"ولكن كما" - Traduction Arabe en Turc

    • fakat
        
    • gibi
        
    • Ama senin
        
    fakat sizin de anlayacağınız üzere, bu duygusal durumlar evrenseldir. TED ولكن كما يمكن أن ترون، هذه الحاجة العاطفية عالمية حقا.
    fakat sonunda ne kadar yaklaştığımızı ve bizim ne kadar mutlu olduğumuzu göreceksiniz. TED ولكن كما ترون في النهاية لدينا تقريبا نفس النموذج، وكنا مسرورين بذلك جدا.
    fakat CO2 ve fosil yakıtlar problemlerinin çözümünde fark ettiğimiz gibi, kimsenin elinde sihirli değnek yok. TED ولكن كما وجدنا عند مجابهة مشاكل ثاني اكسيد الكربون وايضا الوقود العضوي لا يوجد هناك حل سحري
    Bağışla, ama gördüğün gibi, son anda bile şakacılığımı koruyorum. Open Subtitles اعذري النكتة، ولكن كما ترين احتفظ بحس الدعابة حتى النهاية
    Bu belkide tüm ülkedeki en gizli oda ama, gördüğün gibi, nöbetçi yok. Open Subtitles ربما هى اكثر الغرف سراً على طول البلد ولكن, كما ترى, بلا حراس
    Belki başta değil Ama senin de sorguda dediğin gibi. Open Subtitles ربما ليس في البداية ولكن كما قلت لك في الاستجواب.
    Arıyorum; Ama senin de görebileceğin gibi örgü işinde, düzenli olmakta olduğumdan daha başarılıyım. Open Subtitles نعم, عزيزتي, أحاول, ولكن كما ترين أنا أفضل بالفوضى بدل الترتيب
    fakat, gördüğünüz gibi, aslında trend çizgisinin etrafında çok sayıda kalabalık var. TED توقعاتنا الأخيرة ولكن كما ترون، في الحقيقة أن هناك الكثير من الضجيج حول مسار الاتجاه.
    fakat biliyorsunuz, bu tip sorulara araştırmamla cevap vermeye çalışıyorum. TED ولكن كما تعلمون، هذا هو النوع من الأسئلة التي أحاول الإجابة عليها من خلال أبحاثي.
    ve böyle devam ediyor. fakat daha önce söylediğim gibi eğer tempoya bağlı kalırsak sıkıcı olmaya başlıyor, biz de bazı çeyrek notaları değişik ritimlerle değiştireceğiz. TED اربعة، وهكذا. ولكن كما قلت، إذا قنعنا بالعداد وحده سوف نمل. لذا سوف نستبدل بعض أرباع النغمات بإيقاعات مختلفة.
    fakat tabiat ananın yaşam kaynağı olan, gezegenimizi dolaşan yeraltı sularının yollarına kıyasla uzay hakkında daha fazla bilgiye sahip olduğumuz ortaya çıktı. TED ولكن كما اتضح، نحن نعرف عن الفضاء أكثر مما نعرف عن الممرات المائية الجوفية في كوكبنا، شريان الحياة في الأرض.
    fakat bu yararın yanısıra, noktalı virgül hiçbir yere ait değildir. TED ولكن كما أنهم مفيدين إلا أنه لا يمكن إستخدامهم في أي مكان.
    fakat kendi neslimin çoğu gibi, televizyon karşısında çokça zaman geçirdim. TED ولكن كما هو الحال لمعظم جيلي أمضيت الكثير من والوقت أمام التلفاز
    Dedelerimizin yaptıklarından bahsediyorum muhtemelen birçoğumuzun onlarla büyüdüğü fakat bir şekilde birazcık unutmuş olduğumuz. TED وأعني بممتلكات الجد. الكثير من الممتلكات نشأنا معها ولكن كما تعلمون فقدنا البعض منها.
    fakat seçme şansı büyük bir kelime. TED ولكن كما تعلون، الخيار هي كلمة انفعالية.
    fakat bilirsiniz ki, birisi mutlaka her zaman masrafları üstlenir. Open Subtitles ولكن, كما تعلمون,لابد ان يدفع الثمن شخص ما
    Evet ama görebildiğin gibi her şey şimdi biraz farklı. Open Subtitles نعم، هذا حقيقى، ولكن كما ترى الأشياء مختلفة قليلاً الآن
    Ama dediğim gibi, bir seferde yalnızca bir elbise giyinebilirsin. Open Subtitles ولكن كما قلت تستطيعى أرتداء فستان واحد فى الوقت نفسه
    Öyle bir şey. Ama dediğin gibi, düzgün yazar değilim. Open Subtitles شيء من هذا القبيل، ولكن كما قلت، لست كاتباً مرموقاً.
    Ben senin ağabeyinim ve seni seviyorum. Ama senin beni sevdiğini sandığın şekilde değil. Open Subtitles أنا أخوكِ، وأحبّكِ، ولكن كما تحسبين نفسكِ تحبّيني
    Ama senin de dediğin gibi "biz çift değiliz" o yüzden denemekte özgürüm, değil mi? Open Subtitles ولكن كما قلتي أننا لسنا مرتبطين ببعض لذا، قانونيا، يحق لي المحاولة، صحيح؟
    Ama senin için asıl endişelendiğim son yarısı dostum. Open Subtitles ولكن كما تعرف، أن النصف الأخير الذي أقلق عليك بسببه يا أخي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus