"هذا صحيح" - Traduction Arabe en Turc

    • Bu doğru
        
    • Aynen öyle
        
    • Öyle
        
    • Haklısın
        
    • - Doğru
        
    • Çok doğru
        
    • - Evet
        
    • İşte böyle
        
    • evet doğru
        
    • bunun doğru
        
    • doğru duydunuz
        
    • doğrudur
        
    Bu doğru, böyle bir niyetim yok talep etmem de. Open Subtitles هذا صحيح أنا لا أطلب ولا أنوي أن أطلب شيئاً
    - Bu doğru. - Bahse girerim, bir çok ceset incelemişsindir. Open Subtitles ـ هذا صحيح ـ اعتقد انك شاهدت الكثير من جثث القتلى
    - Bu doğru, Fuzz. Kong Öyle sanıyor. - Bu yüzden onu seviyor. Open Subtitles هذا صحيح فزي هذا ماكان يعتقدة كينج كونج لهذا السبب كينج كونج يحبها
    Aynen öyle. Onu iyi sakla. Çünkü yeni bir yere taşınıyorsun. Open Subtitles هذا صحيح , احتفظ بهذه الآن لأنك ستنتقل إلى مكان جديد
    - Bu doğru... Bu, dosyanda var. Onu hamile bıraktın. Open Subtitles هذا صحيح , عرفت انك سباح ممتاز , بطل الولاية
    Bu doğru. Hakkımda her şeyi biliyorsunuz. Bense sizinle ilgili hiçbir şey bilmiyorum. Open Subtitles هذا صحيح, تعرفين كلّ شيء عنيّ وأنا لا أعرف شيئ عنك على الإطلاق
    - Bir yaşam biçimi. - Şey, Bu doğru olabilir. Open Subtitles ـ انها طريقة للحياة ـ حسنا ، ربما هذا صحيح
    Bu doğru profesör. Çünkü vampir diye bir şey yoktur. Open Subtitles هذا صحيح ، بروفيسور لإن لا يوجد هناك مصاص دماء
    - Bu doğru. - Ama çok da adil değil. Open Subtitles ـ هذا صحيح ـ لكنه ليس عادل بالضبط , صحيح؟
    Bu doğru ve Allah bilir şu anda hangi delikte. Open Subtitles هذا صحيح,والله وحده يعلم ما نوع السجن الذي فيه الآن
    Bu doğru. Kimse bununla ilgili olup olmadığınızı sallamıyor, susun. Open Subtitles هذا صحيح لا احد يهتم اذا كنت مرتبط بهذا اخرس
    Muhtemelen Bu doğru ama hâlâ geçersiz bir vasiyetname ile duruyorsunuz. Open Subtitles أظنّ هذا صحيح أيضًا، لكن مازال باقي عندك وصيّة غير صالحة.
    Bu doğru, biz Philip Morris Şirketlerinde ikinci şanslara inanırız Open Subtitles هذا صحيح نحن في شركة فيليب موريس نؤمن بفرصة ثانية
    Hepimiz biliyoruz Bu doğru. Ve hiçbir zaman çalışanlar tarafından yapılan spontane bir toplantı göremezsiniz; TED ونحن نعلم جميعا أن هذا صحيح. وانك لن ترى إجتماع عفوي ينادي به الموظفين
    - O yokken buralarda biz vardık. - Aynen öyle! Open Subtitles لقد كنا جميعا في هذا الجحيم أكثر منها هذا صحيح
    Aynen öyle Steve ama bu akşam uçurtmalarını evde bıraksan iyi olur. Open Subtitles هذا صحيح ستيف لكن عليك ان تترك طائرتك الورقية في البيت الليلة
    Evet, Haklısın, akşam yemeğin ahenkli bir sesle seni çağırıyor. Gel de al. Open Subtitles نعم ، هذا صحيح ، جرس الغداء بدأ في العمل تعالي وأحصلي عليه
    - Doğru diyor. - Ya hastalanırsan? Yabancı bir ülkede? Open Subtitles ـ هذا صحيح ـ ماذا لو مرضت في دولة أجنبية؟
    Çok doğru. Onunla ilgili her şeyi doğduğu günden beri bilirim. Open Subtitles هذا صحيح, أعرف عنها كلّ شيء، منذ اليوم الذي وُلدت فيه.
    - Eskiden yapıyordun ama şimdi yapmıyorsun. - Evet, Öyle. Open Subtitles ــ إذاً كنت تتغوط في ملابسك وتوقفت ــ هذا صحيح
    İşte böyle. Yumulun haydi. Çünkü dostlarım, bu daha başlangıç. Open Subtitles هذا صحيح هيا إمتلئوا لأن هذه يا أصدقائى مجرد بداية
    Evet, doğru. Onu bu akşam erken saatlerde seninle tartışırken gördüm. Open Subtitles هذا صحيح , لقد رأيته يتعارك معه فى بداية هذا المساء
    Fakat asıl problem bunun doğru olması, çünkü işgücümüzde aşırı bir çeşitlilik eksikliği var, özellikle de etki alanlarında. TED والمشكلة هي إن هذا صحيح نوعا ما لأن هناك نقصاً شديداً في التنوع في عمالتنا، خاصة في مواقع المؤثرة.
    doğru duydunuz millet, kız arkadaşımın bir kredi kartı var. Open Subtitles هذا صحيح يا قوم ، صديقتي الجديدة لديها بطاقة إئتمانية
    Bu da bizim sosyal ve konuşkan, bir dil içgüdüsüyle donatılmış türümüz için kesinlikle doğrudur. TED وبالتأكيد هذا صحيح لفصائلنا الإجتماعية والمكانية ذات الموهبة الغريزية اللغوية الجيدة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus