Bu demek oluyor ki film endüstrisinin elinde eşitlikle alakalı hikayeleri bütün dünyaya yaymak için inanılmaz bir güç var. | TED | وهذا يعني أن صناعة السينما لديها وصول غير مسبوق لتكون قادرة على توزيع قصص عن المساواة في جميع أنحاء العالم. |
Bu demek oluyor ki, neredeyse her yıl 130 milyon bebek doğuyor. | TED | وهذا يعني أن قرابة 130 مليون طفل يولدون في كل عام. |
Beyzbolda her zaman bir kazanan vardır. bu da demek oluyor ki beyzbolda her zaman bir de kaybeden vardır. | TED | هناك دائماً رابح في البيسبول, وهذا يعني أن هناك دائماً خاسر في البيسبول. |
Bu demektir ki bu John'lar muhtemelen gün ortasında seks satın alıyorlar. | TED | وهذا يعني أن الزبائن من المحتمل أنهم يشترون الجنس في منتصف وقت العمل. |
bunun anlamı, o, görünmeden ve sessizce hareket etmeyi öğrenmeli. | Open Subtitles | وهذا يعني أن عليه التحرك بصمت ومن دون أن يُرى |
Bu, çok zayıf sinyallerle başa çıkman gerektiğini ve cihazının çok hassas olması gerektiği anlamına geliyor. | TED | أعني أنه يجب عليك أن تكون قادرًا على التعامل مع الإشارات الضعيفة جدًّا، وهذا يعني أن جهازك يجب أن يكون حساسًا جدًّا. |
Bu, yaşlanma riski altındaki pek çok insanın, hemen ya da daha yavaşça, artık koruma altında olduğu anlamına gelir. | TED | وهذا يعني أن معظم الناس الذين هم في خطر بسبب الشيخوخة ، سواء أكان الخطر اكثر او اقل استعجالا، هم الآن في وضع مَحْمِيّ. |
Bu demek oluyor ki; yönetim, işlerini yapabilmeleri için gerekli olan her şeyi sağlamak zorunda. | TED | وهذا يعني أن الإدارة عليها أن تجهز لهم كل شيء هؤلاء الأشخاص بحاجة إلى أن يقوموا بعملهم |
Elbette, Bu demek oluyor ki profesyonel Pedro yandaşı basınla çok ciddi uğraşman gerek. | Open Subtitles | وهذا يعني أن عليك أن تقوم بتغطية إعلامية قوية |
Bu demek oluyor ki,katilin sol tarafında muhtemelen bir şey vardı. | Open Subtitles | وهذا يعني أن القاتل قد تركت شيئا وراء أيضا. |
Bu demek oluyor ki, onu temizleyip beslemek zorunda olacaksın. | Open Subtitles | وهذا يعني أن عليك أن تبقيه نظيفاً وتطعمه |
Bu demek oluyor ki, gerçeklik sahibinin aklı içindedir. | Open Subtitles | وهذا يعني أن الواقع نفسه هو في عقل الناظر إليه |
Bu demek oluyor ki ben bir nevi, bunu uzunca bir zaman için kiraladım. | Open Subtitles | وهذا يعني أن أنا نوع من تأجيره لفترة حقا، حقا طويل. |
bu da demek oluyor ki bu alandaki ek kaynaklar gerçekten dönüşümsel bir etki yapabilir. | TED | وهذا يعني أن زيادة الموارد في هذا المجال يمكن أن يُحدث تغييراً كبيراً بحق. |
bu da demek oluyor ki alttaki toprak sağlıklı bir mantar kökenli ağa sahip. | TED | وهذا يعني أن التربة بالأسفل تتمتع بشبكة فطرية سليمة. |
Fakat sporlar çok oyunculu olmak üzere ve bu da demek oluyor ki dünyanın her yanından isteyen herkes bir spor spikeri olma şansını elde edecek, kendine o şansı tanıyabilecek. | TED | لكن الرياضات تتجه نحو تعدد اللاعبين، وهذا يعني أن أي شخص يريد ذلك سوف يحصل على فرصة ليصبح مذيع رياضي ويبذل الجهد. |
Bu demektir ki iyi üreticiler, imalatçılar ve perakendeciler ödüllendirilecektir. | TED | وهذا يعني أن السلع والمنتجين والمعالجات وتجّار التجزئة، سوف يُجازون على جودتهم. |
Ve sadece bizim hafızamız değil, ama bizim hatırlayanların hafızası da. Bu demektir ki mimari dilsiz değildir. | TED | وانها ليست فقط ذاكرتنا ، لكن أولئك الذين يتذكروننا. وهذا يعني أن العمارة ليست خرساء. |
bunun anlamı, çocuklarımızın ekonomik olarak değersiz ama duygusal olarak paha biçilemez olduğu çağda çocuk yetiştirmektir. | TED | وهذا يعني أن ننشئ أطفالنا في عصر يكونون فيه عديمي القيمة الاقتصادية ولا يقدرون بثمن عاطفيًا. |
bunun anlamı, %99'unun bu işten paçayı kurtaracağıdır. | TED | وهذا يعني أن فرصة النجاة من فعلتهم تقدر بنسبة ٩٩ في المئة. |
Bu, çoğu hastanın egzersizlerini yapmadığı anlamına geliyor. Bu yüzden iyileşmeleri daha uzun sürüyor. | TED | وهذا يعني أن معظم المرضى لا يقومون بتمارينهم ولذا يستغرقون وقتًا أطول للتعافي. |
Bu, örtülü ön yargıyı öğrenmeleri gerektiği anlamına geliyor. | TED | وهذا يعني أن عليهم التعلم عن التحيّز المتأصل الخفي. |
Kabukları ve dış iskeletleri vardır ve bu da ayaklarının sert ve eklemli olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | إن لها تروس,و هياكل خارجية وهذا يعني أن أرجلها قاسية وذات مفاصل |
Ve bu şu anlama gelir, yaratıcılığınız duygularınızdan gelir bu yüzden bitersiniz, işiniz biter. | TED | وهذا يعني أن كل إبداعك يأتي من مشاعرك، لذا أنت مُستغل تماماً، منتهي. |