Bak, bir tanığı, kim olduğunu bilmeden, çapraz incelemeye alamazsın. | Open Subtitles | اسمع، لا يمكنك استجواب شاهد إن لم تكن تعرف هويته |
küçük pirinç tanesi gibi bir parçayı penguenin ayağının içine yerleştiriyoruz parçanın içindeki barkod bize kim olduğunu söylüyor | TED | نضع قليلاً من الأرز على قدم البطريق التي يوجد عليها رمز شريطي فيخبرنا عن هويته |
kim olduğunu biliyorlar. Kaçacak yeri yok. Zaten hiç kaçamazlar. | Open Subtitles | يعرفون هويته ولن يبتعد لم يبتعد غيره من قبل |
Çok iyi değil ama yaylım, eğer şanslıysak bir kimlik buluruz. | Open Subtitles | ليست صورة واضحة لننشرها ونرى إن كان الحظ سيحالفنا بمعرفة هويته |
Sonra, oraya gidiyorlar ve herife kimlik soruyorlar. | Open Subtitles | حسنا ، وعندما يصلون الى هناك ، يسألون الرجل اللطيف بلطف عن هويته |
ve şimdi Darius başka bir kurban tarafından silahlı olarak kısmen teşhis edildi. | Open Subtitles | و الان داريوس تم التعرف على هويته كـ أحد المسلحيين بواسطة ضحية أخرى |
Suçlunun kendi yüzüne yaptığı tahribat kimliğinin belirlenmesini zorlaştırıyor. | Open Subtitles | هذا الرجل كان مصاب بعده جروح ذاتيه فى وجهه صعبت على رجال الشرطه التعرف على هويته , و الأن مع أخبار الرياضه |
onun kim olduğunu ne kadar çabuk öğrenirseniz herkes için o kadar iyi olur. | Open Subtitles | كلما اكتشفتم هويته أسرع، كلما كان الأفضل للجميع |
Ama hala kim olduğunu bilmiyoruz. Bir şey unutmuşuz gibi geliyor. | Open Subtitles | ولكننا مازلنا نجهل هويته ويبدو هنالك شيء غريب في الأمر |
kim olduğunu buldum. Adı Henry Small. Evine gittim. | Open Subtitles | عرفت هويته أسمه هنري سمول وذهبت إلى بيته |
Bak,bir tanığı,kim olduğunu bilmeden, çapraz incelemeye alamazsın. | Open Subtitles | اسمع، لا يمكنك استجواب شاهد إن لم تكن تعرف هويته |
Emirleri veren biri var. kim olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | لدينا شخص ذو نفوذ خلف الأمر، ونجهل هويته. |
Ama hala kim olduğunu söyleyemiyorsun. | Open Subtitles | ولكن ، هل ما زالت بالإمكان أن الكشف عن هويته بأية حال؟ |
Daha sonra, inşallah, gözetim videosundan kimlik teşhisi yapabilirsin. | Open Subtitles | ,ثم، كما نتمنى فيمكنكِ أن تتعرفي على هويته من أشرطة المراقبة |
Beyaz Saray ve Savunma Bakanlığı hemen bir kimlik istiyor. | Open Subtitles | يريد البيت الأبيض و المدعي العام معرفة هويته بأسرع وقت ممكن |
Pentagon'un kimlik veri tabanı ile sizin resmi "yüz tanıma programı" ile karşılaştırıyorum | Open Subtitles | استخدم برمجيات التعرف على الوجه لأطابق هويته مع قاعدة بيانات وزراة الدفاع |
Aslında onu teşhis edebilecek yegâne kişiler sizlersiniz. | Open Subtitles | في الواقع ، أنتما الوحيدان اللذان يمكن أن تحددا هويته |
Nasıl kaydolduğunu görebiliyorum. Belki kimliğinin bir kopyası vardır. | Open Subtitles | سأفهم ماهو متورط فيه ربما هناك نسخة من هويته |
Yakın zamanda bulunan arkeolojik kalıntılar, onun gerçek kimliğine ışık tutmuştur. | Open Subtitles | اكتشف مؤخراً دليل آثرى يُسلط الضوء على هويته الحقيقية |
Nerede yaşadığını, yaşını, kişiliğini kimliğini ortaya çıkarabilecek hiçbir şey söylemedi. | Open Subtitles | أين يقيم، عمره، الهوية أي شيء يمكن أن يشير إلي هويته |
İsmini, yaşını, kilosunu, sosyal güvenlik numarasını yerini, akrabalarını, hayvanlarını, herşeyini bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | أعرف لي اسمه، عمره، وزنه رقم هويته عنوانه، أقرباءه، حيواناته أليفة، كلّ شيء |
isi bitirilene kadar üç kitada 265 insan hayatini kaybetti ve tek bir kisi bile onun kimligini ögrenemedi. | Open Subtitles | بحلول وقت انتهاءه, 265 شخصاً في ثلاثة قارات فقدوا حيواتهم ولم يعد هناك كائن حيّ يعرف هويته |
onun arkadaşı, bu her kimse, ne istediğini bulacağız, iyiyi oynayacağız, | Open Subtitles | بالنسبة لصديقها مهما كانت هويته نرى ما يريد و نتظاهر باللطف |
Vericisinin bulunmuş olmasına ya da foyasının ortaya çıkmış olduğuna dair hiçbir iz yok. | Open Subtitles | لا توجد دلالة على أن جهاز إستقباله قد وُجد أو أن هويته تم التعرف عليها |
İşte Aristo der ki trajedi kahramanın gerçek kimliğiyle yüzyüze geldiği o andır. | TED | كما تعلمون، يقول أرسطوالمأساة هي اللحظة التي يأتي البطل وجهاً لوجه مع هويته الخاصة. |
Billy kendi kimliğinden nefret ediyor ve bunun kendisini travesti yaptığını sanıyor. | Open Subtitles | بيلي يكره هويته كما ترين و لهذا يريد ان يغير نوعه |
Bir genç adam, bir yaşlı adam ve kimliği hakkında hiçbir ipucu bulunmayan üçüncü adam. | Open Subtitles | رجل شاب ,رجل عجوز وثالث لم املك دليلا علي هويته. |
Sonrasında tüm tedarik zincirini izleyerek kimliğini ve ekli olduğu bilgileri muhafaza ettik. | TED | لقد قمنا بعد ذلك بتتبعه عبر سلسلة الإمداد بالكامل للحفاظ على هويته وكل المعلومات المرفقة معه. |