"ورد" - Traduction Arabe en Turc

    • Ward
        
    • gül
        
    • çiçek
        
    • güller
        
    • çiçekler
        
    • Word
        
    • çiçeği
        
    • yazıyor
        
    Tanıştığıma memnun oldum. Bu bayan da Vivian Ward. Open Subtitles انا سعيد لمقابلتكما هذة صديقتي فيفيان ورد
    Vivian Ward. - Merhaba. Philip Stuckey. Open Subtitles اريدك ان تقابل صديقه جديده لي"فيفيان ورد"
    100. gününüzde ise dersteyken ona bir gül ver. Open Subtitles في يومكم ال100 أحضر لها ورد أثناء محاضرتها
    100. gününüzde ise... dersteyken ona bir gül ver. Open Subtitles في يومكم ال100 أحضر لها ورد أثناء محاضرتها
    Evet. Sanki ben de bir demet çiçek alıp kart göndermişim gibi. Open Subtitles أجـل , إنـها تـقريبـاً مـثل لو أني أشتـريت بـاقة ورد وأرسلتها لهم
    Ama eşarpların sonunda çiçek demeti çıkarmam çok hoş değil miydi? Open Subtitles ولكن، كم كان مبهج عندما سحبت باقة ورد بنهاية تلك الأوشحة
    Çitin orada güller var. Bastığınız yere dikkat edin. Open Subtitles هناك نباتات ورد هناك أرجوكم أن تحذروا عندما تخطون هناك
    Vivian Ward. - Merhaba. Philip Stuckey. Open Subtitles اريدك ان تقابل صديقه جديده لي"فيفيان ورد"
    Micky Ward son dakika değişikliği ile Philadelphia'dan Mungin'le dövüşüyor. Open Subtitles (ميكي) ورد يواجه بديلاً جاء من (فيلادلفيا) في اللحظات الأخيرة،
    Ward'dan daha atik, daha istekli ve kendinden daha emin. Open Subtitles أسرع من (ورد)، أكثر حزماً منه. أكثر تيقناً مما يفعله.
    Senatör Wilkes ve Clara Ward'ın ölüm emrini kim verdi? Open Subtitles من قام بمنحك ذلك الأمر لقتل السيناتور (ويلكس) و(كلارا ورد)
    Millet. Ward ve Van Zuylen, Doughnut Land'i gözleyeceksiniz. Yeni çıkınca haber verin. Open Subtitles (ورد) و(زايلن) زهرية خفارة على متجر الدونات حين يبدأون عملهم
    Ward'ın yerinde olup Bishop'la gitmeyi istemezdim. Open Subtitles لا اريد ان اكون (ورد),الذي هو مع (بشوب), الأن
    Herkes kırmızı gül verir. Open Subtitles ليست كالحمراء الجميع معه ورد أحمر اللون.
    Bir deste kırmızı gül alabilir miyim, lütfen? Open Subtitles بلى. هل يمكنني شراء دزينة ورد احمر، من فضلك؟
    Sana gül yolladım. Hayatımda bir adama hiç gül yollamamıştım. Open Subtitles لقد أرسلت لك باقة ورد لم أرسل ورود لأحد طوال حياتى
    Ve çiçek için siparişler alıyoruz. Fırından satışları gölgede bırakıyorum. TED ونستلم طلبات ورد. أنا أجعل بيع الخبز عارا.
    - O halde gel benimle ve cesur annen için kraliçelere layık bir çiçek demeti hazırla. Open Subtitles هيا تعال وعليك إحضار باقة ورد مناسبة للملكة
    Arkadaşın daha dakik, üstelik çiçek de getirdi. Open Subtitles صديقك يلتزم بمواعيده، لقد أحضر لي باقة ورد
    güller var, o yüzden önce pantolonunu giy. Open Subtitles هذه أشجار ورد لذا، من الأفضل أن ترتدي سروالك أولاً
    - Hâlâ bir orkide göremiyorum. - çiçekler ölür gider. Open Subtitles ما زلت لا أرى ورد الأوركد - الورود تذبل -
    Word kullanmayı bilenler el kaldırsın. Open Subtitles أروني أيديكم كم شخص منكم يعرف "ورد" ؟
    Biliyorum aptalca ama gelin çiçeği hazırlamaya bayılıyorum. Open Subtitles أعلم أنه سخيف لكني أحب إعداد باقة ورد لحفلات الزفاف
    İncil'de böyle yazıyor ve ben de buna inanmak istiyorum. TED هذا ما ورد في الانجيل وما اود أن أتمسك به في حياتي أيضا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus