"وفي هذه" - Traduction Arabe en Turc

    • Ve bu
        
    • Ve şu
        
    • Bu süre
        
    • Bu günlerde
        
    Şimdi, bu pupal evresi Ve bu evrede dişiler erkeklerden daha iri. TED الآن، هذه هي طور الشرنقة، وفي هذه المرحلة الإناث أكبر من الذكور.
    Beklentiler, 10'du Ve bu şartlarda beklentiler her şey demekti. Open Subtitles لكن توقعاتنا 10 سنتات، وفي هذه الحالة التوقعات هي الأهم
    Ve bu özel durumda da müzik okur-yazarlığı konusunda onlardan birisini yaptım ve bunu sosyal ağ üzerinde paylaştım. TED وفي هذه الحالة بالذات حدث وأعجبني أحدها يتعلق بمزايا محو أمية الموسيقى في المدارس فقمت بمشاركته عن طريق شبكة اجتماعية.
    Ve bu resimde, ki gerçek hayatta hiç erkek arkadaşım olmadı; TED وفي هذه الصورة، في الواقع لم يكن لي صديق حميم في حياتي العادية.
    Ve şu anda, bizler mükemmeliz, bizler bütünüz ve bizler güzeliz. TED وفي هذه اللحظة، نحن في حالة كمال ونحقق مفهوم الجمال.
    Dünyanın en iyi girişimcilerinden bazıları şu an bu binada Ve bu topluluklarda. TED ولدينا بعض من أفضل روّاد الأعمال في العالم في هذا المبنى وفي هذه المجتمعات الآن.
    Şimdi, gördüğünüz gibi, oldukça şaşırtıcı ilerlemeler kaydettik Ve bu noktada bu teknolojinin piyasaya çıkacağına ikna olduk. TED الآن كما تشاهدون، قمنا بتقدم جي ، وفي هذه المرحلة نحن مقتنعين حقا بأن هذه التقنية سوف تصل للسوق.
    Ve bu aşırı duyarlılık durumunda beynimiz derin bir tatminsizliğin sinyallerini verir. TED وفي هذه الحالة من فرط الحساسية، تشير أدمغتنا إلى الاستياء الشديد.
    Ve bu savaşta, bu küçük örümcek bizim en güçlü gizli silahlarımızdan biri olabilir. TED وفي هذه الحرب، من الممكن لهذا العنكبوت الصغير أن يكون أعظم أسلحتنا البيولوجية.
    Video: Şimdi limandan ayrılıyoruz Ve bu aşamada herhangi biri zihnen tereddüt edebilir. TED فيديو: للتو نبحر بعيدا عن المرفاء وفي هذه المرحلة عندما يمكن للمرء أن يكون نوعا من التمايل العقلي.
    Ve bu deneyde mavi çiçeklere giderlerse ödül alıyorlar. TED وفي هذه التجربة تحصل النحلات على جائزتها إن ذهبت إلى الأزهار الزرقاء
    Ve, bu durumda, bu çiftten ziyade, ona kendi kızı bakıyordu. TED وفي هذه الحالة، خلافاً لهذين الزوجين، كانت تعتني بها بنتها.
    Bayan, onunla konuşacağım Ve bu sefer beni dinleyecek. Open Subtitles سيدتي، سوف أتحدّث إليه وفي هذه المرّة سوف يستمع
    Ve bu ülkede bu iflas etmek gibi bir şeydir, işinizden olursunuz. Open Subtitles وفي هذه البلادِ ذلك مثل الإفلاس أنتم خارج العمل
    Ve bu zaman zarfında siz beylerden tam bir işbirliği bekliyorum. Open Subtitles وفي هذه الأثناء أتوقّع تعاوناً تاماً منكما، أيها السيدان.
    Tanrı'nınevindebu cemaatinönünde bu adam Ve bu kadını kutsal evlilik bağıyla bağlamak üzere toplandık. Open Subtitles إننا مجتمعون هنا اليوم أمام الله وفي هذه الكنيسة لكي نجمع هذا الرجل وهذه المرأة في رباط مقدس
    Ve bu konuda, son sözü ben söylerim. Open Subtitles وفي هذه المسألة، أنا صاحبة الرأي الأخير.
    Ve bu arada... bu güzel "Uticella Marginalis"den bir tane alacağım. Open Subtitles وفي هذه الأثناء سأخذ أحد حشرات اليوتسيلا الجميلة
    "Bir zamanlar büyük bir şato varmış... Ve bu şatoda bir prens ve prenses yaşarmış-" Open Subtitles في يوم من الأيام كان هناك قلعة كبيرة وفي هذه القلعة كان هناك يعيش أمير وأميرة
    Ve şu andan itibaren, eğer dövüşmeye hazır değilsek ve teke-tek dövüşde yenemezsek Open Subtitles وفي هذه اللحظة , عليكم مواجهة حقيقة أنه لو أحده لقي حتفه
    Bu süre içerisinde de senin seçtiğin tesise yerleşmiş olur. Open Subtitles وفي هذه الأثناء ستكون قد استقرت في أي مصحة ستختارها
    Bu günlerde çocuklar, Paranoid makinelerine haftada 8 milyon çeyrek dolar atıyorlar. Open Subtitles وفي هذه الأثناء الأطفال يضعون 8 مليون عملة أسبوعياً في هذه الألعاب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus