Gay bile olsam, yaptığın şeyin çizgiyi aştığını, bilmen gerekir. | Open Subtitles | أتعلم، حتى وإن كنت مثليا، مافعلته كان خارج الحدود بالكامل. |
Ve şunu bilmeni isterim ki, yan odada olsam da olmasam da her zaman senin yanında olacağım küçük hanım. | Open Subtitles | وأريدك أن تعلمي أنه وإن كنت في الغرفة المجاورة أو لم أكن فأنا دائماً هناك من أجلك, أيتها الصغيرة المدللة. |
Kibir yapma Atlanta'da kalan son horoz olsan dahi. | Open Subtitles | لا تحاول إثارة شفقتي حتى وإن كنت أخر ديك في أتلانتا |
Geriye sadece sen kalmış olsan bile bu aileye hala inanıyorum David. | Open Subtitles | ما زلت أؤمن بهده الأسرة يا دافيد حتى وإن كنت أنت فقط تشكل الأسرة |
Eğer az da olsa farkındalığın varsa beni rahat bırakıp, bana güvenirsin. | Open Subtitles | وإن كنت تتحلى بوعي بالذات إطلاقاً فستتوقف عن إزعاجي وتثق بي لمرة |
Aynı dürüstlükle, eğer ben sana başka bir hediye verseydim, ve Eğer sen doğru olduğunu düşünseydin.. | Open Subtitles | بنفس الأمانة، إذا كنت أود أن أعطيك هدية أخرى، وإن كنت تعتقدين أنه صحيح، |
Dünyada kalan son doktor dahi olsam bana gelmeyeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أنك لن تقدم إلي وإن كنت آخر طبيب على وجه الأرض |
Ayrıca eğer size yakın olsam istediğim zaman uğrar bira içip "salağa yapıştır" oynardım. | Open Subtitles | وإن كنت قريب بإمكاني المجي متى ما أردت شرب بيرتك ولعب الصفعه المخدره |
Ya da bu önceden olan "normal" algısına kafa tutabilirim, işimle ve sesimle ve aksanımla ve burada sahnede durarak, korkudan altıma edecek olsam ve tuvalette olmayı tercih etsem de. | TED | أو أستطيع تحدي الفكرة القائمة للجيد بعملي وبصوتي وبلهجتي وبوقوفي هنا على هذا المسرح حتى وإن كنت مرتعباً جداً وأفضل لو كنت في الحمام، |
İnanılmaz detaycı olsam bile, ki bir haberin her zaman iki yüzünü birden sunarım, Demokrat ve Cumhuriyetçi, liberal ve muhafazakar, hükümet ve muhalefet, sonunda ne benim ne de sizin için neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair hiçbir garanti yok. | TED | حتى وإن كنت عادلاً جداً، ونقلت الخبر من الجانبين الديموقراطي والجمهوري، الليبرالي والمحافظ، الحكومة والمعارضة في النهاية، لن أكون متيقناً، ولا أحداً منا يضمن أنّنا سنعلم ما الحقيقة وما الكذب. |
Her ne kadar gerçek bir işin olmasa ve hapse girmiş olsan da ve bana torun vermemiş olsan da. | Open Subtitles | حتى وإن كنت لم تحظي بوظيفة حقيقية وتلك المشكلات المتعلقة بأمور السجن ولم تمنحني أية أحفاد |
Yaşlanıp tekerlekli sandalyede olsan bile seni alışveriş merkezine götürüp istediğin kadar hızlı iterim. | Open Subtitles | حتى وإن كنت أكبر وعلى كرسي متحرك سأخذك للمول وسأقوم بدفعك بأسرع ما تريد |
Ve bunu derecelendirecek olsan mesela T1 ile T5 arasında... | Open Subtitles | وإن كنت ستضع تقييم له فلنقل أنه بين المستوى الثاني والخامس |
Hannah'nın dediği gibi ödlek olsan da bizimlesin. | Open Subtitles | أنت متورط في الأمر، حتى وإن كنت الجبان الذ قالت عنه هانا |
Öyle olsa da, burada birçok masum insan var. | Open Subtitles | حتى وإن كنت كذلك ، فهناك أيضاً العديد من الأبرياء |
Örneğin Kira'nın yetenekleri bir başka kişiye transfer olmuş olsa ve o insan 3. | Open Subtitles | وهؤلاء قد فقدوا ذاكرتهم فهذا يشرح كل شيء حتى وإن كنت محقاً |
Yine olsa, yine yaparım. | Open Subtitles | وإن كنت في نفس الحالة سأفعل ذلك مرة أخرى |
Eğer sen bunu anlamıyorsan belki müdürün anlar çünkü senin bizim gibi iyi ödeme yapmış kızgın müşteriler istediğini zannetmiyorum. | Open Subtitles | وإن كنت لا تقبل بهذا، فلتحضر مديرك لأني لا أظنك تريد زبائن ملتزمين في الدفع مثلنا أن يقودوا سيارتهم بغضب! |
Eğer sen bu şeytanları engellemek için bir şey yapmayacaksan, ben yapacağım. | Open Subtitles | وإن كنت لن تقوم بأي شيء لإيقاف أولئك الشياطين، أنا سأفعل |
Dışarıdaki adama çaresine ben bakacağım dedim. Eğer sen... | Open Subtitles | الآن، لقد أخبرتُ ذلك الشاب بالخارج أنني سأتولى الأمر، وإن كنت... |
ve eğer onun kahramanı olmak istiyorsan o inanılmaz yeteneğini benim için kullanmalısın. | Open Subtitles | وإن كنت تريد حقا أن تكون بطلها ستضع تلك القدرة العجيبة تحت تصرفي |
Düşünmek için birkaç gün istiyorsanız verebilirim. | Open Subtitles | وإن كنت تريدين بضعة أيام لتفكري في ذلك، سأمنحك إياها |