Son günlerde onda farklı bir şey var, değil mi? | Open Subtitles | لكن هناك شيئا ما تغير فيه مؤخرا اعرف الذي تقصده |
Durumu telafi etmek için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك شيئا أقدمة لأعبر به عن أسفي لك ؟ |
Hayır, her şey mükemmel bir şekilde oturmuyor, ama bu çok büyük bir ihtimalle burada bir şeyler olmadığı anlamına gelmez. | TED | لا ، ليس كل مرتب بشكل مناسب في النموذج، ولكن هذا لا يعني أن ليس هناك شيئا ما يجري على أعلى المستويات الممكنة. |
Çocukluğumdan beri fizik hakkında kafamı gerçekten kurcalayan bir şeyler var. | TED | هناك شيئا ما يتعلق بالفيزياء، يضايقني منذ كنت طفلاً صغيرًا ، |
Bakın, sizin asıl yaşadığınız yeri bilmiyorum, ama dünyada öyle bir yer olduğunu biliyorum kendinizden daha çok seveceğiniz Bir şey. | TED | انظروا، لا أعرف المكان الحقيقي الذي تعيشون فيه، لكنني أعرف أن هناك شيئا في هذا العالم تحبونه أكثر مما تحبون أنفسكم. |
Kaybedecek bir şeyin kalmadığında içine nasıl huzur doluyor bilemezsin. | Open Subtitles | انت تشعر بالهدوء . عندما لا يكون هناك شيئا لتخسره |
Yani bilmelerini istemediğin Bir şey vardı. | Open Subtitles | هذا يعنى أن هناك شيئا لا تريدهم أن يعرفوه |
Aslında, kendini affettirmek için yapabileceğin tek bir şey var. | Open Subtitles | أتعرف , هناك شيئا واحد تستطيع القيام به للفوز بي |
Yansımanız onun gözlerinde olmaz belki ama bu insanlarla ilgili olağanüstü önemli bir şey var. | TED | قد لا تنعكس صورتكم في عينيه، لكن هناك شيئا مهماً حول هؤلاء الأشخاص. |
Gelmene sevindim, Mac. Seninle konuşmak istediğim bir şey var. | Open Subtitles | انا مسرور انك اتيت، ماك هناك شيئا أردت ان اتحدث اليك بشأنه |
- Sağol, Mac, ama çok önemli bir şey var. - Bu gece için endişelenme. | Open Subtitles | شكرا ماك، لكن هناك شيئا هاما للغاية لا تقلق بشأنه الليلة |
Çünkü gerçekten sana göstermem gereken özel bir şey var. | Open Subtitles | لأن.. لأن هناك شيئا خاصا جدا قد وعدت بأن اريكي اياه |
Terry'de bir şeyler vardı. Ruhen hastaydı. | Open Subtitles | كان هناك شيئا مختلفا فى تيرى كانت مريضة داخليا |
- Ama bu konuda doğru olmayan bir şeyler var. - Sanırım benim... | Open Subtitles | لكن هناك شيئا بشأن هذا لا يبدو صحيحا اعتقد انني في |
Şimdi de Cherbourg yarımadası üstünde. bir şeyler oluyor! | Open Subtitles | و الآن في إتجاه شبه جزيرة شيربورج لابد أن هناك شيئا ما يحدث |
Bahçecilikle uğraşanlarınızın bilebileceği gibi kök-gövde oranı diye Bir şey vardır. Ve bitkiler kök ağırlığını yaprak ağırlıkları ile kabaca bir dengede tutarlar. | TED | أي منكم يعمل في البستنة يعلم أن هناك شيئا يدعى نسبة الجذر والنبات يجب أن يبقي جرم الجذر بتوازن مع الأوراق ليكون سعيدا |
Dürüst olduğumuz sürece, bana söyleyecek başka bir şeyin var mı? | Open Subtitles | حسنا, بما أنك صادقه .. أليس هناك شيئا تخبرينه بيه ؟ |
Garip Bir şey vardı ama manasını anlayamadılar. | Open Subtitles | لكن كان هناك شيئا غريبا لكنهم لم يعرفوا ماذا يعني |
Eğer hep etrafımda beni korumaya başlarsan, kesinlikle bir şeylerin olduğunu anlar. | Open Subtitles | لو بدأت بحراستي طيلة الوقت هو سيعرف بالتأكيد أن هناك شيئا ما |
O yüzden hiçbir şey bir erkeğe, file çorap giymiş ve ayağında yüksek topuklu ayakkabı olan bir kadından daha çekici gelemez, çünkü kadın yürümekte zorluk çekmektedir ve bir ağın içine hapsolmuştur. | Open Subtitles | ...لذا , فليس هناك شيئا يجذب الرجل أكثر من إمرأة ترتدى جوارب شبكية... ...أو أحذية بكعوب عالية بسبب |
Ama çoktan çözdüklerini bildiğiniz birşey var ki, o da çok sayıda kiracı var. | TED | لكن هناك شيئا واحدا قد قامو بمعالجته انه هناك العديد من المستاجرين. |
Dedim ki, bununla ilgili birşeyler var. Düşünmeye başladım. | TED | لذلك فكرت ، ربما هناك شيئا ما مفيد فى ذلك الشئ. لقد بدأت في التفكير حول هذا الموضوع. |