"يكسر" - Traduction Arabe en Turc

    • kırıyor
        
    • kırar
        
    • kırmadı
        
    • kırmak
        
    • kıracak
        
    • kıran
        
    • bozar
        
    • kırılır
        
    • kırabilir
        
    • kırılması
        
    • kırdı
        
    • kırmış
        
    • kırsın
        
    • kırmaya
        
    • kırmadan
        
    - O mücadele edecekmiş gibi görünmüyor, ve bu kalbimi kırıyor. Open Subtitles ولـاـ يبدو أن لـايزال لديه قدرة علي المقاومة، وهذ يكسر فؤادي.
    Öyle bir çocuğu Ducati'ye bindirirsen babasının görüşünden kurtulmak için dikiz aynaları kırar. Open Subtitles تضع طفل مثله على دراجة نارية سيقودها حتى يكسر المرايا الجانبية ليزعج أبيه
    5 yaşından beri kayak yapıyor. Hiçbir şeyini kırmadı. Open Subtitles إنه يتزلج منذ أن كان في الخامسة، ولم يكسر شيئاً
    Tek amacı kurs rekorunu kırmak olan, aptalca olmayan bir dedektifi. Open Subtitles المحقق الذي لامعنى له الذي هو هدفه الوحيد بأن يكسر الرقم
    Genç adam, madem büyükbabanın dişlerini kırdın, ceza olarak o da seninkileri kıracak. Open Subtitles ايها الولد ، أكسرت أسنان الجد؟ عليه أن يكسر أسنانك
    Panayırdaki güçlü adam, hani zincirlerini kıran. Open Subtitles الرجل القوي في الاستعراض، الرجل الذي يكسر السلاسل.
    En ufak bir soluk bile, tılsımı bozar ve o zaman da herkes seni görür. Open Subtitles مجرد نفس صغير سوف يكسر السحر عندها سيتمكن الجميع من رؤيتك
    Ve atmosferdeki azot molekülleri kırılır azot atomları serbest kalır ve diğer çeşit moleküllere girer. Open Subtitles وهذا يكسر جزيئات النيتروجين في الغلاف الجوي فيحرّر ذرات النيتروجين لتدخل في أنواعٍ أخرى من الجزيئات
    Uyurgezere bağırmazsın. Düşüp boynunu kırabilir. Open Subtitles لأنه لا ينبغي أن تصرخ في شخص يمشي في نومه فقد يسقط و يكسر عنقه.
    Aklım bana ayrılmasının zamanı geldi diyor ama berbat bir sokakta bir bodrumda yaşaması fikri kalbimi kırıyor. Open Subtitles رأسي يقول لي حان الوقت بالنسبة له بالمغادرة، لكن الفكرة منه تتحرك الى شقة الطابق السفلي في غرب شيت شارع يكسر قلبي.
    Bak,ruhunu kim eziyor,kalbini kim kırıyor ve sini kim itiyor bilmiyorum Open Subtitles أنظر ، أنا لا أعرف ما الذي يكسر قلبك ، أو يدمر روحك
    Mezuniyet kepi olmayan bir baykuş gibi... İnsanın kalbini kırıyor. Open Subtitles إنه مثل بومة بدون سيارة أجرة للتخرج يكسر القلب
    Sadece insanları öldürmekle kalmaz, mobilyaları da kırar. Open Subtitles هو ليس فقط يقتل أناسا بل يكسر الأثاث أيضاً
    Saç, çapraz kutuplaşmada ışığı kırar ama cam kırmaz. Open Subtitles الشعر يكسر شعاع الضوء تحت الاستقطاب المتصالب و لكن الزجاج لا
    Ve ona Amerikalı küstahlığı gösterirsen, belini ve boynunu birer dal parçası gibi kırar. Open Subtitles وإن رميت أيا من التفاهات الأمريكية فى طريقه فسوف يكسر ظهرك ورقبتك كما لو كانا غصنا شجرة
    Olumlu yanından bakarsak daha fazla cam kırmadı. Open Subtitles على الجانب الإيجابي لم يكسر أيّ نوافذ أخرى
    Hiçbirimiz övgü kazanmak için, birbirimizin boyununu kırmak zorunda değiliz. Open Subtitles ليس على احد منا ان يكسر عنق الآخر ليحصل على على نظرة إعجاب أو تقدير
    Bunun nedeni sadece Lavon'un dizlerimi kıracak olması değil. Open Subtitles ليس فقط لان لافون قد يكسر ركبتي
    Kardeşim çok kalp kırdı ama şimdiye kadar onun kalbini kıran biri olmamıştı. Open Subtitles لقد كسر أخي قلوب الكثير من الفتيات لكنّي لم أرَ أحداً قط يكسر قلبه
    Bir kral tirana dönüştüğünde halkıyla olan ahdini bozar ve halkın onu indirme hakkı ve görevi vardır. Open Subtitles عندما يتحول الملك لطاغي سوف يكسر العهد مع شعبه وهم على حق و يجب إسقاطه
    Birinin başkasına gönül vermesi için,.... ...bazen kalp kırılır. Open Subtitles واحد يجب أن يكسر قلب بنت لقيادة أقربها إلى شخص ما. انا لو لم يهجرها...
    Herhangi bir ajan bir binaya girip, içeride birkaç boyun kırabilir. Open Subtitles اي جاسوس يمكنه التسلل الى المبنى و يكسر بعض الأعناق
    Dil kemiğinin kırılması için 90 kiloluk ağırlık gerekiyormuş. Open Subtitles عثرنا على تأثير مضاف من وزن 90 كيلو حتى يكسر عظمة الترقوة
    Bu gerçekten kalbimi kırdı, çünkü hepimiz biliyoruz ki bir profesyonel hemşire evde kanını alabilir, değil mi? TED وهذا يكسر قلبي حقاً، لأن جميعنا نعرف أن ممرضة محترفة تستطيع أن تسحب لها دمًا في البيت، صحيح؟
    Ama ikinci düşüncesi şu Adamımız Kemp'i hizaya sokmak.... ve uyarmak için kırmış olabileceğidir Open Subtitles لكن كانت عنده فكرة ثانية يكسر يده كتحذير بأنه على الخط
    Adamın biri 5 çocuğu çağırmış ve her birine birer sopa verip çocuklar, herkes elindeki sopayı kırsın, demiş. Open Subtitles ..نادى رجلٌ على 5 أطفال ..و اعطى كلّ واحدٍ عصاً وقال "يا أطفال كل شخصٍ يكسر العصا التي معه"
    Tecrübelerime göre, bir adamın, burnunu kırmasına göz yumarsan adam bir dahakine boynunu kırmaya çalışır. Open Subtitles بحسب خبرتي إذا سمحت لرجل بأن يكسر أنفك ففي المرة القادمة،سيحاول أن يكسر عمودك الفقري
    Boynunu kırmadan, hoş ve basit bir melodi çıkartmaya çalışır. Open Subtitles يحاول عزف لحن بسيط وساحر بدون أن يكسر عنقه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus