"هامة" - Traduction Arabe en Turc

    • önemli
        
    • büyük
        
    • mühim
        
    • ciddi
        
    • önemi
        
    • acil
        
    • önemsiz
        
    • önemliydi
        
    • önemini
        
    • önem
        
    • kritik
        
    • değerli
        
    • önemlidir
        
    Sentetik bir ormanın, gerçeğine göre önemli bir avantajı var: boyut. TED لدى الغابة الاصطناعية ميزة هامة عن الغابة الحقيقيّة من ناحية الحجم.
    Benim ölçütlerime göre bu çok da önemli bir dizayn değil, ama sosyal açıdan oynadığı rol çok önemli. TED مقياسي لهذا كونها شيء مهم في الصميم هو ليس كيف تبدو لكن حقيقة أنها تؤدي مهام اجتماعية هامة جداً
    Birkaç büyük karar vermek zorunda kaldık, birkaç departmanı satacağız. Open Subtitles , علينا أن نتخذ قرارات هامة و نبيع بعض الأقسام
    O dönemde şehirde başka bir tane daha büyük tecavüz olmuştu. Open Subtitles كان هناك حالة إغتضاب هامة حدثت في المدينة في ذلك الوقت
    Başka bir grup bilim adamı da bugün bu refleksi hâlâ sürdürmemizin sebebinin aslında mühim bir avantaj sağlamasından dolayı olduğunu söylüyor. TED تعتقد مجموعة أخرى من العلماء أن ردة الفعل توجد لدينا اليوم لأنها توفر لنا ميزة هامة.
    Seninle ciddi bir konuşma yapmamızın vakti geldi. Open Subtitles حان الوقت يا ريموند لكى نخوض فى مناقشة هامة
    Gerçekten şu anda tarihin çok önemli bir noktasında durduğumuza inanıyorum. TED أنا فعلاً أؤمن أننا نقف على شَفَا مرحلة هامة فى التاريخ
    Bill Amcanız önemli bir mesaj verecek- sakın uyuşturucu almayın. Open Subtitles لدي رسالة هامة إليكم، من العم بيل لا تشتروا المخدرات
    Bill Amcanız önemli bir mesaj verecek- sakın uyuşturucu almayın. Open Subtitles لدي رسالة هامة إليكم، من العم بيل لا تشتروا المخدرات
    önemli sorunlarla yüzleşen bağımsız adamlar olarak iyimser olmayı seçtik. Open Subtitles كرجل حر يواجه تحديات هامة نحن نختار أن نكون متفائلين
    Sen önemli bir insansın ve bir hatıra defterin olmak zorunda. Open Subtitles انت تعرف, انت شخصية هامة يجب ان يكون لديك كتاب للقصاصات
    Yapılacak çok şey var. Bu gece büyük bir gece, büyük açılış. Open Subtitles ثمة الكثير من الأشياء يجب فعلها هذه ليلة هامة جداً، افتتاح كبير
    2000 yıllık oymalar mekânın büyük bir ritüel öneme sahip olduğunu gösteriyor. TED هذه النقوش التي عمرها 2000 سنة توضح أن هذا مكان مهم لطقوس هامة.
    Laboratuvar seviyesinde daha fazla araştırmadan sonra, bu fikrin çok büyük bir deneyini yapmamız için büyük bir şirketten teklif aldık. TED بعد عملٍ مضنٍ في المختبر وعلى مستوى بحثي، حصلنا على اقتراحٍ من شركة هامة للقيام بمحاولة كبيرة بخصوص هذه الفكرة.
    Gelecek dönemki koro programı için büyük bir toplantı var. Open Subtitles إنهم سيجرون مقابلة هامة عن الفصل الدراسي القادم وبرامجه
    Halkın çıkarını korumadaki cesaretiniz ve yeni ve büyük bir adım atmaktaki cesaretiniz yüzünden. Open Subtitles شجاعتك في معارضة المجموعات المؤثرة على القرارات و شجاعتك في إتخاذ خطوة هامة غير مسبوقة
    Kadın dergileri çıkartıyor ve mühim bir T kanalına sahip. Open Subtitles تنشر العديد من المجلات النسائية وتمتلك شبكة تلفزيون هامة
    Burada ciddi konular var. Bunlar politik konular. Open Subtitles هناك قضايا هامة متعلقة بذلك قضايا سياسية
    önemli konularla ilgili seninle konuşabiliyordum. Gerçekten önemi olan şeyler hakkında. Open Subtitles كان بإمكاني الحديث معك عن أمور هامة الأمور الهامة جدا بالفعل
    Teşekkürler, ama acil haberler taşıyorum ve yoluma devam etmem gerek. Open Subtitles شكراً لك، ولكني أحمل إرساليات هامة ويجب أن أستمر في طريقي
    Sayın Delege, önemli yada önemsiz kanıtınıza rağmen bu tamamen konu dışıdır. Open Subtitles أيها المفوّض, بالرغم مما تظهره أو لا تظهره ادلتك إنها غير هامة
    Hayır derneği çok önemliydi. Open Subtitles والحفلات الخيرية هامة ولا ارغب ان أفقدها و كنت ستقتل اختك لكى تنقذها ؟
    Mesele doktorların bu konuların önemini bilmemesi değil. TED وذلك ليس لأن الأطباء لا يعرفون أن تلك مسائل هامة
    Özel Tim'de 10 kat daha önemlidir. Hayati önem taşır. Open Subtitles وبالقوّة الضاربة، تعد هامة أكثر بـ10 مرّات إنّه أمر حاسم.
    Kennedy çıkarmaya onay verdi fakat Amerika'nın bu işin içinde olduğunu gizlemek adına kritik değişiklikler talebinde bulundu. Open Subtitles وافق كينيدي على الغزو ولكنه طالب بتعديلات هامة لإخفاء التورط الأميركي
    Alamam, onun elleri benim için çok değerli. Open Subtitles كلا ، لا أستطيع. إن يداه هامة بالنسبة إلىّ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus