"يقلق" - Traduction Arabe en Turc

    • endişelenecek
        
    • endişe
        
    • endişeleniyor
        
    • endişelenmesine
        
    • endişelenmeye
        
    • rahatsız
        
    • endişelenmemesini
        
    • endişelenmesi
        
    • Merak
        
    • endişelenir
        
    • endişelenen
        
    • endişelenmek
        
    • endişelenmesini
        
    • endişelendiriyor
        
    • endişeli
        
    Sayın yolcular, her şey yolunda.. endişelenecek bir durum yok... Open Subtitles حسناً أيها الجميع، كل الأمور على ما يرام، لا شيء يقلق
    Neden o endişe duyması gereken sağduyulu yetişkin hep ben oluyorum? Open Subtitles لماذا يجب أن أكون انا البالغ الوحيد المسئول والذي يقلق ؟
    Ne zaman seninle görüşsem bana seni soruyor. Senin için endişeleniyor. Open Subtitles هل تعرف، يسأل عنك في كل مرة أراك فيها يقلق بشأنك
    Tamamen değersizdir. Gördüğünüz gibi, NCIS'in endişelenmesine gerek yok beyler. Open Subtitles لذا مركز التحقيقات لا يوجد ما يقلق بشأنه أيها الساده
    Yetişkinler endişelendiğinde etraftaki çocuklar da endişelenmeye başlıyor. TED عندما يقلق البالغون من الرياضيات. يبدأ الأطفال المحيطون بهم بالقلق، أيضًا.
    Bir cinayet soruşturmasının öğrencilerinizi rahatsız etmesini istememenizi anlıyoruz. Open Subtitles نحن نتفهم أنك لا تريد لتحقيق بجريمة قتل ان يقلق طلابك
    Ona sakin olmasını ve hiçbir şey için endişelenmemesini söylememi istedi. Open Subtitles قال لنا أن نبلغه أن يستريح وألا يقلق بخصوص أى شيىء
    Sınıfımda kahramanlar ve endişelenecek karısı veya çocuğu olan kekemeler için yer yok. Open Subtitles ليس لدى اى مكان فى فصلى للأبطال او ابطال سباحة بزوجة و اطفال يقلق عليهم هل فهمتنى ؟
    Yalnızca uykusuzluk çekiyorum bir de şu sinir bozucu rüyalar, endişelenecek birşey yok. Open Subtitles القليل من الأرق فقط وأحلام مزعجة، لا شئ يقلق جداً
    Neden hep ben o endişe duyması gereken sağduyulu yetişkin oluyorum? Open Subtitles لماذا يجب أن أكون انا البالغ الوحيد المسئول والذي يقلق ؟
    Ortağın elinde tüfekle bizi izliyorsa endişe etmesine gerek yok. Open Subtitles إن كان شريكك هناك مع بندقيته لا يجب أن يقلق
    Günah işlenmesine saplantılı bir korku, o kadar endişeleniyor ki bu endişeyi gidermek için birşeyler yapmaya mecbur kalıyor. Open Subtitles الخوف الإستحواذي من إرتكاب ذنب .. الذي يجعله يقلق حيال كونه مُرغماً بفعل شئ يُخفّف هذا القلق
    Bana sürekli seni soruyor. Senin hakkında endişeleniyor. Open Subtitles هل تعرف، يسأل عنك في كل مرة أراك فيها يقلق بشأنك
    Yani Shane'nin kendi hayarı ile ilgili endişelenmesine gerek yok diyorsun. Open Subtitles أتظنين أن شاين لا يجب أن يقلق من أن يقوم بعلاقة أخرى الآن؟
    İsyankâr ekibin Pitcairn adasındaki yaşam konusunda endişelenmeye başladı. Open Subtitles وفريقك الثائر بدأ يقلق بشأن الحياة في جزر البلطيق
    Bu ve buna benzeyen birçok davada rahatsız edici olan taraf, itiraflar alınıp bu itiraflar yayımlandıktan sonra her şeyin bozulmasıdır. Open Subtitles الشيء الذي يقلق بشكل خاص في هذه القضية و في قضايا أخرى مشابهة لها منذ لحظة أخذ الإعتراف و تسجيله
    Merak ediyorum da acaba Bay Bush, Bandar'a endişelenmemesini yakında uygulanacak bir planı olduğunu söylemiş miydi? Open Subtitles أنى أتساءل إذا ما كان مستر بوش قد طمأن بندر ألا يقلق لأنه لديه خطة في الطريق
    endişelenmesi gereken tek kişi kocası. Open Subtitles الشخص الوحيد الذي عليه أن يقلق لذلك هو الزوج
    Bir kaç dakika sonra, artık Merak edecek bir şeyi kalmamıştı. Open Subtitles بعد عدة دقائق ، لم يكن لديه ما يقلق بشأنه
    yatakta yattığım tarafa hep bir bardak su koyar çünkü şarkı söylediğim için gereken kadar su içemediğimden endişelenir. Open Subtitles هو يترك لي دائمًا كوب ماء على المنضدة بجوار الفراش لأنه يقلق أنني لا أشرب ماءً كفاية خاصةً عندما أُغنّي
    Hayır, evde senin için endişelenen ve senin dönmeni bekleyen... biri olduğunu bilip bunun tadını çıkarmalısın. Open Subtitles لا , انت تقدر حقيقة ان ان يكون هناك شحص مازال في البيت الذي يقلق عليك و يهتم بك
    Birimiz endişelenmek zorunda! Her şeyden önemlisi bir araba çaldık! Open Subtitles على أحدنا أن يقلق بالأضافة لكل هذا , لقد سرقنا سيارة
    Manteno'ya karşı büyük bir yarış vardı ve bir de benim için endişelenmesini istemedim. Open Subtitles انة فى مسابقة كبيرة ولم اردة ان يقلق على
    ...ama bu festival yerel yetkilileri endişelendiriyor. Open Subtitles و هو الأمر الذي يقلق المسؤلين المحليين
    Onlar herkes hakkında endişeli büyük kötü olabilir. Open Subtitles قد يكونوا هذا الشيء الكبير السيء الذي يقلق منه الجميع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus