Asla emin bilemezsin fakat hayal kırıklığına uğramayacağına söz veriyorum. | Open Subtitles | أنت لن تعلم بالتأكيد لكني أعدك أن أملك لن يخيب |
Ve şayan, şunu söylememe izin verin bu beni hayal kırıklığına uğratmadı. | Open Subtitles | وميسي , دعني أخبرك ذلك الشيء لم يخيب أملي في قطعة واحدة |
Ama bu operasyon başarılı olursa, hayal kırıklığına uğramanı istemiyorum. | Open Subtitles | ،لكن إذا نجحت هذه العملية فلا أريد أن يخيب أملك |
Bazen teklifleri geri çevirmek, hayal kırıklığı yaşamaktan iyidir. - Başka birine teklif götürdün mü? | Open Subtitles | في بعض الأحيان أنه من الأفضل إيقاف تشغيل عروض، حتى لا يخيب. |
Esas hayal kırıklığı yaratan ünlü olmak istemen değil... | Open Subtitles | الذي يخيب الآمآل ليس أنك تريدين أن تصبحي مشهورة. |
Demeye çalıştığım, ağzınla kuş tutsan babamı memnun edemezsin. Kaçınılmazdır bu. | Open Subtitles | ما أحاول قوله أنه لا يوجد شيء يمكن أن يفعله أي أحد و لن يخيب ظن الوالد |
Hiç yüzüstü bırakma. Hiç yukarıda tutma. Asla unutma. | Open Subtitles | أياك أن يخيب أملك، أو تستسلم أو تنسى. |
Hayal kırıklığına uğramak istemiyorum. Uzun zamandır bunun için uğraşıyoruz. | Open Subtitles | لا أريد أن يخيب رجائي كنا نفعل هذا لوقت طويل |
Ve evet bazı arkadaşlarımız hayal kırıklığına uğrayabilir, ama bu iş onlarda, sizde değil. | TED | فعلا، البعض قد يخيب ظنهم فيك، لكن ذلك يخصهم، لا يخصك أنت. |
Korkarım hayal kırıklığına uğrarsınız.İyi geceler Doktor. | Open Subtitles | أخشى أن يخيب أملكم يا جماعة طابت ليلتك أيها الطبيب |
Geri dönerse, belki hayal kırıklığına uğrarım ama kendime kızmam. | Open Subtitles | لو عاد. ربما يخيب املي .لكن لن أكون غضبانة من نفسي |
Sonunda hayal kırıklığına uğramak üzere evlilikte acele eden bir kız. | Open Subtitles | فتاه صغيره تندفع للزواج حتى يخيب أملها بالنهايه |
Lordum beni çok büyütmesin, hayal kırıklığına uğrayabilir. | Open Subtitles | مولاى يجب ألا يحسن بى الظن كثيرا أخشى أن يخيب أمله |
Düş kırıklığına uğramayı sevmem, Nero. Beni düş kırıklığına uğratan nedir biliyor musun? | Open Subtitles | أكره خيبات الأمل وأتعرف ما يخيب أملي أكثر شيء؟ |
Ve iş yerinde üstesinden geldiğin onca şeyi düşününce buradaki sorunların nasıl bir hayal kırıklığı olduğunu anlayabiliyorum. | Open Subtitles | وأستطيع الشعور بكم هذا يخيب الأمل مقارنة بمشاجراتك بالعمل. |
Ailesinin, kızlarının nasıl bir hayal kırıklığı olduğunu görmek için bulunmayışı rahat değil mi? | Open Subtitles | وليس من الطبيعي أن لا يكون والدًي هنا الآن وأن ظنهما يخيب بأبنتهم وهي بهذا الشكل |
Sana yaşattığım hayal kırıklıklarından sonra komadan çıktığına o kadar da memnun değilsindir sanırım? | Open Subtitles | إذاً، ألست مسرورة لنجاتك من طلق ناري.. حتى يمكن لحبيبك أن يخيب أملك كثيراً؟ |
Hasat Tanrısı'na ve Şarap Tanrısı'na memnun olmanız için dua edeceğim. | Open Subtitles | أدعو إلهي الزراعة و الخمر ألا يخيب أملك |
Hasat Tanrısı Ceres'e ve şarap tanrısı Bacchus'a memnun olmanız için dua edeceğim. | Open Subtitles | أدعو إلهي الزراعة و الخمر ألا يخيب أملك |
Buraya geldiğimden beri beni yüzüstü bırakmayan tek insan sensin. | Open Subtitles | منذ أن قدمت هنا... كنت الشخص الوحيد الذي لم يخيب ظني أبداً |
'Beni öpmesi gerekti diye...' 'hayal kırıklığına uğramayacak birini diledim.' | Open Subtitles | " أتمنى لو كان شخص ما " " لن يخيب أمله عندما يقبلني " |
Bu adamın üzerinde yaratabileceğim mucizeleri size göstermeme izin verirseniz hayal kırıklığına uğramazsınız. | Open Subtitles | لو سمحتَ ليّ أنّ أريك ما يمكنني صنعه من عجائب ، فلن يخيب أملكَ. |