Frances için bir doğum günü hediyesi almam lazım, belki sen yardım edebilirsin. | Open Subtitles | يجب أن احضر هدية عيد ميلاد لـ فرانسيس ربما بإمكانكِ مساعدتي في ذلك |
Frances için bir doğum günü hediyesi almam lazım, belki sen yardım edebilirsin. | Open Subtitles | يجب أن احضر هدية عيد ميلاد لـ فرانسيس ربما بإمكانكِ مساعدتي في ذلك |
Bundan sonra, konferans salonuna gittik rahatladık ve beraber öğle yemeğini yedik ve lab ekibi Callum'a bir doğum günü hediyesi verdi. | TED | بعد ذلك، ذهبنا إلى غرفة المؤتمرات واسترخينا وتناولنا الغذاء معًا، وأهدى موظفي المختبر كالوم هدية عيد ميلاده |
İlk kez senin evine doğum günü hediyeni getirdiğim zaman hissettim. | Open Subtitles | أول ما شعرت به عندما وضعت هدية عيد ميلاد في منزلك |
Ama en kötü doğum günü hediyem, o verdiğin ölü fareydi. | Open Subtitles | أسوأ هدية عيد ميلاد كان الهامستر الميت الذي أعطيتني إياه |
- Doğum günü hediyen - Doğum günüme daha iki hafta var | Open Subtitles | . هدية عيد ميلادكَ عيد ميلادي لَيسَ الأ بعد أسبوعين |
O parayı doğum günü hediyesi olarak vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيه ذلك المال بمثابة هدية عيد الميلاد |
Şimdi Benjamin bizlere, herkesin harika bir yaş günü hediyesi olduğunu kabul edeceği bir şey gösterecek. | Open Subtitles | سَأَعطيك عشْرة ثواني أنه سيعطينا برهاناً عملياً عن ما أشعر به بالأمان في قول هدية عيد ميلاد مثيرة للغاية |
- Ne diyordu? Kısa bir süre içinde doğum günü hediyesi getireceğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنها سوف تستلم هدية عيد ميلادها قريباً |
İsmini vermeyeceğim birisinden düşüncesiz bir doğum günü hediyesi aldım. | Open Subtitles | حصلت على هدية عيد ميلاد سيئة من شخص سأتستر على اسمه |
Sana doğum günü hediyesi verme fırsatı olmamıştı. | Open Subtitles | لم أحصل على فرصة لإعطائك هدية عيد ميلادك. |
Niles'la ben düşündük ki babamı tekrar oraya götürürsek onun için harika bir doğum günü hediyesi olur. | Open Subtitles | وفكرت أنا ونايلز أنها ستكون هدية عيد ميلاد لطيفة لأبي إذا اخذناه إلى الكوخ مجددا |
Oğlunuza basit bir doğum günü hediyesi bile almamışsınız, duyduğumuza göre. | Open Subtitles | الكثير و لا هدية عيد ميلاد واحدة كما سمعنا |
Dediklerini düşündüm... kendi paramı kazanıp sana Sevgililer günü hediyesi almam hakkında. | Open Subtitles | عن جني الأموال لكي أحضر لكي هدية عيد الحب |
Dedi ki sana çok güzel bir doğum günü hediyesi alacakmış. | Open Subtitles | لقد قال ، انه سيعطيكى هدية عيد ميلاد عظيمة |
Baban doğum günü hediyeni erkenden aldığını söylememizi istedi. | Open Subtitles | والدك يريدنا ان نخبرك انه لدية هدية عيد ميلادك المبكرة جاهزة لك |
Aman tanrım, az kalsın doğum günü hediyeni unutuyordum. | Open Subtitles | يا إلهي ، نَسيتُ تقريباً هدية عيد ميلادك |
Geçici isimler altındaki hisseler benim doğum günü hediyem mi? | Open Subtitles | ما تحاول قوله هو ان الاسهم التجاريه في تلك قائمة هي هدية عيد ميلادي |
Şuna bir bak. Küçük doğum günü hediyen. | Open Subtitles | والآن أنظر لنا، هدية عيد ميلاد صغيرة |
Daha sonra bizi görmeye gel. Sana bir Noel hediyesi vereceğiz. | Open Subtitles | تعالى بالاعلى وسوف تحصلى على هدية عيد الميلاد |
- Evet, Bayan Emily'nin bir doğum günü hediyesini iade etmek için dışarı çıkarken hepimizi lavaboya bağlaması normal mi? | Open Subtitles | نعم، وهذا أمر عادي أن تعادل الآنسة إميلي لنا جميعا في بالوعة في حين ذهبت إلى عودة هدية عيد ميلاد؟ |
Molly doğum günü hediyemi şimdiden verdi. İndirdiğim bir bilgisayar oyunu. | Open Subtitles | مولي أعطتني هدية عيد ميلاد بسيطة لعبة كمبيوتر قمت بتحميلها .. |
Sanırım bu, Tan'ın 18. yaş günü armağanı olacak. | Open Subtitles | لابد أنها هدية عيد ميلاد تان اليس كذلك ؟ |
Doğum günü hediyesiydi. | Open Subtitles | كانت هدية عيد ميلاد، حيث سألتني ما نوع اللوحة التي أريد، |
Onun. Bayrak Günü'nde ona hediye olarak aldım, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هذه طائرته انا أعطيتها له هدية عيد العلم؟ |
Evet, ona da söylemiştim. Doğum gününde sevgilime verdim. -Sevgilinin adı var mı? | Open Subtitles | أجل كما قلت لها , لقد قدمتها لصديقتي هدية عيد الميلاد |
Gelip sana bir yeni yıl hediyesi vereyim dedim. Kes şunu! | Open Subtitles | فكرت بالقدوم وإعطائكِ هدية عيد الميلاد مبكراً |