"وددتُ" - Traduction Arabe en Turc

    • istemiştim
        
    • istiyordum
        
    • istemişimdir
        
    • isterim
        
    • isterdim
        
    • etmek istedim
        
    • olsaydım
        
    Gençliğimden bu yana hep psikolog olmak istemiştim ve bu tek amaç peşinde yıllar harcadım. TED وددتُ أن أكون طبيبًا نفسيًا منذ أن صرت يافعًا، وأمضيت سنين سعيًا وراء هذا الهدف.
    Harika. Septal ayrım tekniğini görmeyi hep çok istemiştim. Open Subtitles عظيم، لطالما وددتُ أن أشاهد تقنيّة استبقاء الحاجز
    Uzun zamandır sana burayı göstermek istiyordum fakat hazır olmadan göstermek istemedim. Open Subtitles وددتُ أن أريكُم ذلك القصر مُنذُ فترة طويلة ولكن ليس قبل أن أكون مُستعداً.
    Dinlenme tesislerine her zaman gitmek istemişimdir. Çocuklara söylemek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لطالما وددتُ زيارة الملاذ الاستجماميّ، أتحرّق شوقاً لإخبار الولدين
    Efendim, bunun büyük bir ayrıcalık olduğunu tekrarlamak isterim. Open Subtitles سيدي، وددتُ أن أخبرك .أي شرفٍ قد حضيت به
    Bunu daha önce bir filmde görmüştüm. Hep yapmak isterdim. Open Subtitles لقد رأيتُ هذه التحيّة في جهاز العرض ذات مرّة، ولطالما وددتُ فعلها.
    Birine yardım etmek istedim sanırım. Open Subtitles وددتُ أن أقدم المساعدة حسبما أظن.
    Ben burada sadece eğlenmek istemiştim ve biliyorsun, dün gece kavga ettik. Open Subtitles لقد وددتُ المرح هنا، تعلم أننا تشاجرنا ليلة أمس.
    Herkes başından beri haklıydı. Buna inanmayı çok istemiştim. Open Subtitles الجميع كان مُحقّاً من البداية، وددتُ كثيراً أن أصدق ذلك.
    Emin misin? Çünkü hep Fransız birini öldürmek istemiştim. Open Subtitles لأنّني ما دومًا وددتُ أن أقتل رجلاً فرنسيًّا.
    Victor'ın 60. yaş günüydü ve ona unutamayacağı bir şey yapmak istemiştim. Open Subtitles كان بعيد ميلاد (فيكتور) الـ60، و وددتُ أنّ أفعل شيئاً لن ينساه.
    Fazladan biraz kazanmak istemiştim. Open Subtitles وددتُ أنّ أجني المزيد من الأموال و حسب،
    Çirkin olmak istiyordum. Bana dokunmasını istemiyordum. Open Subtitles وددتُ أنّ أصبح بشعة المظهر، لم أرغب بأنّ يمسّني.
    Ben de bunun hakkında konuşmak istiyordum. Open Subtitles أجل، إنّي وددتُ التحدث معكَ بهذا الشأن، ألا تظن أنّه باهظ بعض الشيء؟
    Dünyayı daha güvenli şekilde sana bırakmak istiyordum ama başarısız oldum. Open Subtitles وددتُ أن أترك العالم آمنًا لكَ، لكنّي فشلتُ.
    Belki de dünyanın en iyi yalan uzmanıyla biraz oynamak istemişimdir. Open Subtitles ربما وددتُ اللّعب مع، أفضل خبير كذب بالعالم.
    Tanışmadık ama tanışmayı hep istemişimdir. Open Subtitles لم أقابله يوماً، لطالما وددتُ ذلك
    Umarım mektup arkadaşı olabiliriz çünkü hep beni koruyacak bir abim olsun istemişimdir. Open Subtitles "لأنّي دائماً ما وددتُ أخاً كبيراً يعتني بي"
    Senin inayetinin yardımı ile bunu çözmek isterim daha fazla hata olmadan ve günah işlemeden. Open Subtitles "وددتُ أن أضع حلاً نهائيّاً بمساعدة نعمتكَ لأيّ خطيئة أخرى، و لتجنّب دواعي الخطيئة"
    ve yüzbaşı Cali, söylemek isterim ki.. Open Subtitles وأيّها النقيب (كالي)، وددتُ أن أقول
    Bebeğim, bu kararı vermeden önce seninle konuşmayı çok isterdim. Open Subtitles عزيزتي , لقد وددتُ أن أتحدث أليك قبل أن أقرر ذلك
    Bunun gibi bir haberi senden duymak isterdim. Open Subtitles وددتُ لو أنني سمعتُ هذه الأخبار منكِ شخصياً
    Teşekkür etmek istedim. Open Subtitles وددتُ أنّ أشكركَ.
    Genç biri olsaydım, muhtemelen ben de aynı şeyi yapardım. Open Subtitles ربمـا وددتُ بـأن أفعـل المِثل لـو كنتُ في ريعان شـبابي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus