Sağlık hizmetlerini, sağlık sorunlarının altında yatan --enfeksiyonlar ya da mali durum gibi -- sebeplere çözüm olacak şekilde yeniden tasavvur edebiliriz. | TED | يُمكننا إعادة تصور الرعاية الصحية كمكان يتناول مسببات سوء الحالة الصحية، سواء كانت العدوى والأمراض أو الوضع المالي. |
biz de şelale tarafındaki gizli geçitleri kullanıp şehre gireceğiz. | Open Subtitles | يُمكننا أن ندخل المدينة بإستخدام الممر السري بِجانب الشلال المائي. |
Cylonların eline düşmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يُمكننا أن نسمح بوقُوعهم فى أيدى السيلونز |
İnsanları davet ederiz, onlar da takılır, ne bulurlarsa Onu içerler. | Open Subtitles | يُمكننا فقط دعوة الناس للتسكع هنا ونشرب أيّاً كان ما لدينا |
Ama dediğin gibi, bir araya gelirsek, halkımız için müthiş şeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | لكن كما قُلت معاً نَحنُ الاثنين، يُمكننا أن نُحَقِقَ أشياءً عَظيمَةَ لأُناسِنا |
Dışarıdaki işimizi dert edemeyiz şimdi. Daha içeridekini zor idare ediyoruz. | Open Subtitles | لا يُمكننا القلق بشأن عملنا بالخارج، إنّنا بالكاد لدينا عملٌ داخليّ. |
- Ve Amy avukat tuttu yani ondan laf alamayız. | Open Subtitles | لذا لا يُمكننا أن نحصل على أى شيء منها الآن |
Farklı mutasyon ve tümör savunma işleyişine hitap etmek için çok farklı siRNA tabakası ilave edebiliriz. | TED | يُمكننا إضافة عدة طبقات مختلفة من سيرنا لعلاج الطفرات الجينية المختلفة وآليات الدفاع الخاصة بالأورام. |
Kupayı kabul etmiş. Bunu teyit edebiliriz. Sen gidebilirsin. | Open Subtitles | قبلها بالفعل, يُمكننا إثبات هذا فلتنصرفى |
Ama bence birbirimize yardım edebiliriz. | Open Subtitles | و لكنّي أظن أنّنا يُمكننا أن نُساعد بعضنا البعض |
Tamam, biz Onları onlar da bizi göremiyor ve Onları güvenli mesafeden vuramıyoruz. | Open Subtitles | إذًا لا يمكنهم رؤيتنا ولا يُمكننا رؤيتهم، ولا سبيل لنقصفهم من مسافة آمنة. |
biz bir yaşam oluşturabiliriz.biz bilgisaar ortamında bir yaşam oluşturabiliriz. | TED | يًمكننا صنع حياة, يُمكننا عمل حياة داخل الحاسب الالي |
Cylonların eline geçmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يُمكننا أن ندع السيلونز يُسيطرون عليه |
Rahl'ın adamlarının, tabloyu ele geçirmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يُمكننا السماح لرجال الإمساك بالرسمة. |
Bir parçacığın konumunu gayet iyi biliriz, ama Onu da dalgaboyu yoktur; dolayısıyla momentumunu bilemeyiz. | TED | يُمكننا تحديد موقع الجسيم جيداً، ولكنه لا يملك طولاً موجياً، فلا نعرف قوته الدافعة. |
Titiz bir yerde sorun yaşarsa Onu önerdiğin için senin de başın derde girebilir. | Open Subtitles | إذا قامت بِــ إختلآق مشاكل في مكان ما، لا يُمكننا أن نضعك أنت من قُـمتَ بترشيحها، لننسى الأمر |
Birlikte güzel bir kitap yaptık. Başka bir tane daha yapabiliriz. | Open Subtitles | .لقد قُمنا بإعداد كتابٍ جيد سويةً .و يُمكننا صًنع كتابٍ آخر |
Ona yardım edemeyiz. Burayı savunmalıyız. | Open Subtitles | لا يُمكننا مُساعدتها ويجب أن نحتفظ بمواقعنا |
Yo, yapma. Israrcı olmayı göze alamayız. Hadi gidelim. | Open Subtitles | كلا، لاتفعل، لا يُمكننا تحمّل التّدخُّل، دعنا نذهب فحسب. |
O zamana kadar aşı yapamayız. | Open Subtitles | وحتى ذلك الحين، لا يُمكننا تصنيع لقاح مضاد |
Belki de sıra bizdedir. İkimiz de istediğimiz şeylere sahip olabiliriz. | Open Subtitles | حسناً , ربما حان دورنا، يُمكننا أنّ ننال ما نتمنـّاه سويـّاً. |
Bir görüşme ayarlayıp ne kadar ileri gidebiliriz diye bakmayı plânlıyorum. | Open Subtitles | أُخطط بأن أُرتب لقاءً معه .لأرى لأيّ مدى يُمكننا الوصول إليه |
Her iki taraf da istemedikçe Onları bir araya getirmeye zorlayamayız. | Open Subtitles | لا يُمكننا أن نُجبرَ أياً منَ الطَرفين بالمُشاركَة ما لَم يُريدوا |
Belki de oraya gidip birini tamir edebilir miyiz, bir bakmalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب أن نذهب ونرى إذا كان يُمكننا أن نُصَّلح أحدهما |
Tamam, çocuklar, kımıldayalım. Çok uzakta olamayız. | Open Subtitles | حسناً شباب ، هيا نتحرك لا يُمكننا أن نكون بعيدين جداً |
- Tüm veri tabanlarında... Laboratuar, takip edebileceğimiz hızda bilgi sağlıyor. | Open Subtitles | سيُحضر لنا المُختبر المعلومات بأسرع ما يُمكننا مُتابعتها. |