"والشر" - Traduction Arabe en Turc

• kötünün
• ve kötülük
• iyi ve
• ve kötülüğün
• şeytan
• ve kötüyü
• ve kötülüğü
• kötüye
• kötüden
• ya da kötü
• ve kötülükle
• ve kötü
• ile kötü

Bu çöplük iyi ve kötünün mücadelesinin merkez üssü olacak.
هذا المكبّ هو بؤرة مباراة الشطرنج الأزلية بين الخير والشر

Ama ne var biliyor musunuz? İşe yaramıyor. Aleksandr Solzhenitsyn diyor ki " İyi ve kötünün arasındaki hat
أتعلمون أمرا؟ إن ذلك غير مجدي. ألكساندر سولجنيتسِن يقول أن الخط الفاصل بين الخير والشر

Chicago şehri iyilik ve kötülük arasında büyük bir uçurumun kenarında sendelemektedir.
مدينة شيكاغو على شفا حفرة عظيمة تترنح على الحافة بين الخير والشر

O zaman iyi ve kötünün dengesi bozulur ve kötülük hükmeder.
وقتها التعادل بين الخير والشر سينتقل، و الشر سيحكم.

İlk zamandan beri, insanoğlu iyiliğin ve kötülüğün ötesinde var olmayı denedi ve kimi buldu biliyor musun?
الجنس البشري يسعى، للوجود فيما وراء الخير والشر . ومنذ البداية وهل تعرفي ما وجده ؟

Peki ya Tanrı seni seçtiyse ve kız gerçekten şeytan'ın aracısıysa?
وماذا لو اختارك الاله؟ لتواجهي الفتاة والشر بداخلها عليك بتدميرها

Bir bebek doğumda lanetlendi. İyi ve kötünün çetin savaşı.
طفلة ملعونة عند الولادة. معركة شرسة بين الخير والشر.

Ama iyinin ve kötünün bilgisi yeryüzünün insanlarındaydı.
لكن معرفة الخير والشر كانت بين جميع شعوب الأرض

Bazen herşey siyah ve beyaz olmaz Justine, iyilik ve kötülük.
الأشياء لَيستْ سوداءَ دائماً وبيضَاء ايضاً الخير والشر

İyilik ve kötülük güçlerini birleştirip en güçlü büyülerini kullanmak zorunda kaldılar, o zaman bile yapabildikleri tek şey onu kontrol altında tutabilmekti.
كان الخير والشر للانضمام الى القوات واستخدام السحر أقوى بهم، وحتى ذلك الحين، وكان كل ما يمكن أن تفعله احتوائه.

Peki, eğer iyilik ve kötülük bu konuda beraberlerse kim serbest bıraktı?
حسنا، لذلك إذا الخير والشر نشهد وجها لوجه على هذا واحد، الذي سمح بها؟

Ancak bu noktaya ulaşmadan önce, iyi ve kötü arasındaki bir çatışma arasında kaldık.
لكن قبل أن نصل إلى ذلك، نحن منخرطون في صراع بين الخير والشر.

Yaşam, benim evimde, iyi ve kötü arasında, destansı bir ruhani savaş olarak tanımlanmıştı.
في بيتي، كانت الحياة عبارة عن معركة ملحميّة بين الخير والشر.

Zamanın başlangıcından beri iyilik ve kötülüğün orduları arasında devam eden bir savaş var.
منذ بداية العصور حصرت الحروب في الظل بين جيوش الخير والشر

-Bana bir seferinde iyilik ve kötülüğün bir tercih olduğunu söylemiştin.
لقد أخبرتني ذات مرة بأن الخير والشر هما خياران

Sadece Tanrı ve şeytan iyilik ve kötülük vardır. Arası yoktur.
لا يوجد سوى الله والشيطان الخير والشر ، لا يوجد شيء وسط

İyi ve kötüyü bir arada tutan sihirli bir güç karanlık ve aydınlık taraf.
قوة سحريه تحمل الخير والشر معا الجانب المظلم والجانب المنير

Satürn ise, mezar kazıcısı, bakıp büyüten, şüphe ve kötülüğü simgeliyor.
أما زحل فهو بمثابة : حفار القبور وعدم الثقة والشك والشر ، كما يقولون

Bazen insanlarla görüşmeye başladığında, iyiyle beraber kötüye de müsaade edersin, hepsi bu.
احياناً عندما يفتح المرء قلبه للغير فإن الخير والشر يدخلان على حد سواء

İyi ile kötüden ideal birlikteliği, kusursuz silahı çıkarmak için.
‏‏لخلق السلاح المثالي. ‏التزاوج المثالي ما بين الخير والشر. ‏

"Doğru" ve ya "yanlış" değil, "iyi" ya da "kötü" değil. "Cezayı hak eder."
لا خطأ أو صواب مثل الخير والشر يعاقب عليها القانون

Tanrı'nın sizleri yaşayan diğer bütün canlılardan daha çok sevdiğini biliyorum ve onun ilahi sevgisinin karşılığını günah nefret, ahlaksızlık ve kötülükle verdiniz.
..اعلم ان الاله قد ميزك قليلا عن المخلوقات الاخري ..وانتم دفعتم ثمن الحب بالخطئية بالكراهية والفساد والشر

Sen kimsin ki iyi ile kötü arasındaki farkı anlayabilesin?
من تفكرين نفسك لتعتقدى انكى تعرفى الفرق بين الخير والشر