"همس" - Traduction Arabe en Turc

    • fısıldadı
        
    • Fısıltısı
        
    • Fısıltılar
        
    • fısıltı
        
    • fısıldayan
        
    • fısıldadığını
        
    • fısıldamış
        
    • bir ikaz
        
    • fısıldama
        
    • fısıldıyor
        
    • fısıldaması
        
    • fısıldıyordu
        
    • fısıldamasını
        
    • fısıldadığında
        
    Kulağıma şöyle fısıldadı. mumu geri getirmek için geldiğinde.. ..görüntüm onu büyülemiş. Open Subtitles همس لي بقضاء كل وقته هناك يكتب وجاء ليعيد الشمعة ولن ينسى الصورة التي رسمتها طالما بقي حيًا
    'Gidelim millet,' diye fısıldadı ve deri ceketini eğerin üzerine gelişi güzel fırlattı. Open Subtitles أتوا الأصدقاء همس بها و رمى لتلين معدة حيوانه بنسيج فضفاض من سرج الديك فطار
    Tek bir dedikodu Fısıltısı dahi umutlarınızı ebediyen yok edebilir. Open Subtitles حتى همس فضيحة من شأنه أن يدمر آمالك إلى الأبد.
    Fısıltılar duyduğumu sandım. Open Subtitles ظننت أنني أسمع همس.
    Janet, Fleury bu sabah sana ne fısıldadı? Open Subtitles شكرا . جانيت ماذا همس لك فلوري هذا الصباح؟
    Küçük bir kuş, yerini fısıldadı. Open Subtitles بنفــس الطريقــة التي تعرف أنت بها الأمور عصفــور همس في أذنـــي
    Aslında düşünüce son zamanlarda bu o kadar da kötü değil. En son ne zaman içine fısıldadı? Open Subtitles اتعلم ,عندما أفكر بالأمر مؤخراً ,لم يسوء حاله متى كانت آخر مرة همس فيها؟
    Gerçek uğultu tanrının kulaklarıma fısıldamasıdır, belki de tanrı yanlış kelimeleri fısıldadı, peki bana dev olduğumu söyleyen tanrılardan hangisiydi? TED الطنين الحقيقي هو همس الاله في اذني، ولكن من الممكن ان الاله قام بهمس الكلمات الخطأ، اذ من من الآلهة كان يقول لي أننى جبارة؟
    "Üçüncü kez sürgün" diye fısıldadı yaşlı adam. Open Subtitles ، لقطة بعيدة ، للمرة الثالثة .همس
    Bu şeytanların ürpertici Fısıltısı değildi aksine kederini azaltır gibi tınlayan bir ışıktı. TED لم يكن همس الشياطين الموحش، ولكن ضوء يومض وكأنه يخفف من لوعتها.
    "Bir şahinin asaletine sahibim... bir iblisin Fısıltısı gibi içeri girip çıkacağım"? Open Subtitles الصقر، وأنا سَأكُونُ في و خارج يَحْبُّ a همس شيطانِ "؟ الرجل، نَهضتَ على كرسيكَ في ذلك مطعمِ البيرجرِ
    Fishlegs, Ejderhalar Kitabı'nda Ölüm Fısıltısı hakkında işimize yarayabilecek bir şeyler yazıyor mu? Open Subtitles (فيشليــجز),هل تعرف شئ عن (همس المــوت). فى كتــاب التنــانين هذا ممكن أن يساعدنــا.
    Fısıltılar, Fısıltılar. Open Subtitles همس , همس , همس
    Fısıltılar duyuyoruz. Open Subtitles -نسمع همس -ماذا؟
    Düğün yana, var şehir dışında fısıltı oldu Open Subtitles منذ الزواج , كان هناك همس من الطبقى العليا
    Sezar, köpeklere fısıldayan adam. Bu deyimi kullanıyor. Open Subtitles سيزار و همس الكلب انه يستخدم هذا التعبير
    Törende babamın bana şöyle fısıldadığını hatırlıyorum... Open Subtitles في حفل الزفاف أتذكر كيف همس لي أبي قائلاً:
    Derler ki altıncı gecede, kabilenin şefi ölürken, cennete fısıldamış hiçbir beyaz adam bu bölgeyi kirletemesin bir daha diye. Open Subtitles يقولونأنهفي الليلةالسادسة, بينماكانزعيمالقريةيموت , همس للسماء
    Kusursuz çalışan bir ikaz sistemi istiyorum, bu sistem öyle mükemmel olmalı ki... nöbetçilerden biri çalıştığımız barakanın 15m yakınına geldiğinde, arkamızda hiç iz bırakmadan işi bırakalım. Open Subtitles أريد نظام مثالى لإستخدام الإشارات إذا سمعت همس على بعد 50 قدم من أى من الأكواخ التى ستعملون بها سنتوقف بدون إشارة
    Bu aralıksız fısıldama yüzünden doğru düzgün düşünemiyorum bile. Open Subtitles لا يمكنني التفكير بصورة سليمة مع همس هؤلاء
    Erkek arkadaşın senin kulağına seni sevdiğini fısıldıyor. Seni seviyorum. Open Subtitles إنّها حينما همس حبيبكِ بأذنكِ بأنه يحبّكِ.
    Bize güvenmeniz için doğru zaman olmadığını biliyorum sadece bazı farklılıklarımız olduğu için ya da birilerinin kulaklarınıza bir şeyler fısıldaması yüzünden. Open Subtitles ما أعلمه أن هذا ليس الوقت المناسب لتّراجعوا عن مساعدتنا فقط لأننا اختلفنا قليلاً أو لأن شخصاً همس بأذنكم ذالك
    Rüyamda Archangel kulağıma Wonka Altın Bileti'ni nerede bulabileceğimi fısıldıyordu. Open Subtitles لكني حلمت أن ملاكاً همس لي بأذني عن مكان البطاقة الذهبية
    Demek istediğim fısıldamasını bırakmadı ama bunu aşabileceğimizi düşünüyorum. Open Subtitles أعني أننا لم نهلع حين همس في الحال لكني أعتقد أن بإمكاننا معالجته
    # Büyükbabam yumuşakça fısıldadığında bütün gece ağladım ve denedim ama uyuyamadım. # Open Subtitles ♪طول الليل بَكيتُ ولم أستطيع النوم♪ ♪... همس الجد بهدوء قائلاً♪

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus