في ان نقابل جندي هارب في الحديقه؟

Cinayetten aranan Sloan 30 yıldan fazla bir süredir kaçak.
سلاون مطلوب في جريمة قتل وهو هارب منذ ثلاثين سنة

Elimde bir kaçak var ve bir genç uyuşturucu taşıyan.
لدي هارب سيستلمه المارشلات صباحاً و فتى متهم بحيازة المخدرات

kaçak bir çocuğu arıyorduk da on altı yaşında, sıska, saçları koyu renk.
نحن نبحث عن فتىً هارب ,في الـ16 من عمره بنيته ضعيفة, بشعر داكن

Georgia, Kaptanın kaçak bir yolcudan bahsettiğini duydu.
سمعت جورجيا الضابط يقول كان هناك مسافر هارب

- kaçak bir mahkumun peşindeydiler. - Yakaladılar mı bari?
لقد كانوا يطاردون سجين هارب - هل قبضوا عليه ؟

Güzel, evet evet! Hemen geliyorum. kaçak bir şüpheli varmış, gitmeliyim!
نعم ، جيد حالا لدينا مشبوه هارب ، علي الذهاب

Yeni Dünya'ya gitseydim, Harp ve adamlarını iki gün içerisinde bulur... ve doğduklarına pişman ederdim!
بوسعي جلب هارب ورجالهم وتقطيعهم أربًا بغضون يومين من الهبوط بالعالم الجديد

Akşam gençlerle partide felan değildim. Cebindeki kağıtta benim asker kaçağı olduğum yazıyor.
ولديك أمراً في جيبك الأيسر يقول إنني هارب من الجندية ومنتحل شخصية ضابط

Adam kaçıyor, saklanıyor. Yüzleşmek istemiyor.
الرجل هارب ،الرجل مختفى هو لا يريد مواجهتى

Sivrisineklerden Kaçan firari bir mahkûm olduğumu söyledim.
إنني سجينٌ هارب . وابتليت بمطاردة من البعوض

Yani bir suç soruşturmasını engelliyorsunuz, bir kaçağa yataklık ediyorsunuz...
مما يعنى انكم تتدخلون فى تحقيق جنائى و اخفاء هارب

Beyler, binanın içinde saklanan bir kaçağımız var.
أيها السادة، لدينا مجرم هارب يختبئ في هذا المبنى

Ülkedeki bütün kolluk kuruluşları tarafından aranan bir kaçaksın.
أنت متهم هارب من كل منظمات القانون في بلادك

Dün evlenmeye çalışıyordum. Bugün ise bir kaçağım.
امس كنت احاول الزواج اما اليوم فأنا هارب

Psikiyatrisini boğup Namur hapishanesinden kaçmış.
كما أنه هارب من سجن نامور بعد أن خنق طبيبه النفسي

Mükemmel iş, Bay Brown. Bir kaçağın yakalanmasına yardımcı oldunuz.
عمل ممتاز، سيد براون مساعدتك في أسر هارب خطير

Bir mülteci veya ev içi istismardan Kaçan birileri olabilirler.
يمكن أن يكون هنالك لاجئ أو هارب من العنف المنزلي.

Görünüşe göre, eve dönmek istemiyorsun. Evden mi kaçıyorsun?
على ما يبدو انك لا تريد الذهاب الى المنزل هل انت هارب ؟

Gelemem! firar etmiş olurum.
لا استطيع ان اذهب , سوف اكون هارب من الجيش

Dün gece düşen uçaktan biri kaçtı.
لدينا سجين هارب من الطائرة التي سقطت ليلة أمس