"هو أسوأ" - Traduction Arabe en Turc

• Daha kötüsünü
• daha kötüsü
• daha kötülerini
• en kötüsü
• daha kötü bir
• da kötüsü
• en berbat
• daha beter
• da kötü
• - En kötü
• en kötü şey

Daha kötüsünü de yapabilirdiniz. İyi bir tezek işi var.
طلب يدك من هو أسوأ حالاً فتجارة الحطب لديه مزدهرة

Fakat daha kötüsü bir beyin hasarı olabilirdi.
ولكن ما هو أسوأ أنها قد تصاب بتلف في المخ

Bana bir kere baktın ve yine de daha kötülerini gördüm diyebildin.
لقد ألقيتِ نظرة عليّ، وقلتِ أنّكِ سبق و رأيتي ما هو أسوأ.

Ama en kötüsü: ...suçlar da değişti.
ولكن ، ما هو أسوأ من ذلك ، لقد تغير العنف أيضا.

Ben Pearl'e bir saldırı görüyorum- bundan daha kötü bir şey olamaz.
وأنا أرى أن ضرب بيرل هاربور هو أسوأ ما يمكن أن يحدث

Daha da kötüsü - denizaltılarımıza şehirlerimize saldırması emri verilebilir.
بل هناك ما هو أسوأ غواصتنا قد تعطى أوامر بأن تهاجم مدننا

Kendini böyle salman Manuel bir çocuğun yapabileceği en berbat şeydir.
عدم اهتمامك مانويل هو أسوأ شيئ يمكن للولد أن يفعله\

Demek buraya onu ölümden daha beter olan şeyden kurtarmaya geldin ha?
إذن أنت أتيت لتنقذها من ما هو أسوأ من الموت

Dassey'in sorgusu aslında pek benzersiz bir şey de değil dürüst olmak gerekirse Daha kötüsünü de görmüştüm.
في الواقع، ليس استجواب داسي فريدًا، ولأكون صريحة معكم، لقد رأيت ما هو أسوأ.

Haldeman'ın kaçıp gitmesinden Daha kötüsünü yaptınız.
لقد فعلت ما هو أسوأ من عدم الإيقاع بهالدمان

Babalar, çocuklarının hatırı için Daha kötüsünü de yapmışlardır.
الآباء يقومون بما هو أسوأ لمصلحة أطفالهم

Eğer geçit, molozlar altında kalmadıysa veya daha kötüsü.
إذا بوابتكم ليست مدفونة في الأنقاض ، أو ما هو أسوأ

- O kadar acımasız olamaz. - Çok daha kötüsü olabilir.
لن يكون بهذه الدناءة - ربما يفعل ما هو أسوأ -

Efendim bütün Jaffa'ları öldürebiliriz veya daha kötüsü yakalanabiliriz, ama geleceği ciddi boyutlarda değiştirmiş oluruz.
سيدي سنقتل هؤلاء الجافا أو ما هو أسوأ سنأسر ويمكننا تغيير المستقبل بأكمله

Hepimizin ilerlemesini sağlıyorsun çünkü sen daha kötülerini gördün.
وتحثّين بقيّتنا على التقدّم إذ أنّكِ رأيتِ ما هو أسوأ ونجوتِ ممّا هو اسوأ

Sarhoşken daha kötülerini yediğini görmüştüm.
لقد رأيته يأكل ما هو أسوأ لمّا يكونث ثملاً

daha kötülerini görmüştüm.
هذا لا شيء. ‫فقد صادفت ما هو أسوأ بكثير.

en kötüsü de telefonlarıma ç ıkmıyorsun.
ما هو أسوأ من ذلك ، كنت لا تأخذ مكالماتي.

Söylemeliyim ki, bir sürü kez seks yapmamazlık etmiştim. Bu en kötüsü!
أنا فلدي أقول لم تتح لي الكثير من الأوقات الجنس من قبل، هذا هو أسوأ من أي وقت مضى.

Burada tartaklanmamam ya da daha da kötüsü başıma gelmesin diye annen buraya çikolataların içine saklayıp para gönderiyordu.
... أمك وضعتهم في علب الشوكولاته وهربتهم إلى هنا لتحميني من أن أُشنق في الحمام أو ما هو أسوأ

Burası bir hapishane mi yoksa dünyanın en berbat alışveriş merkezi mi?
هل هذا سجناً أم هو أسوأ مركز تجاري بالعالم؟

- Hayır Lex onları kullanan sendin. O taşları bulursan çok daha beter olacak.
أنت إستغللتهما وأنت مستعد لفعل ما هو أسوأ للعثور على الحجارة

Ama yöneticilerin her zaman yaptığı daha da kötü olan şey ise, toplantılar.
لكن ما هو أسوأ ما يقوم به المدراء دائما ما يسمي بالإجتماعات

- En kötü kısmıysa, hayatımın sensizken nasıl olacağını görmekti.
تعرف ما هو أسوأ جزء؟ حصلت لنرى ما حياتي سيكون مثل بدونك.

Afrika'yla ilgili duyduğunuz en kötü şey nedir?
ما هو أسوأ شئ إطلاقاً سمعتموه عن أفريقيا؟