"وقفت" - Traduction Arabe en Turc

    • durup
        
    • durdun
        
    • durdu
        
    • durmuş
        
    • duruyordum
        
    • karşı
        
    • park
        
    • dikilip
        
    • dikildim
        
    • dururken
        
    • duruyordu
        
    • bekledim
        
    • duruyordun
        
    • kaldın
        
    • çıktım
        
    Orada durup ve seni bekledim bekledim durdum ve çıkıp geleceğine inanmamıştım. Open Subtitles وقفت هناك وبقيت منتظراً لكِ لذا لم أكن أعتقد أنكِ كنتي ستظهرين
    Ama eşikte durup veda ettiğimde annem kollarını bana sardı. Open Subtitles لكن عندما وقفت عند الرواق لتوديعهم احتوتني أمي بين ذراعيها
    Dün gece gökyüzünün altında durdun ve beni eşitin olarak ilan ettin. Open Subtitles في الليلة الماضية ، وقفت أمام السماوات معلنةً نفسكِ بأنكِ مساوية لي.
    Deden onu bu heykelde ebedileştirirken aylarca hiç kıpırdamadan öylece durdu. Open Subtitles لقد وقفت لشهور دون أن تتحرك بينها جدك رسمها على الرخام
    Düşünsene, sadece bir dakika önce yanında durmuş, siyah düğmelerine bakıyordum. Open Subtitles تخيل فقط، منذ دقيقة مضت وقفت بجانبه ونظرت إلى أزراره السوداء.
    Denizin kumsalında ayakta duruyordum ve denizden bir hayvan çıktı, yedi başlı,üst üste dizilmiş on boynuzlu ve başların üzeri tanrıya edilmiş küfürle tamamlanıyordu. Open Subtitles وقفت على رمل البحر ورأيت وحش يرتفع من خارج البحر ولدية سبعة رؤوس و عشر قرون وعلى كل قرن تاج ، وعلى كل رأس
    Evet, sen ona karşı çıktın, kimse böyle bir şey yapmaz. Open Subtitles نعم , أنت وقفت في وجهه .. ولا أحد يفعل ذلك
    "Ahbap arabam park ettiğim yerde değil ama Allah'a şükür iyiyiz" var. Open Subtitles لدي .. يارفيقي لقد وقفت سيارتي لكن حمداً لله لم نصاب بأذاى
    Orada öylece durup ona para teklif ettim ve evliliğim hakkında yalan söyledim. Open Subtitles لذا, أنا فقط وقفت هناك و تحدثت معها بخصوص المال وكذبت بشأن زواجي
    Koç bu kadınlarla gri minibüsünde yaklaşırken durup seyrettim ve adeta rahat bir odaklanma içinde dışarı çıktılar. TED وقفت و شاهدت المدرب قاد هؤلاء النسوة في هذه الشاحنة رمادية اللون، و خرجوا بهذا النوع من التركيز الذي يخلو من التوتر.
    Ve sanırım mutluluğun ne olduğu hakkında çok şey öğrendim inanılmaz bi kederin içinden geçerek, uçurumun tam kenarında durup aşağı atlamak isterken tam da. TED وقد تعلمت ماذا تعني السعادة جراءه عن طريق المضي قدما في هذا الحزن البليغ فلطالما وقفت على حافة الجرف وكنت أنوي القفز
    Orada durup treninin istasyondan çıkışını izledim. Open Subtitles وقفت على الرصيف وشاهدت قطاره يغادر المحطة
    Bunların hepsinden vazgeçmeye hazırdım ama sen burada durdun ve bana tekrar çalışmamı istediğini söyledin. Open Subtitles كنت مستعداً للتنازل عن كل هذا لكنك وقفت هنا واخبرتني بأنك تريدني ان اتدرب مرة أخرى
    Nehre gelince durdun ve üç kez kuzeye mi döndün? Open Subtitles أنت وقفت بالتيّار وانعطفت للشمال 3 مرات ؟
    Fakat Başmelek Michael, kardeşine karşı durdu ve insanlığın yanında savaştı. Open Subtitles لكن رئيس الملائكة ميخائيل وقفت ضد شقيقه وقاتلوا على الجانب الإنسانية.
    Yangının yayılmasına karşın... ben güvertede durmuş korkuyla, tıpkı bir canavar gibi... nehirden çıkıp bizi yok etmesini bekliyordum. Open Subtitles الحرائق كانت تنتشر بسرعه وقفت على ظهر المركب بخوف بأن يرجع مرة أخرى من النهر كالمسخ ليدمرنا
    30 yıl önce aynı koşullar altında babanın yanında duruyordum. Open Subtitles منذ ثلاثين عامًا، وقفت في ظروف شبيهة إلى جانب والدك.
    Bir çok insan yapardı ama sen adam gibi dikilip altına işedin. Open Subtitles الكثير من الناس كانت لتفعل، لكنك وقفت هنا كرجل وتبولت في سروالك.
    Faks makinesinin başında dikildim elbette gelmelerini bekledim. Open Subtitles ولذلك وقفت بجانب آلة الفاكس بإنتظار .. بالطبع, لينزل
    Dairemin kapı eşiğinde dururken ağlamak istedim. TED عندما وقفت هناك في طرقة منزلي، أردت أن أبكي.
    - Arabası güya bıraktığı yerde duruyordu. - Güya mı? Open Subtitles وقفت سيّارته في المكان الذي يفترض أنّه أبقاها فيه
    Diğerlerinden ayrı duruyordun... taş tırabzanın yanında... elini tırabzana dayadığın kolun yarı aralıktı. Open Subtitles وقفت بعيدة عن الاخرين قرب سور الحجارة حيث ارحت عليها ذراعك الممدودة
    Bir süre beyaz steyşın vagonun arkasında kaldın. Sonra bir minibüsün. Open Subtitles وقفت خلف عربه محطة بيضاء لفترة ثم شاحنة هواتف
    Arkadaki merdivenin üzerine hızlıca çıktım, ayağa kalktığımda, elektrik akımı kolumdan girdi, beni devirdi ve ayaklarımdan çıktı, bu sondu. TED هرولت صاعداً على السلم في الخلف وعندما وقفت دخل التيار الكهربائي إلى ذراعي أسفل وخارج قدمي , هذا كل مافي الأمر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus