Bir kadın sana böyle baktığında... genelde özel bir anlamı vardır. | Open Subtitles | عندما تنظر إليك إمرأة على هذا النحو فإن ذلك يعني شيئاً |
Evet, arefleksi Miller Fisher anlamına gelebilir, ama refleksleri kayıp değil zayıf olduğuna göre, hiç bir anlamı yok. | Open Subtitles | نعم، انعدام المنعكسات قد يعني متلازمة ميلر فيشر لكن بما أن المنعكسات ضعيفة لا غائبة فهذا لا يعني شيئاً |
Sence ikimizin de solak olmasının bir anlamı var mı? | Open Subtitles | هل تعتقد إن هذا يعني شيئاً بأن كلانا أعسران ؟ |
Bence bu aşamada, senin için daha fazla şey ifade ediyor olmalı. | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك يعني شيئاً بالنسبة لك أكثر مني في هذا الوقت |
Annem kimseye söylemememi, hiçbir anlamı olmadığını söyledi. | Open Subtitles | أمي قالت لي أن أحافظ على سلامتي وهذا لم يعني شيئاً |
Ben de, bunun bir anlam ifade edip etmediğini anlamaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول الفهم إن كان يفترض بهذا أن يعني شيئاً |
Sanki bir anlamı vardı. Sence bir anlamı var mıydı? | Open Subtitles | وكأنه يعني شيئاً , هل تعتقدين أنه يعني شيئاً ؟ |
Daha da tahmin yürütürüm, ama elinde kelepçe, üzerinde de turuncu zıbın olmadığına göre bunun bir anlamı olmalı. | Open Subtitles | لا زلتُ أتوسقع حدوث المزيد لكنك لست مقيداً بالأغلال ولا تلبس الزي البرتقالي فهذا يعني شيئاً ما على الأقل |
Ancak o kadar kadın ortaya çıktı ki yaptığımın bir anlamı olduğunu fark ettim. | TED | لكن كثير من النساء أدلوا بشهاداتهن، وهذا جعلني أدرك أن ما فعلته يعني شيئاً. |
Bunun eski erkek arkadaşım için bir anlamı var. | Open Subtitles | بطريقة ما, هذا يعني شيئاً لصديقي السابق. |
İki ay önce sevişmek istemediğini, bir anlamı olsun istediğini, daha hazır olmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | قبل شهرين, قلتِ أنكِ لا تريدين ممارسة الجنس, لأنكِ أردته أن يعني شيئاً, لأنكِ لم تكوني مستعدة. |
Bu karanlık zamanda bile Amerikan anayasasının bir anlamı olmalı değil mi? | Open Subtitles | حتى في هذه الأوقات المظلمة أنت تحب أن تفكر بأن الدستور الأمريكي مازال يعني شيئاً |
Eğer bu mesaj çalıştıysa, bunun tek bir anlamı olabilir. | Open Subtitles | بتشغيل هذه الرسالة، فهذا يعني شيئاً واحداً |
Hatta oraya gitsen bile, bunun bir anlamı yok. | Open Subtitles | حتى لو وصلت إلى هناك مازال هذا لا يعني شيئاً |
Hayır. Doğruluğu ispatlandı ama bunun pek bir anlamı yok. | Open Subtitles | لا، لقد أتممت مصادقتها، لكن هذا لا يعني شيئاً |
Kredi kartı numaralarının ona bir şey ifade edeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | بالنسبة له، مجموعة من أرقام بطاقات ائتمانية لن يعني شيئاً |
Yani gelir düzeyi, toplumlarımızın içinde çok önemli bir şeyi ifade ederken toplumlar arasında hiçbir şey ifade etmiyor. | TED | لذا فالدخل يعنى شيئاً هاماً جداً فى مجتمعاتنا ، ولكن لا يعني شيئاً ولا يؤثر فيما بينها. |
hiçbir anlamı olmadığını biliyorum ama ona göz kulak oluyorum. | Open Subtitles | أعلم أن هذا على الأرجح لا يعني شيئاً لكنني اهتم بها. |
Asıl anlamlı olan gerçekten bir anlam ifade eden Warren'nin hayatını gerçekten anlamlı olan bir şeye adadığını bilmektir. | Open Subtitles | ما يعني شيئاً ما يعني حقاً شيء ما , يا وارن هو معرفتك بأنك كرّست حياتك |
Eminim ki, yaşın hiç önemi olmadığı konusunda hemfikirsindir. | Open Subtitles | أنا واثق من أنك سوف توافق على أن العمر لا يعني شيئاً. |
Bir dükkân birlikte yapılabilecek bir şeydir. | Open Subtitles | المحل يعني شيئاً بإستطاعتنا بناءه مع بعضنا |
Bu da demektir bahsi artırıyoruz, ve bunun da tek anlamı var: | Open Subtitles | وهذا يعني رفع ما كان عليه سابقاً : وهذا يعني شيئاً واحداً |
Çünkü o deli. Bu hiçbir şey demek değil. | Open Subtitles | لأنها مجنونة، هذا لا يعني شيئاً |
Bu başka bir anlama da geliyor, çünkü yanlış biçim seçmek bize yanlış modeller, dolayısıyla yanlış terapiler verir. | TED | ولكن ذلك أيضاً يعني شيئاً ما، لأن اختيار النمط الخاطئ سيعطينا النماذج الخاطئة وبالتالي العلاجات الخاطئة. |
Adalet olmadan hakların hiçbir değeri yoktur. | Open Subtitles | إنه شيء لا تهتم حياله. القانون لا يعني شيئاً بدون تطبيق العدالة. |
Bunun bana bir şey mi ifade etmesi mi gerekiyor? | Open Subtitles | -أهذا من المفترض أن يعني شيئاً لي؟ |