Ben de Tampa Bay Devil Rays'ten Esteban Yan. | Open Subtitles | أنا إستيبان يان من فريق تامبا باي ديفل رايز |
Çin mahallesine gidip, ispiyoncusu Danny Yan'e bir ziyarette bulunacağım. | Open Subtitles | سأذهب إلى الحي الصيني, وأرى جاسوسها داني يان. |
Zilu'nun kayınbiraderi Yan Zhuoju sağ olsun bizi kurtarmak için adam toplayıp geldi. | Open Subtitles | الشكر الى يان زهاوجي، زيلو اخي لقد جلب المزيد من الناس لاستقبالنا |
Bir boksör şu Jan Bettelheim'den çok daha iyidir. | Open Subtitles | ذلك الملاكم سيكون صديق أفضل من يان بيتلهايم |
"Adı Jan, ve onun hakkında çok fazla şey bilmiyorum fakat senin için onun burada bulunma hakkını kabul ediyorum Bess." | Open Subtitles | إسمه يان ولا أعرف الكثير عنه لكني سأتقبل وجوده |
Xiao Yan'ı iş başvurusunda, hem de o kalabalıkta, hemen farkettim. | Open Subtitles | لقد اخترت "تشاو يان" من بين حشد من المتقدمين للوظائف |
Xiao Yan hamileydi, Yun-Yun ve ben tekrar biraraya geldik. | Open Subtitles | تشاو يان" كانت حامل" و أنا و "يان-يان" كنا نتقابل لفترة |
Ben Yan, şuan telefona gelemiyorum | Open Subtitles | أنا "يان" ، لا يمكنني أن أجيب الهاتف الآن |
Pekala, söylesene, bu ağız sulandıran bilgiler için Bay Yan'e nasıl ödeme yapıyorsun? | Open Subtitles | حسناً, أخبريني, كيف تحديداً تدفعين أجر السيد "يان" من أجل نفائسه السمينة, |
Danny Yan işin içindeyse konuşmayacaktır. | Open Subtitles | إن كان داني يان مسنودا, فلن يتكلم. |
Yan Fei-er'in tahta geçecek olması insana şaka gibi geliyor! | Open Subtitles | السماح لـ(يان في إير) لإستلام العرش ما هو إلا مزحة! |
Jan on gün sonra bir haftalığına evde olacak. | Open Subtitles | عفواً يان سيأتي هنا لمدة أسبوع بعد عشرة أيام |
Jan'ın yanına gidip iyileşmesi ve ayağa kalkıp yürümesi için dua etmeni istiyorum. | Open Subtitles | "أريدكِ أن تذهبي إلى "يان وتصلّي له أن يُشفى وينهض من فراشه ويمشي |
Jan Masaryk Pragdaki apartmanının penceresinden ölümüne düştü. | Open Subtitles | في يناير لقي يان ماساريك حتفه نتيجة لسقوطه من نافذة شقته في براغ |
Jan, beraber bir sürü fikri tartışabileceğim biri oturup saatlerce grup hakkında, müzik hakkında konuşabiliriz. | Open Subtitles | يان هو شخص أنا يمكن أن ترتد الكثير من الأشياء قبالة ويمكن أن نتحدث لساعات عن الفرقة. حول الموسيقى. |
Bununla beraber, Jan Di'nin uzaklaştırılması ve Ji Hoo'nun atılması hiç yaşanmamış sayılacak. | Open Subtitles | من خلال هذا ، وطرد يان دي جي وهوو ل وسوف يكون الفصل كما لو أنه لم يحدث أبدا. |
Çünkü... kimse ona sahip olamasın diye Geum Jan Di'yi mahvedemem. | Open Subtitles | لأنه ، لا أستطيع الخراب جيوم يان دي ، ذلك أن أحدا لا يمكن أن يكون لها. |
Sevgili Yen, yaşlandıkça daha yavaş nefes alıyorsun. | Open Subtitles | الدافع الأحادى للأنتحار عزيزى يان .. كلما تقدمت فى العمر إزدادت إملالاً |
Ludvik Jahn'ın partiden ve üniversiteden ihraç edilmesini öneriyoruz. | Open Subtitles | نقترح التالي (أن يُفصل (يان لودفيك من الحزب ومن الجامعة |
Yuan Jia, bu sabah yine ilaçlarını almayı unuttun. | Open Subtitles | يان جى" ,لقد نسيت أن تأخذ دوائك" مرة أخرى هذا الصباح |
Fu Yien, kekin son parçasını ister misin? | Open Subtitles | (فيو يان)، تَحْبُّ ذلك يَدُومُ قطعةَ كعكةِ الزنجبيل؟ |
Burada bulunduğunuz için teşekkürler Allen, Lisa, Josh, Yana, Katie, Ramón. | Open Subtitles | (المسمى ب(النواة شكرا لوجودكم (الان), (ليزا), (جوش), (يان) (كاتي), (رامون) |
Oxford'ta araştırmacı olan Ian Kuzan tarafından yaratılmış bir bilgisayar modeli bu davranışın nasıl çalıştığını gösteriyor. | TED | سأريكم نموذجا على الكومبيوتر صمم من قبل يان كوزان*، باحث في أوكسفورد، و الذي يبين كيف تعمل الأسراب. |
Roger, seni yılan Ying ve Yang ne kadar verdiler sana? | Open Subtitles | اذن , روجر ايها الافعى كم اعطاك يان , يانج لهذا الامر ؟ |