Bir profesyonel ve bir arkadaş olarak, sana şunu söylüyorum, öyle ya da böyle, kaybedeceksin. | Open Subtitles | كمهني وصديق أخبرك , بطريقة أو بأخرى , سوف تخسر |
...sevilen bir oğul, bir kardeş, harika bir öğrenci, atlet ve arkadaş. | Open Subtitles | ولدنا الحبيب, أخونا طالب رائع, رياضى وصديق |
"O", sevgilisi ve tanımadığı bir arkadaşı tarafından götürülmüştü. | Open Subtitles | أو كانت منقادة مِن قِبل حبيبِها وصديق مجهول |
Yılların ve göz yaşlarının arkadaşı. Forumda görünüyorsun. | Open Subtitles | صديقي القديم وصديق الاوقات العصيبه تبدو بحاله جيده |
Sonunda ailemle birlikte bir hayatım ve şimdi de güvenebileceğim bir arkadaşım oldu. | Open Subtitles | لقد بدأت اخيرا فى الحياة مع عائلة وصديق جديد يمكننى أن اثق به |
Scorann iyi bir Thane ve Heorot'un dostu. Ama hiçbir şeye güvenemeyiz. | Open Subtitles | سكوران ملك جيد وصديق لهيريوت, لكن لا شيء يمكن ان يعتمد عليه |
Ama fark etmez. Hep bir sevgilim, hem de pezevengim olabilir. | Open Subtitles | لا عليكم , لاعيب في أن يكون لدي حبيب وصديق حميم |
O prensipli bir politikacı ve mükemmel bir arkadaştı. | Open Subtitles | كان سياسي معتمد وصديق عظيم |
Avukatın ve arkadaşın olarak sana tavsiyem savunmanı vermen. | Open Subtitles | كمحامي وصديق نصيحتي لك أن تخبرهم كل شيء وتخبرهم عذر غيابك أيضا |
Herkes için karate ve dostluğun efendisisin. | Open Subtitles | أنت سيّد الكاراتيه وصديق الجميع |
Kendinizi tanımlarken, anne-baba, karı-koca kardeş veya arkadaş olduğunuzu vurgulamanız çok ilginç. | Open Subtitles | فأنا أجد الأمر مثيراً للإهتمام عندما تصف نفسك فأنت وصفت كونك والد وشقيق وصديق |
Affedersin Jimmy, düğmeye basmıştım. Sadece "yemek" ve "arkadaş" duydum. | Open Subtitles | أعتذر يا جيمي كان الزر مضغوطاً وما سمعته كان غداء وصديق |
Evet, ve komşulara göre, kimsenin görmediği bir eski kocası ve bir erkek arkadaşı varmış. | Open Subtitles | أجل وبحسب أقوال الجيران كان لديها زوج سابق وصديق حميم لم يره أحد من قبل |
Karısı ve bir arkadaşı Almanya'dan 900 tüfek toplamışlardı. | Open Subtitles | وعلى متن يخته ، زوجته وصديق له و معهم 900 بندقية جلبوها معهم من ألمانيا |
İleri görüşlü biri, ayrıca arkadaşım. Başkan olmayı hak ediyor. | Open Subtitles | هو رجل تقدّمي التفكير وصديق يجب أن يكون رئيساً الآن |
İnanılmaz bir aktör, çok iyi bir arkadaşım, Jesse Perez okuyor olacak ve birkaç saat önce tanıştığım Matt Johnson. | TED | ممثل رائع وصديق عزيز، جيسي بيريز، سيقوم بالقراءة، ومات جونسون، والذي التقيت به قبل بضع ساعات فقط. |
Kazandığın sürece şefin ailesi ve dostu olursun. | Open Subtitles | أنت فرد من الأسرة وصديق إلى القائد طالما تفوز. |
Çünkü sen iyi bir adamsın. İyi bir dostsun. | Open Subtitles | لأنك رجل طيب وصديق طيب |
Güçlüsün ve iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | أنتَ قويّ وصديق صالح |
Ortak bir olayımız ve dostumuz olduğu doğru. | Open Subtitles | .هذا صحيح، لدينا حدث وصديق مشترك |
Antoine'ı tanımıyorum ama, Louis bizim arkadaşımız. | Open Subtitles | لا اعرف انتون جيدآ,ولكن لويس صديق للعائله الملكيه وصديق لي |
O da bir şüpheliydi ve son kurban Mary Kelly'nin erkek arkadaşıydı. | Open Subtitles | كان أيضا مشتبه به؟ وصديق الضحيه الاخيره ماري كيلي |
İyi bir ajanımızı ve arkadaşımızı kaybettik. | Open Subtitles | والآن ، افضل عميل وصديق لدى ميت |